Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Aralık 2021

Hoş geldin bebeğim

Hayatımızda ciddi değişikliklere neden olan birçok dönüm noktası oldu bugüne dek. Onlardan birini Salı günü yaşadık. 9 ay yolunu gözlemlediğimiz minik yavrumuz dünyaya geldi; onu kucağımıza aldık. Büyük bir heyecan, tarifi imkânsız bir duygu. İnsanı büyülüyor çocuğuna dokunmak, onunla göz göze gelmek, kucağına almak. İnanılmaz derecede etkiliyor insanı. Belki de dünyanın en güzel, en özel anı bir anne babanın çocuğuna kavuşması, onunla bütünleşmesi. Onun o masumiyeti, o günahsız hali karşısında içgüdüsel olarak onu korumak, kollamak refleksine giriyor insan. Zarar verir diye sevmeye bile kıyamıyor insan. Göz göze gelmek, bakışmak bile inanılmaz derecede derinden etkiliyor insanı. Bebeği kucağınıza aldığınızda, onu koklayıp sevdiğinizde 9 aylık bir süreçte çekilen tüm sıkıntılara, katlanılan tüm meşakkatli yollara değiyormuş diyor insan.

Onun o çaresizliği, acziyeti, masumiyeti ile karşılaşınca güzel duyguların yanı sıra, bir de sorumluluk yüklüyor, “Anne/baba olmanın hakkını layıkıyla yerine getirebilecek miyim?” diye soruyor kendine. Tam da burada mükemmeliyetçi ruh devreye giriyor; en güzel, en özel şekilde yetiştireceğiz. Yeri gelecek güneş olacağız; yüreğini ısıtacak, etrafındaki buzulların erimesini sağlayacağız. Yeri gelecek yağmur olacak yüreğini serinleteceğiz. Yeri gelecek gölgesinde dinleneceği bir ağaç olacağız. Üstüne kötülükler yağmasın diye şemsiye olacağız. Zarar gelmesin diye kalkan, geleceği iyi görsün diye bir çift göz, sağlıklı düşünebilsin diye akıl, karanlık gecelerini aydınlatan birer yıldız, sırtını yaslayacağın bir dağ olacağız. Belki de zamanı geldiğinde gerçekçi olup bunlardan hiçbiri olamadığımızı fark eden sıradan bir ebeveyn olup vicdan yapıp kendimizi sorgulayacağız. Pişmanlıklarımız, keşkelerimiz olacak belki de. Geriye dönük üzüntülerimiz olmasın diye bol bol okuyup öğrenmeye çalışacak, görev ve sorumluluklarımız neyi gerektiriyorsa onu hakkıyla, layıkıyla yapmaya çalışacağız.

Canım kızım, minik yavrum, Aylin Liya’m; Aramıza hoş geldin. O kadar güzel ve o kadar özelsin ki, anlatamam.
Eğer dünyanın en ünlü ressamı olsam seni çizerdim.
Şayet dünyanın en ünlü şairi olsam seni yazardım.
Tüm dünyaca bilinen bir müzisyen olsam seni söyler, seni besteler, seni dillere destan ederdim. Ama ben bunların hiçbiri değilim canım kızım. Saklamak ve sen büyüdüğünde sana okutmak üzere, bir anı bir hatıra olsun diye amatör bir yazar da olsam, olabildiğince profesyonel bir ruh ile köşemden duygularımı yazıyorum.

Evimize neşe, gönlümüze huzur getirdin. Sevgili yavrum; geleceğe dair kaygıların, endişelerin hiç olmasın. Hep yanında olacağız annen ile… Yeri gelecek seninle arkadaş olacağız, yeri geldiğinde annelik babalık görevimizi yerine getireceğiz. Senin özgüvenli, başarılı, girişimci, mücadeleci, neşe dolu bir çocuk olman için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Seni özgürlüğe götürecek ve içindeki dinamikleri ortaya çıkaracak her türlü adımı destekleyeceğiz. Yürüyeceğin yolda dikenler de olacak, güller de. Yeri gelecek düşecek, dizini kanatacaksın yeri gelecek mutluluklardan havaya uçacaksın ama hiçbir zaman tek düze olmayacak hayat canım kızım. Yeri geldiğinde eline yüzüne bulaştıracağın şeyler de olacak, yeri geldiğinde profesyonelce, bir usta gibi üstesinden geldiğin şeyler de…

Sen büyüdükçe bize neşe vereceksin, biz sana güç kuvvet olacağız sevgili kızım. Yüzündeki tebessümün azalmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Büyüdüğünde onunla gurur duyacağımız bir kız, hayırlı bir evlat, başarılı bir çocuk olacağına inanıyoruz. Başını asla yere eğdirmeyen, onurla dik tutacağın ve övünerek “Bunlar benim annem babam” diyeceğin kişiler olmaya çalışacağız. Bu uğurda ne yapmamız gerekiyorsa annen ile el ele, gönün gönüle verip yapacağız. Gerekirse gecemizi gündüzümüze, varımızı yoğumuza katıp senin geleceğini aydınlatmak için ortaya koyacağız. İyi günde de, kötü günde de, doğrularında da yanlışlarında da her zaman annen ile birlikte senin yanında olacağız.

Rabbim senin ve annenin ayağına taş değdirmesin yavrum. Göz bebeklerim...