Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Temmuz 2022

İBB& Hikmet ve Hükümsüzleşmek

İbn-u Haldun'a hikmet nedir? diye sorulunca ''-her şeyin olması gereken yerde durmasıdır'' diye cevap verir.

Tabiatta Kaosun tersi olan düzenin kapısı, doğru bir yaşamın gereğidir Hikmet.

Evet asıl olan, doğada, yaratılışta, zaman mefhumunda her şeyin durması gereken yerde, olması gereken yerde durmasıdır.

İstanbul'da yaşanan son sel felaketinde İmamoğlu'nun hikmetin gereğini gösterememesi, Eski Türkiye'den hatırladığımız, aslında geçmişten alışık fakat son 20 yıldır unutmaya çalıştığımız bir hikmetsizlik örneğidir.

İnsan 7 de neyse 70 inde de odur misali, sayın İmamoğlu'nun gösterdiği son hikmetsizlik olayı Yaşanan ne ilk ve galiba nede son olacağa benziyor.

Daha birkaç yıl önce yine İstanbul'da yaşanan, kayıp ve ölümlerin yaşandığı sel felaketinde de sayın İBB Başkanı yine bodrumda tatilde yakalanmış ve gelen tepkiler üzerine ''-tatil bana çok yakışıyor, bu arada MİLLET eleştiriyor diye ben tatile gitmeyecek değilim ...'' şeklinde akla ziyan bir açıklama yapmıştı.

Yine Elazığ ve Malatya'daki deprem bölgelerine yaptığı ziyaretin ardından palandöken de kayak tatiline çıkması eleştiri konusu olunca "Yarıyıl tatili nedeniyle çocuklarım ve eşim ile birlikte dünya güzeli Erzurum'u hissetmenin mutluluğunu yaşıyoruz" sözleri siyaset tarihimizin Nasıl bir vaka ile karşı karşıya kalındığının ironi bir karşılığıdır.

Bu olaydan sonra sosyal medyada yoğun eleştiri bombardımanına tutulunca, 41 kişinin hayatını kaybettiği felakete rağmen "Benim tarzım bu, toplum buna alışacak" ifadesi ile halka rağmen ve kendisini oraya taşıyan seçmene rağmen sergilenen tavır yeni türden bambaşka bir siyasetsizlik örneğidir.

Hikmetsizlikler artık çuvala sığamaz olunca Kılıçdaroğlu müdahale etmek zorunda kalmış, Dolaylı/dolaysız belediye başkanlarının hizmete odaklanmaları gerektiği konusunda ciddi uyarılar yapmasına rağmen İmamoğlu'nda MİLLET'e rağmen kendini müstağni görme ve Enaniyet durumları aynen devam. Değişen hiç bir şey olmamış hikmetsizliği hikmetmiş gibi görme zannı maalesef devam etmiştir.

Birilerinin sayın İmamoğlu'na toplumun, kendi şahsına münhasır bu tarza alışmadığı/alışamayacağı gerçeğini anlatması gerekiyor.

Gelelim geçen seneki kar felaketinde balıkçıda İngiliz Büyükelçisiyle rakı-balık keyfine!? önceleri olayın yalanlanması, geçek ortaya çıkınca da CHP olarak topyekün olayı Tevil seferberliğine girişmeleri yaşanan hikmetsizliği kurtaramamış, Malum, ilk düğmenin yanlış iliklenmesi durumu...

Balık......... Pardon! Arıza baştan başlar diyelim.

Sonrasında onu temsilen etrafındaki yetkili ve etkili zevatın AKOM da kriz merkezinde görevlerinin başındaymış algısı yaratmak için ''tam kadro ile sahadayız'' açıklaması yaptığı sırada, açıklamayı yapan etkili/yetkililerin Cenevre'de kayak tatilinde olması çuvala sığmayan mızrağın sadece İmamoğlu ile sınırlı olmadığı, Hikmetsizlik meselesinin genel itibariyle Zihniyetin çuvala sığmaması meselesi olduğunu göstermiştir.

Hikmetin gereğini yerine getiremeyenler hikmetsizlik enkazının altında kalırlar. İstanbul'a ''-her şey daha güzel olacak'' vaadiyle gelenler maalesef hikmetsizliklerinin altında kalmışlardır.

Zorlamanın gereği yok, İmamoğlu siyaseten hükümsüzleşmiştir. İstanbul'da yaşanan olası lokal felaketleri dahi yönetememiş ve görünen o ki bundan sonrada yönetebileceğine olan inanç yıkılmıştır, Cumhurbaşkanı olma hayalleri önce İstanbul'a yağan karın altında kalmış sonra Haramidere'de akan sel ile birlikte yitip gitmiş gözüküyor.

Her şey bir tarafa da, Kendisine İKİNCİ FATİH benzetmesini yapanlar şuan hangi haleti ruhiye de bilemiyoruz. Ancak şunu söyleyebiliriz ki Düz yolda kar küreme aracını yürütemeyenleri karada gemi yürüten Fatih'e benzetmek veya benzetebilmek, ancak sadece siyaset psikolojisinde ön lisans düzeyinde bir tez konusu olabilir.

...

Sadece siyaseten hükümsüzleşen İmamoğlu mudur?

Hayır!.

Bugün 15 Temmuz;

Ülkemizde Darbelerin ve darbe kültürünün de Millet eliyle ve okunan Selalarla tedavülden kaldırıldığı ve Hükümsüzleştiği bir tarihtir.

Bu sayfa, Bu milletin ne birilerinin tarzına nede darbe ve darbe kültürüne alışamayacağının en güzel örneğinin verildiği bir tarih sayfasıdır.

15 Temmuzdaki duruş Bir Hikmet'in tezahürüdür.