Hüsn-ü zâtî
Kur'an-ı
sinelerimizden, inancımızdan söküp atmaya çalışanlara inat, Kur’an ve Sünnete
hizmette, Sırat-ı Müstakimden ayrılmadan ömür feda edenlere, İslam davası için
mücadele verenlere selam olsun, mübarek gecelerini ve bayramlarını tebrik
ediyorum…
Şükürler olsun: Hz. Peygamberimiz (sav)’den, bu güne kadar, hiçbir dönem İslam kahramanları eksik olmamıştır. Hayatlarını Kur'an öğretmeye, hafız yetiştirmeye, Sünnet-i Seniyyenin ihyasına ve iman kurtarma davasına adamış Ehl-i sünnet fedakâr ve gerçek kahraman insanlarımızdan Allah ebediyen razı olsun. Kur'an-ı indiren Yüce Mevla, Kur’an’ın korumasını da böyle kahraman ve halis insanları vesile ederek kıyamete kadar yapacaktır. Yeter ki; Allah bizleri Kur’an ve Hazreti Peygamber Efendimize (sav) lâyık ümmet olmayı nasip etsin.
Arkada güzel şeyler bırakarak gidenler vardır ve giderken geri dönüp bakanlar... Gitmek gerekli olduğunda, gidenlerin bazılarının geri dönüp bakmaları boğazımıza düğümü, yüreğinize hüznü atar. Bu fani âlemden, baki âlemlere ebedi olarak tayini çıkanların bazıları ahirette kurtaracak eserler ve hizmetler bırakarak gitmiştir. Öyle hayırlı gidenlerde adeta bıraktıklarıyla dönüp dönüp geri bakmışlardır...
Başta gözümüzün nuru sebeb-i hayatımız, sultanlar Sultanı Hz Peygamberimiz (sav) şahadet âleminden Ebediyet âlemine giderken, adeta Hadis’iyle Sünnet-i Seniyyesiyle geri dönüp, bize bakıyor; ümmetim ne haldedir diye… Şehitlerin piri Hz. Hamza (ra) şahadetin kutsiyetiyle geri dönüp bakıyor; kimler Allah için canından, malından vazgeçiyor diye. İslam âlimleri, Müçtehitler, Muhaddisler, bu fani hayata veda ederlerken, eserleriyle dönüp dönüp bakmışlar... Kâinatın dönüşünü gören Mevlana Hazretleri: “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.” Gerçek âşık; Yunus Emre’nin: “Aldırma, yaradan yardır.” Gibi muhteşem sözleri vs. o muhteşem insanların, kendilerine gönül vermiş, gönül erlerine dönüp dönüp bakmalarıdır tasarruflarının devam etmesidir… Bediüzzaman Hazretleri de, zalimlerin her zulmünü yaşayarak, görerek, iman ve Kur’an davasından asla vazgeçmeden, bu dünyadan göçüp giderken, bıraktığı Risale-i Nur Külliyatı ile geri dönüp dönüp, milletin imanı selamette mi, Uhuvvet-i İslâmiye sağlanmış mı? Diye bakıyor gibi… Elbette Üstadımızın terbiyesinden geçmiş, her biri İslam kahramanı olmuş aziz ağabeylerimiz de bu dünyadan ahiret âlemlerine göçerken, tek dertleri: İman ve Kur’an hizmeti aksamadan, aynı ciddiyetle devam etmesi için kendi sadakatlerinin ve ihlâslarının derinliğiyle sanki halen geri dönüp bakıyorlar ve bizden sadakat ve ihlâs bekliyorlar... Allah hepsinin makamını cennet etsin.
Geçtiğimiz günlerde vefatının sene-i devriyesini dualarla yâd ettiğimiz Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz… Efendimiz (sav)’den beri vefat etmiş bütün iman kahramanlarını rahmetle anıyoruz…
Evet, bu dünyadan, iman hizmetinden, kendi gibi tertemiz beyaz gömleğinin içinden tertemiz ayrılarak ve inanıyoruz ki şahadetle giden Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz Allah için yaptığı Nur Hizmetlerini ve hatıralarımızda samimiyetini, tevazusunu bırakarak gitti. Sadakatiyle – ihlâsıyla, Nur Talebelerini birbirleriyle kaynaştırmasıyla, olması gereken birliğe verdiği emekle ve de izlediğimizde sanki dönüp dönüp bize bakıyormuş izlenimini veren Nur Söz’ü emanet bırakarak gitti.
Bazı
insanlar vardır, aradığınızda meşgul ise nezaketen geri dönmezler. Bazı
insanlar ise konumu, yaşı, makamı ne olursa olsun onlardaki tevazu ve değer
verme ağır basar geri dönüş yapar. Hüsnü
Ağabeyimizi aradığımda, eğer meşgul ise, mutlaka geri dönüş yapmış, şefkatle
hatırımızı sormuş ve dualar etmiştir. Muhterem ağabeyimiz iltifat edip,
geri dönüş yaparken, aslında tevazuda ne kadar ileri gittiğini ve samimi bir
Nur Talebesi olduğunu bu vesile ile de göstermiştir. Allah
bizlere de aynı samimiyet ve İman ve Kur’an hizmetinde ve de hangi meşrep ve
meslekte olur ise olsun; İslam fedailerine muhabbet etmeyi ve sağlam uhuvveti
nasip etsin.
Evet, öyle insanlar vardır ki; vefatlarıyla irtibatları asla bitmez. Başta Hz. Peygamberimiz ve Allah dostları, sevdiğimiz iman kahramanları, gün içinde, defalarca sinemizin, hatıralarımızın kapılarını tıklatırlar. Hüsnü Ağabeyimiz ve tüm ağabeyler Nurları okurken, sinemizi ve hatıralarımızı tıklatıyorlar… Rahmetli Hüsnü Ağabeyimiz ve ebedi âlemlere göçmüş ağabeylerimiz hakkında ne yassak, ne söylesek onların iman davasında ki gayretlerini sadakatlerini yeterince dile getiremeyiz. Bu satırlar tamamen hissiyattan kâğıda dökülenlerdir, kusur şahsıma aittir. Kur’an ve İman hizmetinde, Üstadımıza sadakatiyle ömür geçirmiş, ihlâsı güzel, sadakati güzel, ağabeyliği güzel; Hüsn-ü zâtî muhterem Hüsnü ağabeyimize tekrar Allah’tan rahmetler diliyorum, mekânı cennet olsun.
Hayırlı
bayramlar…