Hodri Meydan
Sanıyorlar ki halkı korkutacaklar. Bilmiyorlar ki, 15 Temmuz 2016'dan beri millet cesaretle her an ayakta, her zaman teyakkuzdadır. Yine aldanıyorlar.
Sanıyorlar ki, kendilerine yine yol açılacak. Geliş gidiş yollarınız tıkandı beyler. Bütün caddeler hürriyete, millete, ümmete çıkıyor artık. Çırpınışınız boşunadır.
Sanıyorlar ki, Batı'daki faşist destekçileri, ezelu00ee düşmanlarımız, emperyalist güçler Türkiye'ye tavır alırsa mesafe katedecekler. Bilmezler ki, Batıdan bize atılan her kurşun Türkiye'nin çelik duvarına toslayıp geri gidiyor. Ülkemde sabah oldu, uyandık, farkında değiller.
Sanıyorlar ki, eski tezgahları, saltanatları, ihanetleri, kumpasları, aldatmacaları devam edecek. O büyük önderin, yüce Nebi'nin sözünü unuttular: "Mümin bir delikten iki defa ısırılmaz."
Sanıyorlar ki, mağduriyet edebiyatı yaparak herkesi kandıracaklar. Bilmiyorlar ki, bu mübarek millet hertürlü haksızlığa karşıdır. Ama milleti arkadan hançerleyenleri de asla affetmeyecektir. İşte bunu unutuyorlar.
Sanıyorlar ki, sular eskisi gibi akacak. Halbuki köprünün altından çok sular geçti. Herkes dostunu düşmanını ayırdı, farketti. Dost görünen hasımlar ile ezelu00ee rakiplerin beraberliği gaflet uykusunda olanları bile hemen uyandırdı.
Sanıyorlar ki, o Temmuz sıcağında başaramadılar, ama bahar geliyor. Tekrar dirilip kıyam edecekler. Bilmiyorlar ki, o zaman hazırlıksız olan millet artık her an tetikte, her an teyakkuzda. Küçük bir kımıldanış felaketleri ve helaketleri olacak. Arkalarına yedi düveli alsalar da durum değişmeyecek.
Sanıyorlar ki, her yeni haberi uçurduklarında milletin morali bozulacak, ümidi kırılacak, mücadeleden vazgeçecek. Bilmiyorlar ki, her uçurulan olumsuz haber, hepimizi kenetlendiriyor, birleştiriyor, uzlaştırıyor, kavileştiriyor.
Sanıyorlar ki, hala güçleri, ayakta duracak halleri, dayanacak mecalleri var. Unutuyorlar ki, bu müminler, şehadeti göze alan bu büyük topluluk, Çanakkale'den ve İstiklal Harbi'nden sonra içerdeki hainlere ve dışarıdaki düşmanlara karşı en büyükmücadeleyi verdiğinin şuurunda.
Sanıyorlar ki, bir demdi geldi geçti, rüzgardı esip geçti, bir andı uçup gitti. Bilmeliler ki, büyük uyanış ve muazzam diriliş 15 Temmuz'dan sonra başladı ülkemde. Çiçekler daha sahici açmaya başladı. Meydanları yiğitler, obaları Alpler boş bırakmıyor. Bütün kutlu çadırlar ve mabetlerimiz koruma altında.
Sanıyorlar ki, cerbezeleriyle herkesi aldatacaklar. Halbuki büyük uyanış vakti geldi. İnsanlar dostlarını düşmanlarını ayırt ediyorlar artık. Vatanının, milletinin, bayrağının, devletinin, milletinin, ümmetinin yanında ve arkasında herkes. İnsanlarımız, çarpık zihniyetli sapık topluluklara karşı tavırlı artık.
Sanıyorlar ki, oyuncaklarıyla, uçaklarıyla, bilgisayarlarıyla, sosyal medyalarıyla, tanklarıyla, tüfekleriyle inananları yenecekler. Bilmiyorlar ki, iman her zaman tekniğe meydan okumuştur. İnanç silahın kat be kat üstündedir.
Sanıyorlar ki, hala onları seven, özleyen, isteyen güruh var. Bilmiyorlar ki, onlara açık tavrını koyamayan yarı aydınlar bile sinmiş vaziyette. Korkularından dışarı çıkamıyorlar. Halkın tepkisinden çekiniyorlar. Şehitlerimizin ahı tuttu. Kahraman gaziler, canımız ciğerimiz, gözbebeğimiz.
Sanıyorlar ki, gün yüzü görecekler. İhanetleri unutulacak. Binlerce yıl geçse de bu karanlık insanlar ve destekçileri unutulmayacak. Artık çocuklarımız okullarda ihanetin dersini okuyorlar. Yayıncılarımız cengaver şehitlerimizin kitaplarını hazırlıyorlar. Cesur yazarlar pervasızca büyük destanı yazıyorlar.
Sanıyorlar ki, her şey eskisi gibi olacak ve hiçbir şey değişmeyecek. Halbuki köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir bir milli uyanış var. Halkımız bütün teröristleri farkediyor ve konuşturmuyor. Bu mübarek ülkeye, mazlumların ve mağdurların sığınağı, İslam'ın son kalesi olan Türkiye'ye düşman olanların aslında insanlık düşmanı sayıldığını biz biliyoruz, ama dünya alem de bilecek.
Sanıyorlar ki, bize kıyanlar cezasız kalacak. Asla ve kat'a. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 80 milyon insanımız artık daha şuurlu, daha umutlu, daha inançlı ve daha kararlıdır. Ey bütün kötülüklerin sahipleri! Birazcık cesaretiniz varsa çıkıp gelin. Hodri meydan diyoruz size ve arkanızdakilere! Geleceğiniz varsa, Allah'ın izni ve inayetiyle elbette göreceğiniz de vardır! Bunu bilesiniz!