Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2486.55
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Kasım 2022

Hiç değişmeyen yabancı zihniyet

Yazımıza, 2015 Ankara Gar ve 2016 Ankara Güvenpark terör saldırı sonrası atılan bazı manşetlerle başlayalım. Hem de hafıza tazelemiş oluruz.

Taraf: “Diktatör Kasımda Devrilecek”, “Ölüm ülkesi” (13 Ekim 2015) Patlamayla ilgili haberlere gelen yayın yasağı hakkında: “Yayın yasağına isyan”

Hürriyet: “Kalbimize bomba” (11 Ekim 2015) manşetinin altına da saldırının ardından çekilmiş kanlı bir fotoğraf koydular.

BirGün: “Yıkılsın bu ölüm iktidarı“Yası biz tutarız siz hesap verin” (12 Ekim 2015), “Katliam”, “Yere batsın sizin çirkin politikanız”

Cumhuriyet: “Bomba patladı, polisler izledi” (12 Ekim 2015),” Erdoğan: Her olayda istifa mı olur?”

“Besle kargayı”(15 Ekim 2016), “Polis her şeyi biliyordu”(17 Ekim 2015, “Yeni Suriye”(18 Şubat 2016), “Yüzlerce can sıfır istifa

Evrensel: “İstifa edin, hesap verin”( 12 Ekim 2015), “Yastayız, isyandayız, grevdeyiz” (13 Ekim 2016), “Canlı bombaya demokrasi, halka ölüm”(14 Ekim 2015), “Niye yakalamadınız Abisi?”

Yeni Asya: “Türkiye nasıl bu hale düştü” (14 Ekim 2015), Yayın yasağı hakkında; “Tek kelimeyle sansür”(16 Ekim2015)

New York Times’in haberi ne ki bu manşetlerin yanında.

Bugüne kadar gerçekleşen her terör saldırısında bu yabancı ve ülke karşıtı dil hep devam etti.

İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza “başınız sağ olsun” demeyi bile çok görerek bu saldırının bir “seçim çalışması” olduğunu söylemediler mi?

Hiç şaşırtmıyorlar. Dün nasıl tepki ortaya koydularsa bugün de aynısını yaptılar.

Hatırlayınız, 5 Haziran 1977 tarihinde seçimlerden 34 gün önce 1 Mayıs’ta Taksim’de 34 kişi öldürülmüştü.

O tarihten itibaren terör örgütleri boş durmadı. Türkiye son elli yıldır darbelerle ve terör eylemleriyle hizaya çekilmek istenen bir ülkedir.

Türk milleti ise her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardı. Ancak bu zihniyet elli yıldır hiç değişmedi. Gladyo’nun tüm tuzaklarını ayakta alkışladı.

Türkiye, Afrin’e terör operasyonu yapacağı günlerde, yazarından, sanatçısına, aydın müsveddesinden terör yandaşı siyasetçilerine, mimarlar ve mühendisler birliğinden bazı odalarına varana kadar 170 kişi bu operasyonu “savaş” olarak görmüş ve “barış” kisvesi altında durdurulmasını talep etmişti.

Oysa Türkiye, Suriye’nin Kuzey’inde İkinci İsrail denilebilecek bir Kürt devleti projesini kendi ulusal güvenliği ve bekası için bertaraf etmek için mücadele ediyordu.

Tüm terör örgütlerinin hamisi konumundaki Amerika’ya ve küresel çeteye tek kelime etmeden kendi ülkesini ve devletini karalamayı tercih eden bir insan malzemesine sahip olmamız gerçekten de tehlikenin de tehdidin de en büyüğü değil midir?

Rahmetli Oktay Sinanoğlu; "Her sömürgede sömürgeci, sahte aydın sınıfı yetiştirmiştir. Ve o sahte aydın kendi toplumuna ters, onu tanımayan ve hatta ondan nefret eden bir aydın sınıfı yetiştirip milletin başına bela etmiştir” diyordu.

Bizim de başımıza gelen budur.

O yüzdendir ki bin yıldır aynı medeniyetin, aynı duygunun, aynı hevesin, aynı aşkın, aynı toprakların çocuklarını birbirlerinden koparmak ve ülkeyi küresel şeytani düzenin hizmetine sunmak için çaba sarf eden bu zihniyetle sonuna kadar mücadele etmeliyiz.

PKK, İsrail’in “vaat edilmiş topraklar” dediği ve bunu da Amerika’nın “Yeni Dünya Düzeni” adına yürüttüğü projenin gerçekleşmesi için palazlandırılan bir terör örgütüdür. Vazifesini yapıyor.

Asıl karanlık planı tezgâhlayan Amerika, İngiltere ve İsrail üçgeninde faaliyet yürüten küresel çetedir. Bu plana içerden destek verenler de Büyük İsrail projesinin bir parçasıdır ve ihanet içerisindedirler.