Herkes suç işleme özgürlüğü istiyor
Günah işlememenin, hata yapmamanın mümkün olmadığı, hatta günah işlememenin imkansız olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
ALLAH
(CC), bu dünya hayatında insanları bir imtihana tabi tutuyor.
Günah
işlemek de sevap işlemek de aslında serbest.
Günah
işleyen bedelini ödeyecek, …Sevap kazanan da karşılığını alacak.
Bazı
günahlarımızın cezasını bu dünyada çekiyoruz. Bazıları ise ahirete kalıyor.
Bazı
sevaplarımızın karşılığını, mükafatını bu dünyada alıyoruz. Bazıları ise
ahirete kalıyor.
İnsanoğlu
hataları, günahları hep başkasında görüyor.
Kendisini
sorguya çekenler, ‘ben nerede hata yaptım, nerede günah işledim, hangi
günahları işledim, hangi yalanları söyledim, …’ diyenler çok azınlıkta.
Aslında
bütün dünya insanlığının en temel sorunu budur.
Kendisini
sorgulamamak. Kendisini hatasız ve günahsız görmek. Kendisini haklı görmek.
Herkes
kendisini haklı görüyor. Kendi doğrularını ön plana çıkarıyor.
Bu
ADALET değil. ADİL olan, her insanın önce kendisini sorgulamasıdır.
Türkiye’nin
de dünyanın da en büyük sorunlarından biri budur.
Önce
kendisini sorgulamamak. Bu adaletsizliği en çok siyasette görüyoruz.
Vatandaş
vergi kaçırıyor, siyasilerin yolsuzluk yaptığını söylüyor.
Vatandaş
rüşvet veriyor, siyasilerin rüşvet aldığını söylüyor.
Vatandaş
gecekondu yapıyor, siyasilerin yanlış yaptığını söylüyor.
Vatandaş
YALAN söylüyor, siyasilerin yalan söylediğini söylüyor.
Halbuki
eleştirdiği her şeyi önce kendisi yapıyor.
Vatandaş
önce kendisini düzeltmelidir.
*
Her
parti ve taraftarları kendi suçlusunu koruyor.
Her
parti ve taraftarları kendi mafyasına sahip çıkıyor.
Her
parti ve taraftarları kendi tacizcisini savunuyor.
Her
parti ve taraftarları kendi adamına, suçlusuna, mafyasına, … sahip çıkıyor.
Bu
şekilde mafyayla, çetelerle, suçla, terörle, … mücadele edilebilir mi?
*
CHP, parti
içindeki tacizlerin hesabını sormadan, başka partileri eleştirebiliyor. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal kendi milletvekilli ile gayrimeşru ilişki yaşamış, bu olay
ortaya çıkmış, olay ortaya çıktıktan sonra da istifa etmek zorunda kalmış, ama
CHP ve CHP’liler, CHP kapatılsın demiyor, ENSAR kapatılsın diyor.
Aynı
şekilde bütün partilerde buna benzer olaylar var.
AK
Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, … bütün partiler kendi adamlarını kanundan korumaya
çalışıyor.
*
İnsanoğlu
çelişkiler yumağı
Çelişki
içinde olmak da insana has özelliklerden biri.
İnsanoğlu
yalan söylüyor, başkasını yalancılıkla suçluyor. Kendi içinde bir çelişkiler
yumağı.
PKK
(HDP) ve yandaşları, ABD askeri olmuş her gün (beşikteki çocuğu dahi) insan
öldürüyor. Barış, adalet, hak hukuk, … istiyorum diyerek yalan söylüyorlar.
FETÖ
ve yandaşları, ABD’nin esiri olmuş, kendi ülkesine ihanet etmiş. Barış, adalet,
hak hukuk, … istiyorum diyerek yalan söylüyorlar.
Şimdi
bunlar ADALET mi istiyor?
*
Fethullah
Gülen: FETÖ
elebaşı Fethullah Gülen, ABD ile işbirliği yaparak bir işgal (darbe)
girişiminde bulundu, memleket parçalanma noktasına geldi. Suriye olmaktan
Erdoğan’ın liderliği ve milletin ferasetiyle kurtulduk. Gülen ve taraftarları
herkesi aptal yerine koyarak, darbeye tiyatro, kontrollü darbe deme
ahlaksızlığında bulunabiliyor.
*
PKK’lı
Selahattin Demirtaş: PKK’lı
Demirtaş, Kobani olaylarıyla memleketi Suriye olmanın eşiğine getirdi. Kürt
Halkının ferasetiyle derinleşmiş bir iç savaştan ramak kala kurtulduk. PKK’lı
Selahattin ve onun gibiler yüzünden binlerce insan öldü bugüne kadar. Ama,
PKK’lı Selahattin ve PKK yandaşları hiç utanmadan barıştan, adaletten, hukuktan
bahsedebiliyor.
*
Cem
Uzan: memleketi
dolandırdı, hırsızlık yaptı, ülkeye zarar verdi, hala utanmadan cumhurbaşkanı
adayı olacağını söyleyebiliyor. Cem Uzan’ın taraftarları var bu ülkede.
*
Adnan
Oktar:İslam’a
aykırı ne varsa yaptı. Kızları/kadınları soyup, İslam’ın yasakladığı haramları
işleyerek İslam dinini anlattığını hala utanmadan söyleyebiliyor.
*
Sedat
Peker: Zorla iş
adamlarından haraç alan bir çete lideri. Kaç aileye çöktü, kaç iş adamını
batırdı, kaç kişiyi perişan etti? Bunların sayısını kendisi de bilmiyor.
Memlekete vermediği zarar kalmadı. O da çıkmış temiz olmaktan, adaletten
bahsediyor. Başkalarının mahremiyetini görüntülemiş, kasetlerle şantaj yapıyor.
