Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Aralık 2018

Hodri meydan!

18-20 Eylül 1959 yılında Çınar Otel’de gerçekleştirilen ilk Bilderberg toplantısında, NATO Genel Sekreteri Paul Henry Spaak, Daniel Rockefeller, NATO’nun Daimi Temsilcisi Selim Sarper ve diğer küresel baronlar bulunmaktaydı. Adnan Menderes, toplantıya gelip kısa bir açılış konuşması yaparak küfür eder gibi salonu terk etti.

Sonrası malum, küresel baronların politikalarına uygun hareket etmediği gerekçesiyle, Natotürkçülerin de(Salih Tuna’ya aittir) çabalarıyla idama kadar giden trajik bir darbe süreci yaşandı.

1960 cuntasının ilk kararını da ilave edelim ki bugünün tezgâhını daha iyi anlayalım.

12.6.1960 tarihli numaralı karar:

Kanun no: 1

Birinci Bölüm. Genel Hükümler:

“İktidar partisi idarecileri tarafından Anayasa’nın çiğnenmesi, Türk Milletinin bütün fert ve insanlık hak ve hürriyetlerinin ve masuniyetlerinin ortadan kaldırılması, muhalefet murakabesi işlemez hale getirilerek tek parti diktatoryası kurulmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi fiilen bir parti grubu durumuna düşürülmüş ve meşruluğunu kaybetmiştir.”

Bugün Gezi provokatörlerinin, Natotürkçülerin, PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin dillendirdiklerini, elli sekiz yıl önce Adnan Menderes hükumetine de söylemişler!

2003 yılında Tempo Dergisi’nde yayınlanan bir yazı, Armagedon savaşlarının NATO ile Türkiye arasında geçeceğini ya da Şam’da başlayacağını söylüyordu. Türkiye hinterlandında yeni bir din haritası çizme projesini de her daim dillendirdiler.

Gezi kalkışması sırasında FETÖ elebaşı, Berkin Elvan’ın ölümü münasebetiyle yayınladığı “Taziye mesajında”: “Yıllardır bağidar olmuş Alevi kardeşlerime…”diyerek Gezi’nin içine bir de mezhepçilik katmak suretiyle halkı topyekûn sokağa davet ediyordu. CHP’nin Kılıçdaroğlusu da eylemcileri alınlarından öpüyordu.

Sızıntı’nın 1991 Ağustos sayısının başyazısındaki, “Yakın zamanda kopacak kıyamet senin kıyametin olacaktır” ile 2015’in Haziran ayındaki “Bugün milleti kurban edenler yarın olurlar millete kurban!” şeklindeki tehdit, isyana çağrı, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme yol ve yöntemi aynı. İlkinde Özal’ı diğerinde Erdoğan’ı kastetti.

Bugün de CHP, FETÖ, PKK ve irili ufaklı siyasi parti, STK, medya organları kurdukları ittifakla yine aynı yabancı bir dil ve yöntemle halkı sokağa dökmenin çabası içerisinde. 60 yıldır aynı merkezden kumanda edilen bir tezgâh bu.

Paraya tapan, sapkın, Tapınakçı, Kabalist batılı küresel güçler; din, siyaset ve para üzerinden kurdukları geniş bir ağla ve içeriden satın aldıkları şahsiyetsiz, kimliksiz, vatansız bir tayfa marifetiyle yıllardır Türkiye üzerine planlar kuruyor.

2007’den beri kuvvetli operasyonlarla direncimizi kırmak isteyen küresel güçler bugün de birliğimizi ve dirliğimizi bozmak için her yola başvuruyor.

Her bir operasyon Türkiye’ye diz çöktürmek, direncini kırarak bağımsızlık yolunda ortaya koyduğu kararlılıktan caydırmak amaçlı. Erdoğan, plan yapıcıların kimyasını bozan adımlar attıkça farklı yöntemler deniyorlar.

Türkiye’nin kararlılığı ve yurdunu seven ehl-i vicdan sahibi, cesur insanların sergiledikleri tavır, her defasında taşeron örgütlerin ve kirli kalemlerin hevesini kursağında bırakıyor.

İttihad-ı Muhammedi partisini kurup, Volkan Gazetesi’ni de gâvurun çıkarları için kullanan ve devletin askerini, güvenlik güçlerini devlete karşı kışkırtan Derviş Vahdetiler bugün de var. Hep olacaklar.

Lakin bu vakitten sonra geri adım atacak da değiliz. Ok yaydan çıktı. Türkiye; seküler-totaliter, insan karşıtı küresel emperyalist zihniyetin vahşi politikalarına ve kirli oyunlarına sessiz kalamaz. Böyle zamanlarda bizi kışkırtan, direncimizi kırmaya çalışan, içimizdeki işbirlikçi hainlere inat bir ve diri olmasını bilmeliyiz

Biz başka bir dil konuşuyoruz bu ülkede. Bu dil, yerli olanların anlayabileceği, milli bir duruş sergileyenlerin idrak edebileceği bir dil. Son on yıldır Erdoğan’ın gayretleriyle bu ülkede yeni bir dil inşa ettik. Bu dile ve ülkeye yabancı olan, kaybedecektir. Artık bugün Türkiye kulağı çekilen bir çocuk değildir.

Bir yazımda da ifade ettiğim gibi; son yıllarda uyanan, bilinçlenen, kadim tarihiyle bağ kuran en önemlisi de gücünü sadece Allah’tan alan Anadolu insanın yüreğindeki imana, kararlılığa söz geçiremiyorlar. Bu yüzden ne yapsanız çaresi yok. Biz bu ülkeyi canavarların ağzından aldık. Sizin gibi ciğeri beş para etmez, satılmış hainlere bırakır mıyız? Ölmek var dönmek yok. Hodri meydan!