Hilm
“Sabırlı ve temkinli, akıllı
ve ağır başlı olmak, ağır başlılık, sebat, akıllı ve uygarca davranış”
anlamlarına gelen hilm az kişinin ulaşabildiği veya önemini takdir ettiği Allah
Teâlâ’nın sevdiği bir meziyettir. Aynı zamanda Allah’ın isimlerinden de biri
el-Halîm’dir. “Şunu da bilin ki Allah gerçekten çok bağışlayandır, halimdir.
(Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)” (Bakara; 235) Hilm aynı zamanda peygamberlerin
sıfatlarından biridir. “Şüphesiz İbrahim, çok içli, yumuşak huylu bir kişiydi.”
(Tevbe; 114) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allah halîmdir, hilm sahibi
insanları sever. Sertlikten dolayı vermediği kazancı yumuşak huyluluğa verir.”
(İbn Mace,3688) buyurmuştur.
Müslüman, insanlarla
ilişkilerinde daima kolaylığı seçmeli, hayatında zorluğa, öfke ve kızgınlığa
yer vermemelidir. Nezaketini muhafaza etmeli, mümkünse kendine kötülük
yapanlara bile güzellikle muamele etmelidir. İyiliğe iyilik her kişinin
kârıdır, kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır. Müslüman işleri kolaylaştırır,
zorlaştırmaz, müjdeler, nefret ettirmez. Peygamber Efendimiz bu güzel
hasletlerle donatılmış ve bize örnek olmuştur. Allah Teâlâ onu şu şekilde
övmüştür. “Allah'ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın.
Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.
Artık sen onları affet. Onlar için Allah'tan bağışlama dile. İş konusunda
onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah'a
tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (Âl-i İmrân; 159) Allah Resulü şöyle
buyurmuştur. “Yumuşak huyluluktan nasibi olana, hayırdan da nasip
verilmiştir. Yumuşak huyluluktan nasibi olmayan da hayırdan mahrum
bırakılmıştır.” (Tirmizi, Birr, 67/2013)
Hilm sabır, sekînet ve vakardır. Öfkeye,
ihtiraslara ve diğer bencil duygulara hâkimiyet, ağır başlılık ve yumuşak
huyluluktur, fakat asla güçsüzlük ve onursuzluktan kaynaklanan bir zillet ve
acz kabul edilmemelidir. Yumuşak huylu olmak zulme boyun eğmek değildir. İlahi
hükümlerin çiğnenmesine müsaade etmek değildir. Hilm bir yanıyla akıldır, bir
yanıyla aklın eylem haline dönüşmesidir. Ancak bu erdem insanın bütün benliği
ile kötülüklerden korunması ile mükemmelleşir. Akılla hareket edenler kaba
sözden uzak durur, kötülükleri iyiliklerle önler, öfkeyle hareket etmez,
sabırlı olur, affeder, iyi ve tatlı sözlerle muhabbet kurar.
Hadislerde hilm kelimesi hem “akıl”
hem de “ağır başlılık, yumuşaklık” anlamında geçmektedir Hz. Peygamber,
Eşec el-Abdî adlı sahâbîyi överken şöyle demiştir: “Sende Allah’ın sevdiği
iki haslet vardır; bunlardan biri hilm, diğeri de teennîdir” (Müslim,
“Îmân”, 25, 26; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 148, 149). Resûlullah’ın ahlâkının temelini
hilm oluşturur. Birçok vakıa onun hoşgörüsünü, affediciliğini ve sabrını anlatır.
Halîm “akıllı, deneyimli, olgun” anlamına da gelir. Hilm Müslümanlığın
en temel erdemi veya bu erdemlerden biri olarak kabul edilmiştir. İnsanlarla
olan ilişkilerde ihsanla, adaletle hareket etme, zulümden kaçınma, şehvet ve
ihtiraslarına gem vurma, kibir ve gururdan sakınma hilm ruhunun belirtileridir.
Müslümanın karakterini belirleyen
temel erdem hilmdir. İslâm dini bunu ahlâkî ve içtimaî alanda bütün Müslümanlara
yaymayı amaçlamıştır. Hilm; öfkeyi yenme, kerem (cömertlik, onurlu davranış),
hoşgörü, af, gönül zenginliği, tahammül, kararlılık, kin gütmeme gibi ahlâkî ve
amelî gelişmişliği ifade eder. Hilm huyların en yücelerindendir ve aklın
otoritesidir, tutkulara hâkimiyettir. Akıllı, bilgili ve basiretli insan
sabırlı, ağır başlı, bağışlayıcı, vakarlı, kararlı, nefsine hâkim, kötülüğü
iyilikle karşılayabilen, kışkırtmalara kapılmayan bir ahlâkî karaktere sahip
olabilir.
Allah Teâlâ “halîm ve bilgili
kimseler olunuz” (Âl-i İmrân 79) diye bizi uyarırken, “Rahmân’ın
kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara
laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler.” (Furkân; 63) buyurarak hilmi has kulların
özelliklerinden sayar.
Allah’ım! Bizlere yumuşak huylu
olmayı ve hoşgörülü davranmayı nasip eyle.