HÜZÜN Kİ\u2026

Hüzün ki; Köz bahçelerinden topladığımız ömrümüzünu2026 Söz bahçeleri için topladığımızu2026 Titreyen bir gözyaşıyla özün üzerine bıraktığımız. Adı mutluluğa varan her hayrı önce yağmurunda yıkadığımız, sonra ateşiyle sınadığımız.

Hüzün ki; Dünyanın bahtındaki gül izi, sevdanın tahtındaki kül gizi; kulluk tekamülünde varlık bilinci. Kanatlarında güz taşıyan kuşun, bakışlarına bahar sıkıştıran çocuğun, ebedu00ee vatanını özleyen aşığın söz bazındaki tercümesiu2026

Hüzün ki; yosun tutmuş şarkılardan artakalan gülüş, umut kervanlarıyla taşınan düş; Yüreğini aşkla yakmış, ruhunu aşka satmış bir meczubun yüzüne resmedilen ölüş. Şairin "en çok yakıştırdığı", şiirin en çok anlattığıu2026 Demem o ki canım, sevdanın da anlam kattığı.

Hüzün ki; alışkanlığımız, aşinalığımız, bakışlarımızı dolunay yapıp gecesine astığımız. Hasretin bitmek tükenmek bilmez tarafı, aşığın maşuka gizli serenadı, sürurun ömürlük arafı. Güllerin gülüşüne sıkışıp kalmayı başaran buğulu şarkıu2026

Hüzün ki; u00c2lemlere rahmet olarak gönderilmiş merhametin kalbinde Mekke'den yola çıkan, Taif'te yaralanan ve hala Medine'de nefes alanu2026 On dört asırdır gözlerden damla damla akan, özlerde incecik bir sızıyla taşınanu2026 Her mutluluğun içinde biraz parçalanan ve her duanın kalbinde çokça nefes alanu2026 Balık karnında Yunus hıçkırığı, elem karşısında Eyüp sabrı, Nemrut ateşinde İbrahim'in teslimiyet nişanı, zindan sabahında Züleyha pişmanlığı.

Hüzün ki; Çilenin lügatine kar, kelama yansıyan ar, yüze çöken vakar. "Benim bildiklerimi bilseydiniz, çok güler az ağlardınız" ın yarına bıraktığı miras hüzün. Cennetten kovulduğumuz günün yası, gözün göğünde yağmur atlası, beşerin giydiği edep libası. Onun koyu ahengine bir kere bürünen kolay kolay ayak uyduramaz bir daha kahkahaların ritmik dansına. Onunla beslenen bir kalp uçarı geceleri almaz şafağına.

Hüzün ki; Pazar pazar gezen ekmek telaşına mühür, mezar mezar yürüyen insan dimağına tefekküru2026 Bir garip girdap ki; uykulu bakışlarımızı geleceğimizde umut misali toplayan, büyüdüğümüzde çocukluk günlerimizin özlemiyle sızlatanu2026

Hüzün ki; karnına taş bağlayan peygamberin çiçeği, saadet asrından kalan hasretin direği, kalabalıkların büyüttüğü yalnızlığın merceği. Varlığın verdiği ağırlığa inat; İslam coğrafyasında elinden umudu alınmış bir çocuğun gözbebeği.

Hüzün ki; makamım, hüzün ki nihanım, hüzün ki nikabım; Namlusunu sadrıma doğrultan saklı sevdalımu2026 Hüzün ki; cismim, hüzün ki resmim, hüzün ki ismim; sarışınım, kumralım, esmerim. Hüzün ki şehrim, hüzün ki fikrim, hüzün ki zikrim; benim lirik ezberim.

u2026

Belki de hiç anlatamayacağız öldüğünüzü. Adına yaşamak denen bir serüvenin içinde baharı beklerken bile güze sevdalı bir ölümle yürüdüğümüzü.

Selam ile

Nuray Alper