Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2954.66
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Kasım 2018

Hırs ile güçlenilmez, zayıf düşülür

İnanç, hayattaki tek gerçek kaynağımız ve sahip olduğumuz en kıymetli servetimiz. Tükenmez, tüketilemez, yaşadıkça katlanan servetimiz. İnançta ihtiyaç duyduğumuz her şey var. Hayatı çarçur etmeye gerek yok. Şuursuz ve anlamsız, tüketen ve yok eden adaletsiz dünya sisteminin çarklarına takılıp kalmak yerine maneviyata dönelim. Büyük düşünmektense küçük adımlarla gücümüzü hatırlayalım.

Büyük düşündükçe hedeflere şaşma olabilir. Başarı ile başarısızlık anlamsızlaşabilir. Anlamsızlık yerini çaba yerine hırsa bırakır. Tehlike çanları çalmaya başlar. Hırs ile güçlenilmez, zayıf düşülür. Zayıf düşüldükçe ilkelerden ödün verilir. Verilen her ödün hayatı bir çıkmaza sürükler. Bu çıkmaz virüs gibidir. Bulaşır ve yanında başkalarının hayatını da çıkmaza sokar.

Daha iyi bir gelecek için önce inanmak, sonra yola çıkmak gerekir. Zaman bizim bu yolculuktaki en güçlü kaynağımız, dostumuz. Dostumuza sahip çıkmalıyız. Kaynağımızı boşa harcamamalıyız. Önceliklerimizi belirlemeli, ihmalden uzak durmalı, zamanı heba etmemeliyiz. Elbet karşımıza sıkıntılar çıkacaktır. Sıkıntılar hayatımızın parçalarıdır. Ama unutulmamalı sıkıntılar aslında fırsattır. Gerçeği görmektir. Ceza değil, anlayabilene ödüldür. Sıkıntıları büyütmek yerine ondan anlam çıkartmaya, ders almaya çaba sarf etmeliyiz. Boş vermişlikten ve takıntılardan arınarak, yas halinde olmaktan kurtularak enerjimizi probleme değil çözümüne odaklamalıyız.

Mazeret değil fikirler üretmeliyiz.

Problem değil çözümler sunmalıyız.

Şartların oluşmasını beklemektense, şartları oluşturmalıyız.

Korkmamalıyız. Çekinmemeliyiz. Ama bencil de olmamalıyız. Çözümümüz kimseyi harap etmemeli.

Çözümümüz adil olmalı. Dünya hayatında kendi menfaatinden başka kimseyi düşünmemek insanı felakete sürükler. Pragmatist bir egoizm rüzgarına kapılıp, “karşılıksız vermeyen” durumuna düşmek, illetleri beraberinde getirir. Kaynağımızı tüketir, ebedî hayatı mahveder. Tüketmeyelim, mahvolmayalım, mahvetmeyelim. Bize lazım olan kaynağımıza sarılalım, inancımızla zirveye küçük adımlarla yürüyelim. Yolda ilerlerken kalp kırmayalım, onaralım. Kalp kıra kıra, gönül yıka yıka yola devam edilemez. Kalp kırmak, gönül yıkmak acıyı beraberinde getirir.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Kalp, Allahü teâlânın komşusudur. Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, asi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir. Çünkü, asi olan komşuyu da korumak lazımdır.

Dertlenelim. Ama beladan zevk almayalım. İnanan insandaki sabır kuvveti mevcut sıkıntıya kâfi gelecek bir dayanma güç potansiyeline sahiptir. Umutsuzluğa hiçbir zaman kapılmadan, dayanma gücümüzü kaybetmeyelim. Hak yoldan sapmayalım.

Allah sevdiği kullarına verdiği sıkıntının amacı, onları saptıracak olan nefsani arzu ve isteklerden uzak tutmaktır. Uzak duralım.

“Allah hiç kimseye gücünün üstünde bir yükümlülük vermez.” (Bakar