Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
35.97
Gram Altın
3000.46
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Mart 2022

İbadet bilinci üzerine 4 Abdest -2

Evet, ellerin “abdest ibadetinden dolayı” yıkanması güç ve kuvvetin sahipliği ile alakalıdır. İnsanoğlu gücü ilahlaştıracak derecede seviyor.

Hangimizde güç arzusu, güçlü olma temennisi yok ki? Kaç Müslüman şu kralın, şu başkanın, şu zenginin… iktidarı, gücü kendisinin gücü olmasını istemez ki?..

Kimimiz mal mülk bakımından,

Kimimiz evlad-u iyal açısından,

Kimimiz makam ve rütbe itibariyle,

Kimimiz de bütün bu güçlerin hepsinin sahibi olmayı istemiş olabiliriz hatta ömrümüz boyunca bu arzu ile yaşayanlarımızın haddi-hesabı yoktur.

Tarih, güce “tapma” serüvenleri ile doludur. İnsanların makul yollarla elde edemediği pek çok şeyi, tadamadığı enva-i çeşit lezzeti, alamadığı hadsiz-hesapsız malı güç sahibi olduktan sonra kolaylıkla elde edebileceğini bilmeyen var mı?

Güç derken insanı şımartan, insanı haksızlığa sevk eden, insanı baştan çıkaran en fahiş ayartıcıdan bahsediyoruz. Güç böyle bir şey. Masum durduğu görülmüş müdür güçlünün?

Hiçbir olumsuzluğa yol açmasa bile bir Müslüman sadece ve yalnızca Alemlerin Yegâne Sahibi’ne ait olan güç ve kudrete kendisinin de sahip olduğunu varsayar ise “La havle vela kuvvete vela kudrete illa billah!” şiarına, inancına ters düşmüş olur. Çünkü güç vehmi bile maazallah insana hadsizlik yollarını bir bir açar.

Bu sebeple bir mü’min abdest ibadeti için ellerini yıkarken, kendisinde olduğunu vehmettiği gücün Asıl ve TekSahibi’nesığınır ve “bir hiç” olduğunu kabul eder. Bu ibadet ile yani ellerini yıkamak suretiyle istiğfarda bulunup Allah’a (cc) tevbe etmiş sayılır.

İbadetteki hareketlerin, eylemlerin derin ve engin anlamlarına bakınız:

Biz, eller gücü temsil eder, mü’minler olarak abdest için el yıkamakla gücün Allah’a ait olduğunu dile getiriyoruz dedik ya,

Peki, bizler namazdan sonra ve sair zamanlarda dua ederken ellerimizi açarak ne yapmış oluyoruz?

Dua için ellerimizi açarak:

Güç sahibi sensin İlahi! Çarem/iz Sen’dedir; bana/bize anca ve ancak Sen yardım edebilirsin. Bizi yardımından mahrum eyleme Rabbim! diyoruz, değil mi?

Duada el açıp dil(en)iyoruz ve O’ndan diledikçe kulluğumuzu sağlamlaştırıyoruz. Ayrıca dua ile Allah’ın indinde değerleniyoruz. Değil mi ki Ayet-i Celile’de Rabbimiz: Duanız olmasa Allah size ne diye değer versin ki? buyuruyor.

El deyip geçmeyelim. Farkında olsak da olmasak da organlarımızın ibadet ile ilişkisi yaradılışımızdaki espriyle alakalıdır.

Evet, çoktandır abdeste başlamışız bile.

Burada hemen belirtelim ki abdest ve nüsuklar konusunu sizlere anlatırken nasıl niyet getirilir, eller nasıl yıkanır, yüz, dirseklere kadar eller, başın meshi ve ayaklar nasıl yıkanır (ya da mesh edilir) hususunu geçiyorum. Her Müslüman abdest almasını biliyor lakin aldığı abdestin ne anlama geldiğini bilmiyor. Bizim yapmaya çalıştığımız şey ibadetleri/nusukların ne anlama geldiğini sizlerle paylaşmaktır.

Yani bizler abdest alınca ne yaptığımızı ne ettiğimizi anlatmaya gayret ediyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi;

Ellerimizi yıkarken aslında teslimiyetimizi ilan ediyoruz çünkü el, bilek yani pazu iktidarı daha doğrusu muktediri yani güç sahibini şımartır, yoldan çıkarır, mağrur eyler. İktidar iddiası insanı pek çok haksızlığa, günaha sevk eder. Anlayacağınız biz abdestte dirseklerimize kadar ellerimizi yıkarken aslında bir şeyden temizlenmek için yıkamıyoruz; sahip olduğumuz ve pişman olduğumuz bu tür yanlışlardan, yanlış anlayıştan, haksız uygulama ve hatalı mülahazalardan arınmak istediğimizi kabul ve ilan etmiş oluyoruz.

Ve şöyle demiş oluyoruz:

Bana ait olduğunu zannettiğim bütün güç ve kuvvet sadece ve yalnızca Allah’a aittir. Gücün sahibi olarak beni tanıyanlar bilsinler ki ben aciz bir kul olduğumu ve Gücün Biricik Sahibine sığındığımı kabul ediyor, bu sığınmayı bana nasip eden Rabbim’ize hamd ve şükrediyorum.

İşte ellerin yıkanmasının güç ile ilişkisi bu kadar açık ve seçiktir.

Güç konusuna neden mi bu kadar uzun uzadıya değiniyorum?

Güçten kaynaklanan zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, acıların, feryatların, ağıtların tarih boyunca insanoğlunun yakasını bıraktığı görülmüş müdür? Dün de bugün de yarın da insanoğlunun başına gelecek belaların istisnasız tümünün kaynağı GÜÇ değil mi?

İşte bu sebepleabdest ibadetinde ellerin yıkanmasını ve bunun güç ile olan ilişkisini bu kadar uzun uzadıya anlatıyorum, bağışlayın lütfen.

El yıkamak “SELAM” gibidir

İnsanlara selam veren bir mü’min bu selam ile nasıl ki “Benden emin olun, size bir zararım dokunmayacaktır” demek istiyor ise,

Abdest ibadeti niyetiyle ellerini yıkayan bir mü’min de insanlara ”Gücün Sahibi Allah (cc) olduğuna iman etmişim, ediyorum. Güçten kaynaklanan bir şer benden sadır olmayacak!” demektir ve bu söylemine Rabbini şahit tutmaktır.

Devam edeceğiz İnşaallah…