Dolar (USD)
34.75
Euro (EUR)
36.55
Gram Altın
2949.05
BIST 100
9880.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Şubat 2024

​İçeriye dikkat

Dünya kaynıyor adeta. Avrupa'da "SAVAŞ HAZIRLIĞI" çağrıları giderek artarken, Rusya ile muhtemel savaş senaryoları havada uçuşuyor mesela. İsrail mezalimi ve bölgemizde cirit atan terör örgütlerinin durumu da malumunuz. Neticede ABD'li Bakan Blinken’ın; "Ortadoğu'da 1973'ten bu yana, karşı karşıya kaldığımız kadar tehlikeli bir dönem görmedik" sözleri, olayın vahametini ortaya koymaya yetiyor. Hatta Hindistan’ın, Müslümanlar üzerindeki baskısı ve Keşmir’deki Hindu köylerini silahlandırması da cabası. Çin’in Tatvan’a yönelik; "iki ülkenin birleşmesi gerektiği, aksi takdirde, güç kullanılabileceği” mesajını ise daha saymıyorum bile. Anlayacağınız yaşanan iklimin, eski ABD Başkanı Trump’un; “ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ ÇOK YAKINDA” olduğu ifadeleriyle paralel seyrettiği aşikâr. Lakin analistler Türkiye’nin gerek KÜRESEL PROJELERİ, gerekse sürdürdüğü DENGE POLİTİKALARI sayesinde, bu ortamdan daha GÜÇLÜ çıkabileceğinde hem fikir. Ancak bunun için, İÇ DÜZENİ etkin şekilde tesis etmemiz gerektiği tartışılmaz konuma sahip. Kaldı ki Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen odakların, bizi içeride boğma niyetleri artık sır olmaktan çıkmıştır.

Bu perspektifte maruz kaldığımız ekonomik baskı ve terörün müsebbiplerini, bugün çocukların dahi bildiğini yadsıyamayız. Gel gelelim her şey, bununla da sınırlı değil maalesef. Çünkü değerlerimizden, insanlığımızdan ve ahlak anlayışımızdan bizleri kopartıp, İSTEDİKLERİ KIVAMDA bir toplum inşa etmeye çalıştıkları net. Öyle ki daha çok kazanma pahasına, hile hurdaya karışan; her fırsatta birbirini arkasından hançerleyen; ahlak, edep, ar, namus namına sınıfta kalan ve ülke menfaatlerinde bile, omuz omuza duramayan insanların varlığını kim inkâr edebilir ki? Evet, bu durum kendirinden olmadı muhakkak. Zira emperyalist yamyamlar, bizi bize bırakmadılar ki hiçbir zaman. Nitekim İngiliz tarihçi Toynbee’nin, “Osmanlı durduruldu, dev uyutuldu. Dev uyanırsa kimse karşısında duramaz” itirafı fazla söze hacet bırakmıyor. O nedenle bazen gazeteci, bazen siyasetçi, bazen de sanatçı kılıklı “uç beyleriyle”, Vatan sevgimizle, dinimizle, aile yapımızla hatta tarihimizde aramıza DUVAR ÖRÜLDÜĞÜNÜ üzülerek belirtmek isterim. Tabi bir takım istihbarat dehlizlerinde üretilen İDEOLOJİK AKIMLARI, birbirimize olan yakınlığı, güveni ve kanaati bozmak için kullandıklarını da… Ekranlarda ne i üdüğü belirsiz tiplerin konfor, rahat ve çarpık ilişkileri özendirerek, ruhumuzu esir alma girişiminiyse takdirlerinize bırakıyorum.

Kısacası zaaflarımızı iyi bildiklerinden, hep aynı taktikle üzerime geldiler/geliyorlar/gelecekler de… Tıpkı terör oluşumuna dönük yapılan harekâtlar için; “duyar kasma korosunun” topluma yayılma gayreti gibi. Yada İsrail soykırımını lanetleyen ve Boykot edenleri, yaftalama cüreti göstermeleri gibi. İnanın abartmıyorum! Hem dışarda hem de içeride, bir “İSTİKLAL MÜCADELESİ” verdiğimizi artık kabul edelim. Hatta buna göre saf tutmanın da tam zamanı… Peki, “ne yapmalıyız” derseniz? Bu minvalde çocuklarımızla KALİTELİ VAKİT geçirerek, onlara DEĞERLERİMİZİ AŞILAMAKLA başlayabiliriz evvela. Algı operasyonlarına kanmamak ve aramızda “HAKKI TAVSİYE ETME, YANLIŞA KARŞI UYARMA” mekanizmasını, harekete geçirmek de bir o kadar elzem. Ama hepsinden öte ilgili kurumların yapacakları KAMU SPOTLARIYLA “dolmuş yolculuğundan sıra beklemeye, trafikte yol vermekten karı/koca ilişkilerine”, etik olanın hatırlatılması hayati öneme sahip. Fırsatçılara karşı bazı ürünlerde FİYAT SABİTESİNİN tesisi ve camiaları burun buruna getiren futbol meselesine İVEDİLİKLE EL ATILMASI da kati surette yabana atılmamalı. ASAYİŞ ve HESAP VERME hususuysa zaten olmazsa olmazımız konumunda. Yanlış anlaşılmasın sakın! Elbette tüm bunları, yetkililer gayet iyi biliyordur şüphesiz. Çözüm odaklı adımları da, bariz görebiliyoruz hattı zatında. Bizimkisi sadece bir hatırlatma… Öyle ki bu sayede, BÜYÜK YOL KAT EDİLMESİ işten bile sayılmaz.