HÜKÜMET BOYKOT ETSİN
Ulaşılan konfor, bir anlamda insanın ulaştığı bir eşik noktasıdır. Dolayısıyla hiç kimse o konforun altına düşmek istemez. Konfor, bir alışkanlık ve itiyat kazandırdığı için insanın muhtelif yeteneklerinin ve yaratıcılığının da dümura uğramasında önemli bir etkendir. Çünkü her bir aşamada kolaylıkla elde edilen emtialar, bir an sonrasında elde var kabul edilirler ve yeni konforlara doğru yelkenler açılır.
İbn Haldun ünlü eseri Mukaddime'de, bedevi ve hadari toplum şeklinde toplumları ikili şekilde tasnif ederken, bedevi toplumdan hadariyete geçişi yerleşik hayat, işbölümü, konfor ve bugünkü anlamda tüketim gibi faktörlere bağlar. Hadari toplumlardaki çöküşün başlangıcı da bu konforlu ve tüketime dayalı yaşam biçimidir.
"Beyaz ekmeğe alışmak" bu bağlamda anlamlı bir sözdür. Toplumlar beyaz ekmeğe alıştırıldıkları zaman, artık zorluğa tahammül güçleri azalır, uğraşmadan elde etmek, daha lüx tüketmek ve daha çok yemek ister. Bir müddet sonra itiyat ve alışkanlık haline gelen bu durum, İbn Haldun'un deyişiyle asabiyeti azaltır. Konfor içinde mücadele gücü düşen toplumdaki insanlar için tüketim artış göstermektedir.
İsrail'in Gazze'ye olan yoğun bombardımanı sonucu 900 civarında Filistinli hayatını yitirdi ve binlerce yaralı var. Gündelik yaşam diye bir şey yok. Bu soykırım (çünkü bu bir savaş değil) artık hayatın rutini olmuş durumda. Üstelik bu yeni bir durum değil ve yıllardır böyle sürüyor. "İnsanım" diyen herkesin yüreğinden bir şeyler koparan bu saldırılar karşısında, bir şey yap(a)mamak hakikaten acı verici bir durum. Ama doğrusu artık bunun ötesine geçmek lazımdır. Açıkça söylemek gerekirse, İsrail'i suçlamak hiçbir sonuç üretmiyor; burada asıl sorumlu müslüman ümmet ve müslümanların uhdesinde yaşadığı devletlerdir.
En son saldırılar dolayımıyla, Türkiye'de insanlar ufak çapta İsrail mallarına boykot uygulama taleplerinde bulundular ve İsrail aleyhine gösteri yaptılar. Meseleyi gündemde tutmak adına ve bir tepkiyi ifade etmek üzere bunların bir anlamı olabilir. Fakat bunlar uzun boyutlu düşünüldüğünde hem yeterli değiller, hem de tutarsızlıkla dolu durumlar da oluşuyor. Birincisi, kısa süreli boykot ve gösterilerin ardından, Söz gelimi Türkiye'deki iftar sofraları, yaşam tarzları Filistin ya da dünyanın diğer yerlerdeki müslümanların kaderini ne kadar paylaşıyor?
Gazetelerde yazılan haberlere bakacak olursak, şu haberleri görüyoruz: İsrail vatandaşları Türkiye'ye vizesiz girebiliyorken, Filistinliler giremiyor. İsrail'in OECD'ye üyeliğini Türkiye'nin çekimserliği sağladı. İsrail ile olan ticari ve askeri anlaşmalar bu hükümet döneminde daha da arttı. Mesela, petrol, su satışları ile askeri araç alımları. Başbakan bu lobilerden ödül aldı vb. Şayet bu haberler doğruysa, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormak tabii ki hakkımızdır.
İsrail mallarını yaptıkları soykırımdan dolayı boykotun, eğer önemli bir şey olduğu düşünülüyorsa, tek tek vatandaşların boykotu yerine Hükümetin bu malların Türkiye'ye girişini yasaklaması ve İsrail ile alışverişi kesmesi daha etkili bir yöntem olmaz mı? Öyle ya, böylece bazı tutarsızlıklar da giderilmiş olur.
Ama ben size hemen bir soru sorayım. Şayet Türkiye hükümeti İsrail mallarına yaptıkları soykırımdan dolayı boykot uygulamaya kalkarsa, acaba bu malların kalem kalem ulaştığı sayı ne olurdu? Ben açıkça söyleyeyim, bunun direkt ve dolaylı olarak epey yeküna ulaşacağını tahmin ediyorum.
Peki esas soru şu: Buna Türkiye'de yaşayan insanlar razı olacaklar mı? Yani bilgisayarlardan makyaj malzemelerine, içeceklerden arabalara ve bir çok tüketim mallarının Türkiye'ye girişi mümkün olmayacak o zaman. Şimdi "beyaz ekmeğe alışmış" insanlar, bu konforlarından vazgeçebilecekler mi? Esnaflar, salt bu yüzden ticaretlerine gelen zarara razı olacak mı? Herkes "olsun" bu meseleyi artık halledeceğiz diyerek bir azim gösterebilecek mi? Valla bir şey söyleyeyim mi? Biraz zor.
Bu sorun ne zaman halledilir? Beyaz ekmekten vazgeçebilme azmi gösterildiği zaman. Yani kader birlikteliği yapıldığı zaman. Aksi, olayın hikaye kısmıdır.
Not: Türkiye'nin ve İslam ümmetinin mübarek fakat buruk Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Yüce Rabbimiz'in (CC) hepimizi gerçek bayramlara ulaştırması ve İslam ümmetine dirlik ve birlik vermesi duasıylau2026