Her türlü ahlaksızlığı yapmış, ahlaktan bahsediyor. Peker, haram parayla,
aldığı haraçla kurban kesip etini de millete haram olarak yediriyor. Millete
resmen haram yediriyor.
*
Fatih
Portakal: Kaçak
çiftlik yapmış, hak hukuk ve adaleti sorguluyor.
*
Yılmaz
Özdil: Atatürk’ü
sömürüyor, denize yürüyen villayı kaçak yapmış, mafya çete reisi Sedat Peker’in
adeta bir müridi olmuş, o da haktan adaletten hukuktan bahsediyor.
*
Can
Dündar: MİT tırlarını
deşifre ederek, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı uluslararası mahkemelerde yargılatmak
için bir CIA ajanından daha fazla mücadele etti. Vatana ihanet etti, ABD
bayrağı battaniyeye sarılmış, o da vatanseverlikten bahsediyor. Hala
kitaplarını okuyanlar var.
*
Ekrem
İmamoğlu, Makyavel Ekrem ya da siyasi münafık: Seçim zamanı dini bütün bir
Müslüman olan Ekrem İmamoğlu, seçimlerden sonra rakı masalarından kalkmadı. O
da dürüstlükten, Müslümanlıktan bahsediyor.
*
Canan
Kaftancıoğlu:
ALLAH’a inanmıyor. İnanmak zorunda da değil. Bu kendi problemi. Ama oy için
iftardan iftara koşarak dua ediyor, Müslüman olduğunu göstermeye çalışıyor. O
da ahlaktan bahsediyor.
*
Ahmet
Şık: PKK’nın
meclise soktuğu işe yaramaz. PKK gibi kanlı bir örgüte bir laf söylemeye
cesareti yok. O da Barış, adalet, hak hukuk, … istiyorum diyerek yalan
söylüyor.
*
Tarkan,
Cem Yılmaz, Şahan, …:
gibi sanatçılar, adeta doğaya tapıyorlar. Bir ağaç kesildiğinde yapmadıkları
palyaçoluk kalmıyor. Ama bir Güvenlik Korucusu şehit olduğunda bir taziye
mesajı bile yayınlamıyorlar. Bir köpek yaralansa mesaj paylaşıyorlar. Bir
PKK’lının başına bir şey geldiğinde duyar kasıyorlar ama, bir Güvenlik Korucusu
için taziye mesajı bile yayınlamıyorlar. Onlar da dürüstlükten, haktan, adaletten,
vatandan, … bahsedip duyar kasıyorlar.
*
Kemal
Kılıçdaroğlu:
Yalan rekoru kıran bir adam. O da dürüstlükten bahsediyor. Her hafta bir yalan
uydurarak CHP seçmenine de hakaret ediyor. Ama CHP’liler Kemal bey gibi bir
yalancıya ahlak abidesi muamelesi yapıyor.
*
Pelin
Gündeş: Bir
profesör, "Allah Sedat Peker’in yardımcısı olsun. Onu ve ailesini
korusun!" diyerek mafyaya dua edebiliyor. Sırf tekrar milletvekili
yapılmadığı için yapmadığı numara, söylemediği yalan kalmadı. O da ahlaktan,
hukuktan, adaletten,… bahsediyor.
*
Gürsel
Tekin: CHP’de
çaycılık yaparak başladı. Karun kadar zengin oldu. O da yolsuzluklarla
mücadeleden bahsediyor. En son PKK’ya bakanlık vermeye kadar ileri gitti.
*
LGBT
sapkınlığını destekleyip ahlaktan bahseden ahlaksızlar bile var.
Şimdi
düşünün: FETÖ taraftarları, PKK taraftarları,
Cem Uzan, Fethullah Gülen, Selahattin Demirtaş, Adnan Oktar, Sedat
Peker, … ve bunlar gibi sayısız suç örgütü ve suçlu, tam olarak ne istiyorlar?
Aslında
kısa ve net.
Adalet,
hak ve hukuk değil istedikleri.
Suç
işleme özgürlüğü istiyorlar.
Birinin
taraftarı da olabilirsin. Ama suç işleme özgürlüğünü savunamazsın.
Kim
olursa olsun suç işlemişse, cezasını çekmelidir.
ADİL
ve hakkaniyetli olan budur.
Gerçek
ADALET, suçlunun cezalandırılmasıdır.
*
Cumhurbaşkanından
sade vatandaşına kadar herkes kendisini sorgulamalı.
Her
Müslüman tekrar iman etmelidir.
Ben
de kendimi sorguluyorum. Hatalarımı, günahlarımı, … sorguluyorum.
Bugünden
itibaren daha fazla kendimi sorgulayacağım.
Herkese
de tavsiye ediyorum.
*
Sonuç:
Her
parti kendi içini temizlemelidir. AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, … yolsuzluk,
adam kayırma, rüşvet, torpil, … ile önce kendi partilerinden başlayarak
mücadele etmelidir. Her partinin lideri ve milletvekilleri önce kendilerini
sorgulamalıdır. Suçla, rüşvetle, terörle, mafyayla, … mücadele ancak bu şekilde
başarıya ulaşabilir.
Herkes
önce kendisini sorgulamalı.Önce kendi hatalarını görüp hatalarını düzeltmeli.
Temiz,
ahlaklı, adil bir toplum ancak bu şekilde sağlanabilir.
Kısacası
herkes ve her parti önce kendisini sorgulayacak. Önce kendi işini, kendi
görevini yapacak.
Her
partinin taraftarları da kendilerini ve partilerini sorgulayacak.
Kendilerini
sorgulamayanlar, başkalarını sorgulama hakkına sahip değildir.
Çünkü
kendisini düzeltemeyenler, başkalarını asla düzeltemez.