Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.21
Gram Altın
2987.85
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ekim 2022

İbni Arabi'yi okumak

İslam Metafizik düşüncesinin en büyük isminden bahsediyoruz min-ğayri hadd-in!

Dikkat buyurun lütfen en büyüklerinden değil, en büyüğünden!..

Tekfir ettiğim hatta “kendisine Tanrı diyor” dediğim büyük İslam Metafizikçisi. Tekfirci zihniyetin kol gezdiği bir dönemdi ve onu anlayacak donanıma sahip değildik; çok sığ, sathi ve radikal ideolojik söylemlere sahiptik. Ne de olsa İbn Teymiyye onu çok tehlikeli görmüştü. Bizler de okuduğumuz Rahmetli Seyyid Kutub’un Yoldaki İşaretler kitabı ile Mevdudi’nin Kur’an’a Göre Dört Terim adındaki küçük hacimli ama iddialı eseri ile allame olmuştuk(!)

Ruhu ve eserleri huzurunda kendisinden derin hürmetle özür diliyor ve helallik istiyorum.

Muhyiddin İbn Arabi’den bahsediyorum.

Bu yazıyı biraz da o büyük dehadan helallik dilemek maksadıyla yazıyorum.

1996’da vefat eden rahmetli babam ve Seyda'm vefatından kısa bir süre önce “Ahmed'im, İbn Arabi’ye haksızlık ediyorsun, yapma!” demişti. Doğrusu okumaya hiç niyetim yoktu. Aradan 2 yıl geçtikten sonra babamın hatırı için üstelik beni hiç yanıltmayan öngörülerine olan güvenimden dolayı kitaplığımda yetim ve iğreti duran o bozuk tercümeleri okumaya başladım.

Anlamadım!

Evet, hakikaten anlamıyordum.

1998’e kadar yaklaşık 3 bin kitap ve dergiye dokunmuş biri olarak itiraf ediyorum ki İbn Arabi’yi okuyordum lakin anlamıyordum. Elbette ki anladığım pasajlar vardı, ama mesela, “BİR’i bir bilir…” ya da “Âlemi yoktan ve yokluğun yokluğundan yaratan Allah…” kısmını nasıl anlayayım ki? Tabiidir ki İbn Arabi (rh.) burada böyle söylemekle ne demek istedi sorusunu kendime sorduğumda cevabım bilmiyorum, oluyordu çünkü bilmiyordum.

Karar verdim, onu anlamak için ne yapmam gerekiyorsa yapacağım. Sözlükler, kitaplar, dergiler vs ne kadar ilgili doküman bulduysam topladım. Heyecanla okumaya başladım. Bazen bir pasajı on kere okuma ihtiyacı hissediyordum.

Derken arkadaşlarla felsefe sohbetlerine başlamıştık. Elimi attığım eserlerden İbn Arabi’nin söylediklerine benzer şeyler buluyordum. Platon, platon değil, sanki İbn Arabi. Dönüp İbn Arabi’nin ilgili pasajlarına bakıyorum evet, yanılmamışım, bu konuda Platon gibi bir İbn Arabi duruyor karşımda.

Velhasıl aradan yıllar geçti, İbn Arabi’yi okudukça kısmen onu anlamaya başladığımı fark ettim. Aziz dostlarla sohbetlerimde mutlaka adına, “İBN ARABİ KÖŞESİ” adını verdikleri bölüme geçiyorduk. Uzun sürmüştü bu sohbetler. 470 not tutmuştum. Bir gün sohbette şimdilerde çok önemli bir görev icra eden hanımefendi kardeşimiz, “Abi, Şeyh felsefenin Müslümancısını yapıyor hem de en üst seviyeden…” deyince, İbn Arabi rh. “Kelam tutarsız, felsefe yetersiz” diyor dedim.

Yanlışı, hatası yok mu?

Olmaz olur mu? İnsandır o da nihayetinde, katılmayacağınız epey konular da olacak. Ama

İbn Arabi çok zor anlaşılan bir düşünür, bir filozof, bir İslam Metafizikçisi. Yepyeni kavramlar üreten, bu kavramlarla yeni nazariyeler oluşturan bir deha İbn Arabi. Ömrüne 350 (hatta kimilerine göre 500) kitap sığdırmıştır. Bugün ateizme ve deizme kayanların %90’ı cevabını bulmadığı sorulardan dolayı kaymış ise İbn Arabi bu insanların %90’nı ikna edecek cevaplara sahiptir.

Neden yaratıldık?

Nasıl yaratıldık?

“Daha önce” neredeydik?

Bu yolculuk ve sonumuz nereye..?

Ve daha nice soruya duymadığımız türden cevaplar veriyor İbn Arabi.

Şimdi onu anlamak kolaylaştı, diyeceğim ama hayır, kolaylaşmadı. Ancak şerhler ve tercümelerdeki isabet zaman kaybını gidermiş oldu diyebiliriz.

Bu alana merak saranların donanımı da var ise başta Prof. Dr. Ekrem Demirli Hoca’nın tercüme ve şerhi olan Füsusu’l Hikem’i sabırla, yardımcı kaynaklarla okumalarını öneririm. Bu eser Şeyh’in düşüncesinin özeti sayılır. Bunu okuduktan sonra peşini zaten bırakamazsınız. Ben sadece bu kitaba dört yılımı verdim, helal-i hoş olsun.

Konevi’den, Afifi’den, M. Erol Kılıç’tan onu okumaya geçersiniz.

Orijinal nüshalarla ilgilenecek dostlara tahkikiyle beraber Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç ve Prof. Dr. Abdurrahim Alkış Hocaların hazırladıkları çok değerli çalışmayı öneririm.

Merak buyurmayın, Rabbim izin verirse bu dehayı daha çok yazacağız.

Büyük mütefekkirin makamı âlî, mekânı cennet olsun…