Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2429.44
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Ekim 2021

Herkes içine baksın

“En uzun yoldur insanın içi.” demişti Üstat Cahit Zarifoğlu. Ne de güzel demiş. Nereye gitmeye niyetlenirsek niyetlenelim gittiğimiz bütün yollar, aldığımız bütün mesafeler kendimizi keşfetmenin huzurunu bize verdikten sonra hangi mesafe uzak gelir insana, hangi yol yorar insanı? Koskoca hayat dediğimiz şu ömür küçücük bir anlam arayışından öte bir şey değil. Aradığımız şey küçücük olsa da anlamı hayat kadardır esasında. Bu sebeptir ki kıymet verdiğimiz şeyi bulmak için aramak gerekir.

Arayanlar bulanlar mıdır, yoksa bulanlar arayanlar mıdır? Her halükarda yolun sonu bulmaya çıkıyorsa aramanın bir kıymeti vardır. Her neyi arıyorsa arasın insan, bu keşfe kendinden başladığı müddetçe en doğru yoldadır. Bu yolun sonu kesinlikle bulmaya çıkacaktır. Bulmayı anlamlı kılan şey de aramak için insanın ortaya koyduğu irade ve mücadelesidir. Burada dikkat edilmesi gereken temel mesele insanın aradığı şey her ne ise imtihanı da odur. Tam da bu noktada aradığımız şeyin önemi ortaya çıkıyor.

Aramak için yolda olmak esastır ve bu hakikati anlamlı kılacak olan da aradığın şeyin kıymetidir. İnsan en kıymet verdiği şeyi en yakınında ve en gizli yerlerde saklar. İnsanın en gizli yeri de kendi iç dünyası, diğer bir tabirle kalbidir. İnsanın en gizemli ve en özel noktasıdır kalp. Bulunmayı hak eden her ne ise saklana bilinecek en kutsal yeri bulmuş demektir. Şimdi bulunmayı hak eden gizemi bulmak için insanın en uzun yolculuğuna koyulma vakti.

Bu gizem, insanın iç yolculuğuna kapı aralar. Her bedenin gizemi nasıl ki ruhta saklıysa, canlı olmanın sırrı da kalpte gizlidir. Aslında insan, en değer verdiği şeyleri de orada gizler. Onu aramak için de bir ömrü bulmayla geçer. Bu yüzden Üstadın da dediği gibi en uzun yoldur insanın içi.

İnsan kalbinde her neyi taşıyorsa, işte odur yaşamasının ve canlı olmasının anlamı. Bir bahçeyi güzel kılan çiçeklerin canlılığı ve güzelliğidir. Her biri güzel olan bahçeyi saha da güzel gösterir. Letafetine letafet eklettirir. Bir insanın yaptığı güzellikler, insan ve kul olmanın gerekliliklerini yapıyor olması, tatlı dilli, hoş sözlü, güler yüzlü olması kalbinin güzelliğine vesiledir. Kalbi güzel olanın orada gizlediği sır da güzeldir.

Hepimizin aradığı her şey kalpte gizlidir. Aslında onu oraya biz gizledik. Kimimiz parayı, kimimiz maddiyatı, kimimiz ailemizi, kimimiz sevgiyi, kimimiz huzuru, kimimiz mutluluğu, kimimiz ise Yüce Yaradanımız olan Mevla'yı... Kalbimize gizlediğimiz her ne ise aradığımız da odur nihayetinde. Bulmak için bir ömür sürecek uzun bir yolculuğa çıkmak zorundayız.

İşte bu yüzden nereye gidersek gidelim, kendimize gelemedikten sonra herhangi bir yere gitmiş sayılmayız. Gittiğin her yerde aradığın şey, seninle gelen ve her daim sende gizli olandır. Onu bulanlar, hakiki mutluluğa kapı aralamış olurlar.

Gündelik hayatta sıkça kullandığımız “Herkes işine baksın!” diye bir tabir vardır. Bunun yerine keşke “Herkes içine baksın!” diyebilseydik, belki o zaman dünya daha yaşanılabilir olurdu. Yoksa içimiz dışımızdan da mı kara oldu da oraya bakmaya çekiniyoruz şimdilerde?

İnsanlar kendi içine bakmayı bıraktıktan sonra başkalarının kusurlarını daha fazla arama yoluna koyuldular. Belki de tencereye dibin kara derken kendimizi aklamaya çalışıyoruzdur. Ama bir başkasındaki kusuru görünce insanın kendini mükemmel sanma hastalığı bir aynaya hakikat nazarıyla bakmaya kadardır. O aynada kendi kusurunu görebilmiş insanlar erdemli bir davranış sergileyerek dünyayı değiştirmeye ve güzelleştirmeye kendi içinden başlarlar. Kendi iç yolculuğunu tamamlayamamış insanların başkalarının yolları üzerine yorum yapmaları ayakları yere basmayan yorumlar olarak kalır.

Herkes kendi içine bakarak yürüdüğü müddetçe bütün yollar güzel olacaktır.

Rabbim iyi insanlara çıkarsın gittiğimiz bütün yolları.