'Hür yürekliler'
Anlamsız
taassup, tefrika, tartışma ve teferruatların yorgun düşürdüğü Müslümanlardan
ferahlatıcı güzel haberler almaya adeta hasret kaldık… Kimilerinin tanımlaması
ile “din yorgunluğu’’nun görünür etkilerini gözlemlemek yaygınlık kazandı…
Böylesi
kasvet, gaflet, rehavet ve atalet belirtilerinin nüksettiği bir atmosferde
Resulullah[sav] “Erihna ya Bilal/Bizi namazla rahatlat ey Bilal”. Yani ezanla
bizi topla… Buyruğundan hareketle”Sabah
namazı seferberliği’’ni başlatan Hür Yürekli kardeşlerime sözü getirmek
istiyorum…
Sinelerin
sükûnetine, ruhun dinginliğine kapı aralayan bu girişime ne kadar muhtaç
olduğumuzu nasıl ifade edeceğimi ben de bilemiyorum…
Sabah
namazı seferberliğinin mihmandarı sevgili Musa Arıcı ve ekip arkadaşlarının bu
yoldaki hikâyelerini dinliyorum…
Mahşer
gününün şiddetinde arşın gölgesinde gölgelenenlerden olabilmek için şimdiden
camilerin kubbesi altında buluşmanın gerekliliğine inanıyorlar…
Kör
şeytana oturduğu yerde lanet okumak yerine sabah namazında cemaatle iki rekât
namaz kılmanın şeytanı kahredeceği bilinci ile hareket ediyorlar… Şeytanın
bacağını böylece kırmış olacaklarını düşünüyorlar…
Evi
ile cami arasındaki mesafeyi yürüyebilme iradesini kuşanamayanların Allah
yolunda uzun soluklu bir yürüyüşü kaldıramayacakları inancını taşıyorlar…
Camileri
boş bıraktığımız takdirde Allah'ın huzuruna eli boş gitmiş olmaktan korkuyoruz,
kaygısı ile hareket ediyorlar…
Camilerin
garipliğini, cami dışında kalan Müslümanların garabetini gidermek adına bu
adımları yıllar önce atmış oluyorlar…
Hür
Yürekli kardeşlerimin hikâyesi bundan on yıl önce başlıyor… Bir avuç duyarlı
kardeş tarafından her pazar farklı bir camide sabah namazında buluşmak üzere
istikrarlı, istekli, içtenlikli ve ısrarlı bir ruh hali ile…2014 Ekim’de
başlayan hareket en son 285. sabah namazı buluşmasını gerçekleştirdiklerini
müjdeliyorlardı… Yüzlerinde sabah namazının sevinci ve nişanı okunuyordu…
Her
hafta farklı bir Camiye gitmeyi hedefliyorlar. Şimdiye kadar birbirinden farklı
270 camide buluşmuşlar… Önce selatin camilerinde başlamışlar daha sonra
özellikle sabahları cemaatten mahrum olan sahil ve tenha yerlerdeki camileri
öncelemişler… Yarın bu camiler Allah katında bizlerden şikâyetçi olmasın diye…
Yıllarca
birkaç kişi ile sabah namazı kılan cami imamı, arkasında yüz kişilik cemaati
görünce duygularını tahmin edebilirsiniz… “Sanki melekler camimize teşrif
etmiş”
Her
ilçeden katılım var… Süreç içerisinde kendi ilçelerinde benzeri çalışmaları
başlatıyorlar…
6
Şubat depreminden sonra 105 kişilik grup yardımlarını yüklenip Kahramanmaraş'ta
sabah namazı buluşmasını gerçekleştiriyorlar…
Okyanusa
akan bir damlayız diyorlar ama kartopu misali çoğaldıklarına tanıklık ediyoruz…
Sayıyı önemsemiyorlar bu işin özünde samimiyet olmalı diyorlar…
Şimdilerde
bu seferin bereketini Rabbimiz bize gösteriyor…
Konya'dan daha
güzel haberler alıyoruz… Ankara'ya iki otobüs sabah namazı için gittik, oradan da
bir otobüs dolusu kardeş İstanbul'daki programımıza misafir oldular…
Olay
sadece sabah namazı ile sınırlı kalmadı, ilçelerde ortak kitap okuma
ortamlarımız oluştu… En önemlisi kardeşlik zeminlerimiz güçlendi… Bu
buluşmaların en güzel yanı kalıcı dostluklar, güzel dayanışmalar, ferahlatıcı
dertleşmelerimiz oldu.
Camilerimizin
pek alışık olmadığı birebir tanışmalar başlattık… Hasbi ve kalbi davranışlar
yüreklerde kalıcı izler bırakıyor… Yorgun ve yalnız ruhlara şifayab oluyor…
Bu
programlara katıldıktan sonra aile huzuru bulanlar, kullukta istikrarı
yakalayanlar, İslam'ı daha bir ciddiyetle yaşayanlar namaz mucizesine dikkat
çekiyorlar…
En
fazla memnuniyette eşlerinin davranışlarının değiştiğini dile getiren
kadınlardan geliyor.
Evet,
sabah namazı gerçekten şahitli bir namaz…
Gece
ve gündüz meleklerinin birlikte tanıklık ettiğini namaz…
Bu
kardeşiniz de defalarca bu güzelliğe şahitlik etti…
Allah'ım
şahit ol…