HOCANIN KEÇİSİ
Neler oluyor bu ülkede yine.Ağzı laf yapan eli kalem tutan herkes allame olmuş.Ağzım var konuşurum diyor.Söz ağızdan çıkana kadar sahibinin esiri çıktıktan sonra ise sahibi onun esiri derler.Hepimizin malumu keçisi çalınan müftü olayı.Ama hala yayın hayatına devam edebilen bir gazetede bu hocamızın meselesi haber değeri olsun diye 180 derece zıddı ile sunulmuştu.
Eski türk fimlerini izleyenlerimiz çok iyi bilirler.Bu filmlerdeki hoca figürü yada dini motifli bir bölüm muhakkak kutsalımıza saygısızlık algısı ile verilirdi.1950 lerin türkiyesinde değiliz geç bunları diyebilirsiniz.Ama değişen hiçbir şey yok desem sanırım abartı olmaz.
Bugün anlı şanlı yazılı ve görsel basınımızın kalemşörlerinde hala o günleri aratır garip algı satmaları devam ediyor.Televizyonlarda haber sunan kimi ademler haber değeri olsun diye ne hak ne hukuk ne izan insaf nede vicdan muhasebesine müracaat etmeden hürrüyet ve özgürlük adına halkımızı aldatmaya devam ediyor.
Her duyduğumuz şeyi ölçüp biçmeden üzerinede nefis ve şeytanın eseri suizanlarımızı ilave ederek satmaya kalkarsak sanırım bu ülkede yaşamak daha da zorlaşacak..Rabbimiz bize bir haber aldığımızda onu etraflıca araştırmamızı ve ulu orta konuşmamamızı öğütlerken sanırım bu zaaflarımıza karşı dikkatli olmamız gerektiğine de vurgu yapıyor.
Fitne fesat fücur asrındayız maalesef. İnsanlar giderek birbirinin terminatörü oldu.Heva ve heveslerimiz bizlere su içer gibi yalan dolan içirmeye başladı.Çok kolay yalan söyler olduk.halbuki önderimize sorulduğunda asla yalan söylemez demişti bizim adımıza.Merhum Akıf onların dini bizim bizim dinimizde onların oldu derken sanırım bunu kasdetmiş olmalı.
Ülkemiz gündemi hepimizin malumu.Bu büyük gemi hepimizin ortak malı. Gemimizin kaptanı da hepimizi sağ salim menzile ulaştırmakla görevli.Geminin içinde bizde varız.Burada asli vazifemiz yıkmak yok etmek olmamalı. Karınca kadarınca herkes üzerine düşeni yapmalı.Burada aynaya bakalım dostlar.Öncelik bizim vazifemiz olduğuna göre bu geminin sağ salim sahile vardırılmasında biz vazifemizi layıkı ile yapıyormuyuz? Aynalar hiç yalan söylemez.Onların vazifesi olanı yansıtmak.Evet bu sorudan geçerli not veriyorsak kendimize ülkemiz adına hayırlı bir iş yapıyoruz demek.
Ayna testi her birimize ne mal olduğumuzu anlatmada objektif bir değer.Yeterki aynada gözlerimizin içine iyicene bakalım. Çünkü gözler yalan söylemez.Evet meselenin asıl bizi ilgilendiren yönü burası değil mi?.Para servet şöhret karşısında duruş açımız kaç acaba? Bize verilen görevi yaparken süklüm püklüm olduğumuz zaaflarımızla nasıl baş ederiz sorusunun cevabı zor olduğundan bu durakta hiç durmadan mı devam ediyoruz yoksa ? Herbirimizin can alıcı vurucu sorusuna verecek omurgalı cevapları olmalı değerli dostlar.Eğer bu soruya eee uuu aaa gibi gevelemelerle cevap veriyorsa içimizdeki benlerimiz yandık demek.Başkası bizi ilgilendirmez.Zenginin malı züğürdün çenesini yorar derler.Çenelerimizi yormak yerine vakit varken kendimizi kurtaralım.
Geçen gün Soma ile ilgili bir haberi bu gözle tahlil ettim.Somada maaş krizi ile ilgili olan bu haberin veriliş şekli beni o kadar üzdü ki kendimden utandım.180 derece zıdlıklar ve tezatlarla dolu bir anlatımdan sonra ordaki kardeşlerimiz ile yapılan röportajdan bir iki kare olmasa sanki ortada büyük bir haksızlık var olarak hafızalarımızda kalacaktı.
Benzer haberleri yorumları sizlerde izliyor okuyorsunuz.Çamur at izi kalsın türünden o kadar çok yalan yanlış varki hangisi doğru dedirten cinsten.Ne yapalım ? nasıl yapalım? Ben hastalarımın bir kısmına haberlerden uzak kalmasını reçete eder oldum.Ancak bunun çare çözüm olduğunu kabul etmiyorum.Çare ve çözüm yol yakınken ve henüz fırsat varken kendi gözümüzdeki mertekleri çıkartalım.Başkalarının gözündeki küçük çöpcüklerle uğraşmak bize çok zaman kaybettirdi.Fazla vakit yok.Haydi o zaman.Daha ne duruyoruz ki. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.