İBB& Hikmet ve Hükümsüzleşmek
İbn-u Haldun'a hikmet nedir? diye sorulunca ''-her şeyin olması gereken yerde durmasıdır'' diye cevap verir.
Tabiatta Kaosun tersi olan düzenin kapısı, doğru bir
yaşamın gereğidir Hikmet.
Evet asıl olan, doğada, yaratılışta, zaman mefhumunda
her şeyin durması gereken yerde, olması gereken yerde durmasıdır.
İstanbul'da yaşanan son sel felaketinde İmamoğlu'nun
hikmetin gereğini gösterememesi, Eski Türkiye'den hatırladığımız, aslında
geçmişten alışık fakat son 20 yıldır unutmaya çalıştığımız bir hikmetsizlik
örneğidir.
İnsan 7 de neyse 70 inde de odur misali, sayın
İmamoğlu'nun gösterdiği son hikmetsizlik olayı Yaşanan ne ilk ve galiba nede
son olacağa benziyor.
Daha birkaç yıl önce yine İstanbul'da yaşanan, kayıp ve ölümlerin yaşandığı sel
felaketinde de sayın İBB Başkanı yine bodrumda tatilde yakalanmış ve gelen
tepkiler üzerine ''-tatil bana çok
yakışıyor, bu arada MİLLET eleştiriyor diye ben tatile gitmeyecek değilim ...''
şeklinde akla ziyan bir açıklama yapmıştı.
Yine Elazığ ve Malatya'daki deprem bölgelerine yaptığı
ziyaretin ardından palandöken de kayak tatiline çıkması eleştiri konusu olunca "Yarıyıl tatili nedeniyle çocuklarım ve
eşim ile birlikte dünya güzeli Erzurum'u hissetmenin mutluluğunu yaşıyoruz"
sözleri siyaset tarihimizin Nasıl bir vaka ile karşı karşıya kalındığının ironi
bir karşılığıdır.
Bu olaydan sonra sosyal medyada yoğun eleştiri
bombardımanına tutulunca, 41 kişinin hayatını kaybettiği felakete rağmen "Benim tarzım bu, toplum buna alışacak" ifadesi ile halka rağmen ve kendisini oraya
taşıyan seçmene rağmen sergilenen tavır yeni türden bambaşka bir siyasetsizlik
örneğidir.
Hikmetsizlikler artık çuvala sığamaz olunca Kılıçdaroğlu
müdahale etmek zorunda kalmış, Dolaylı/dolaysız belediye başkanlarının hizmete
odaklanmaları gerektiği konusunda ciddi uyarılar yapmasına rağmen İmamoğlu'nda MİLLET'e rağmen kendini müstağni görme ve Enaniyet
durumları aynen devam. Değişen hiç bir şey olmamış hikmetsizliği hikmetmiş gibi
görme zannı maalesef devam etmiştir.
Birilerinin sayın
İmamoğlu'na toplumun, kendi şahsına münhasır bu tarza alışmadığı/alışamayacağı
gerçeğini anlatması gerekiyor.
Gelelim geçen seneki kar felaketinde balıkçıda İngiliz
Büyükelçisiyle rakı-balık keyfine!? önceleri olayın yalanlanması, geçek ortaya
çıkınca da CHP olarak topyekün olayı Tevil seferberliğine girişmeleri yaşanan
hikmetsizliği kurtaramamış, Malum, ilk düğmenin yanlış iliklenmesi durumu...
Balık......... Pardon! Arıza baştan başlar diyelim.
Sonrasında onu temsilen etrafındaki yetkili ve etkili
zevatın AKOM da kriz merkezinde
görevlerinin başındaymış algısı
yaratmak için ''tam kadro ile sahadayız'' açıklaması yaptığı sırada, açıklamayı
yapan etkili/yetkililerin Cenevre'de kayak tatilinde olması çuvala sığmayan mızrağın
sadece İmamoğlu ile sınırlı olmadığı, Hikmetsizlik meselesinin genel itibariyle
Zihniyetin çuvala sığmaması meselesi olduğunu göstermiştir.
Hikmetin gereğini yerine getiremeyenler hikmetsizlik enkazının altında kalırlar.
İstanbul'a ''-her şey daha güzel olacak'' vaadiyle gelenler maalesef
hikmetsizliklerinin altında kalmışlardır.
Zorlamanın gereği yok, İmamoğlu siyaseten
hükümsüzleşmiştir. İstanbul'da yaşanan olası lokal felaketleri dahi yönetememiş
ve görünen o ki bundan sonrada yönetebileceğine olan inanç yıkılmıştır, Cumhurbaşkanı
olma hayalleri önce İstanbul'a yağan karın altında kalmış sonra Haramidere'de
akan sel ile birlikte yitip gitmiş gözüküyor.
Her şey bir tarafa da, Kendisine İKİNCİ FATİH
benzetmesini yapanlar şuan hangi haleti ruhiye de bilemiyoruz. Ancak şunu
söyleyebiliriz ki Düz yolda kar küreme aracını yürütemeyenleri karada gemi
yürüten Fatih'e benzetmek veya benzetebilmek, ancak sadece siyaset
psikolojisinde ön lisans düzeyinde bir tez konusu olabilir.
...
Sadece siyaseten hükümsüzleşen İmamoğlu mudur?
Hayır!.
Bugün 15 Temmuz;
Ülkemizde Darbelerin ve darbe kültürünün de Millet
eliyle ve okunan Selalarla tedavülden kaldırıldığı ve Hükümsüzleştiği bir
tarihtir.
Bu sayfa, Bu milletin ne birilerinin tarzına nede
darbe ve darbe kültürüne alışamayacağının en güzel örneğinin verildiği bir
tarih sayfasıdır.
15 Temmuzdaki duruş
Bir Hikmet'in tezahürüdür.