İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLER
Malum gezi ayaklanmasının sene-i devriyesine yaklaşıyoruz.Sağdan soldan duyduğum çatlak sesler var.Gezi ayaklanmasını kutlayacaklarmış. Benim bildiğim kutlamalar sonu hayırlı olan durumlar için yapılır. Yıkmanın yok etmenin ihanetin kutlamısı olurmu? Geçen yıl kalkışılan ve ülkemizi devletimizi hedef alan dış kaynaklı olayların neresini kutlayacaklar bilemem.Ama bildiğim bir şey var.İçimizde sayıları azda olsa gürültüleri fazla çıkan bir güruh her fırsatta durumdan vazife çıkaracağa benziyor.
Allahtan etrafımızda olup bitenleri tahlil ederek akli selimi ile hareket eden sağduyu sahibi bir halkımız ve ülkemizi önümüzdeki yüzyıla hazırlayan güçlü bir hükumetimiz var.Geçmiş yıllardaki gibi cılız kendinden aciz yöneticilerimiz olsaydı vay halimize derdim.Bugün dünden oldukça farklı yerdeyiz.Özgüvenimiz Rabbimizin izni ile tavan yapmış durumda.
Ancak yenilen güreşe doymuyor.Sağdan soldan çatlak seslere sanırım alışmamız gerek .Dik ve diri durmalıyız . Malum su uyur düşman uyumaz .O halde uyuyanlarımız malı götürenlerimiz bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenlerimiz aman dikkat. Düşmanlarımız uyanık.Uyumaya niyetleri yok.Ayaklanmadan bahseden gafiller aramızda.Garip gurebanın canı üzerinden ucuz politikalar üreten alçaklar da aramızda.
Bir mayısta yaptıkları yoklama gezi yıldönümünde kalkışmaya dönebilir.Birilerini öne çıkartarak yeniden ufkumuzu karartmaya çalışacaklar. Yeniden hazırlıkların yapıldığı benim bile kulaklarıma geliyor. Müttefikimiz ülkeler bile düşmanlarımıza gaz vermekle meşgul. Kimin eli kimin cebinde belli değil..Bizden istediklerini vermediğimiz sürece bu oyunu devam ettirmeye de adeta yemin edilmiş.Bu kadar açık seçik oynanan oyunun içindeki oyunu görmeyen beyinsiz bir güruh maalesef içimizde hemen yanı başımızda .
Halkımızın sağ duyusu idarecilerimizin feraseti ve Rabbimizin yardımı ile bunuda aşacağımıza inanıyorum.Ancak yönetici erkimiz idari kadrolarımız bu nimetleri veren Rabbimize karşı sorumluluklarını yeniden çek etseler diye geçiyor içimden.Sağdan soldan benim kulaklarıma kadar gelen dedikodular burnuma kadar gelen kokular hiç hoş değil. Hoş kokular ve güzel nağmeler dinlemek istiyor insan. Bu güzelliği bize tattırmaları çok zor omasa gerek.
Her can ölümü tadacak hesap günü hesabi kendisi ödeyecek .Dünyada alavere dalavere hesaplar ödenebilir.Hukukun elastikiyetinden yararlanarak aklanmak kolay da olabilir. Güç ve nüfuz ile bir çok şey gizlenedebilir.Minareyi çalan kılıfını hazırlasa da mizrak çuvala sığmadığından olsa gerek ucunu herkes görüyor.Ben de görüyor duyuyor maalesef olmaz da diyemiyorum.
Yıllar önceydi. Olamaz dediğim bir rüşvetin belgesi tarafıma gösterilince susmuştum.O günden beri susuyor ve kimseyede kefil olmuyorum artık.Haram lokma haksız kazanç uçkur imtihanları ile ilgili duyumlarımda da önce aynaya ben bakarak kılık kıyafetimi düzeltiyor ancak kendime çeki düzen vermeye çalışıyorum.
Rüşvete fetva veren hocalarımızda var .Fetva ile rüşvet yiyen gafillerimizde var.Yollar yolaklar değiştirilmiş .Bu oyunun bir sonu bu dünyada elbette var.Ama ebedi alemdeki son buradakinden kat be kat daha fazla.
Ya Rab aklımızı başımızdan alarak bizleri de beyinsizler sınıfına dahil etme diyorum.Araf suresindeki ayetin muhatabı olmayalım inşallah.Gemi içindekileri batırırken ayırlım yapmıyor.Nehyi anil münker ve emri bil maruf dusturunda olmamız dileği ile sağlık ve mutluluklar..
