Hikmetli sözler
·
Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için,
dünyadakiler birbirini yiyor.
· İnsanda hayallerin, ideallerin yerini anılar almaya başlamışsa, yaşlılık başlamış demektir.
· Kalp ne ile dolu ise dudaklardan dökülen odur.
· Öyle adamlar gördüm üstünde elbisesi yok, öyle elbiseler gördüm içinde adam yok.
·
Para her şeyi yapar diyen adam, para için her
şeyi yapan adamdır.
· İstediğiniz bazı şeylere sahip olamamak, mutluluğun bir parçasıdır.
· Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
· Birçok insan mutluluğu burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar.
·
İnsanların yaptığı sahte paralardan çok,
paraların yaptığı sahte insanlar vardır.
· İnsanlar sahip olduklarını küçümser, sahip olmadıklarını önemser.
· Dal rüzgarı affetmiştir ama, kırılmıştır bir kere.
·
Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden
çıkarsa kulak zarının ötesine geçemez.
· Bildiğini bilenin, arkasından gidin. Bildiğini bilmeyeni, uyandırın. Bilmediğini bilene, öğretin. Bilmediğini bilmeyenden, kaçın.
· Gül sunan bir elde daima biraz gül kokusu kalır.
· Esans satandan esans kokusu, zibil karandan da zibil kokusu gelir.
· Zaruret olmadıkça başkalarına iş havale edilmez.
· İnsanlar arasında ihtilaflar zuhur etmesinin sebebi, herkesin dünya menfaatini düşünüp, ona göre hareket etmesidir.
· İtirazdan küfür kokusu gelir. Peki demek ruhun, itiraz etmek nefsin isteğidir.
· İtaat akıldandır. Her akıldan daha üstün akıl vardır.
· Şöhretin insana vereceği şey sıkıntıdır.
· Bir baba evlatlarının iyi geçinmesine çok memnun olur. Allahü teâlâ da kullarının iyi geçinmesine sevinir. O halde herkes ile iyi geçinin.
· İnsan demek aciz demektir. Aczini idrak eden insan, kibir, gurur ve haddini aşmaktan uzak durur.
·
Ne kadar seversen sev, bir gün ayrılacaksın.
Ne kadar toplarsan topla, bir gün bırakacaksın.
Ne kadar yaşarsan yaşa, bir gün öleceksin.
Ne yaparsan yap, bir gün hesabını vereceksin. (Hadis melai)
· Geçici lezzetlere, çabuk bitip tükenen dünyalıklara aldanmamalıdır.
· Kulluk; her an Allah’u Teâlâ’ya muhtaç olduğunu bilmek ve Onun Resulüne tam tâbi olmaktır.
· Kur'an-ı Kerim okunan eve bereket ve iyilik gelir. Melekler toplanıp, şeytanlar oradan kaçar.
· Mal biriktirme hırsı olan kimseler, her zaman sıkıntı ve üzüntü içinde olurlar.
· İhlas, dünya faydalarını düşünmeyip ibadetlerini yalnız Allah’u Teâlâ’nın rızası için yapmaktır.
· Dua, müminin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.
·
Allah-u Teâlâ günahları gördüğü halde örter.
İnsanlar ise, görmediği halde söyler.
· En büyük sermaye, Allah’u Teâlâ’ya güvenip, insanlardan bir şey beklememektir.
· Kim gülerek günah işlerse, ağlayarak Cehenneme gider.
· Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerin ise, süsü ve güzelliğidir.
· Müminde, ihlas ve pişmanlık bulunursa, Allah’u Teâlâ onun bütün günahlarını affeder.
· Eshab-ı Kiram, sohbet (peygambere arkadaşlık) ile nihayetsiz kemâlâta vasıl oldular. İyilerle arkadaşlığı önemseyelim.
· Elem ve üzüntü, ayrılık ve musibet, mademki Allah’u Teâlâ’nın irade ve takdiri iledir. O halde Ondan gelen her şeye razı olmak lazımdır.
· Ahireti verip dünyayı almak, yani Haktan halka yüz çevirmek akılsızlıktır.
· İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma!
· Akıllı kimse, korktuğu başına gelmeden önce, onun çaresine bakandır.
· Lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır.
· Günlerin hayırlısı Cuma, ayların hayırlısı Ramazan, amellerin hayırlısı da vaktinde kılınan namazdır.
· Tedbirini aldıktan sonra, Allah’u Teâlâ’nın takdirine bağlanan, tevekkül sahibidir.
· Anaya-babaya itaat etmek, büyük günahlara kefarettir.
· Bir kimse, cahil iken varlıklı olduğu halde, âlim olunca muhtaç hâle düşebilir. Eğer rızk akla ve ilme göre verilseydi, hayvanlar cehaletleri sebebiyle helak olurlardı. (Anonim)