Herkes bir şeyler yapmalı

Maalesef insanlarımızın hoş olmayan bir özelliği siyasetle gereğinden fazla ilgilenmektir. Önüne gelen hükümeti, bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızı eleştirebilmektedir. Üstelik her konuda lafı döndürüp dolaştırıp sorumluluğu onun üzerine yüklemektedirler.

Diyelim papaz bırakıldı, hemen bir takım mihraklar acımasızca eleştirmekte, ülkemizin ABD ve Trump’tan çekindiği için mahkemenin böyle karar aldığını iddia etmektedirler. Aksine bir karar çıksa ve papazın yurt dışına çıkışı engellense idi bu sefer de doların bu yüzden arttığını, ülkemizin dar boğaza sokulduğunu söyleyeceklerdi.

Yani bu tiplerin elinden daha doğrusu dilinden kurtuluş yoktur. Papaz hakkındaki dava dosyasını bilmeden, suçlamalardan haberi olmadan ve Türk yetkililerle ABD sözcülerin görüşmelerinin muhtevasından bilgileri söz konusu değilken ileri geri konuşmaktadırlar.

Benim esas vurgulamak istediğim konu ise bu uzmanmış, dış işlerde kompetanmış gibi konuşanların üzerlerine düşen görevleri yerine yeterince getirmedikleri, vakitlerini lüzumsuz laflamalarla geçirdikleri görülmektedir. Rahat koltuklarına uzanmaktalar ve ellerinde çayları, kahveleriyle cep telefonlarının tuşları arasında dolaşmaktalar. Aldıkları risk yok, kayıpları yok, araştırma istek ve motivasyonları yine yoktur. Hatta ülkemiz için ellerini taşın altına koymak veya kafa yorup gayret göstermek de yoktur. Ancak bol keseden atmak, ortalığı karıştırmak ve suyu bulandırmak vardır. Dayanaksız tezleri yayıldığında bundan garip bir zevk duymaktadırlar ancak.

Bu tipler kendi görevlerini de eksiksiz ve dikkatlice yapmazlar, çevrelerine de yararları olmaz. Oturup mesaj atarlar, sohbetlerde ‘ben olsaydım’ diye başlayan cümleler kurarlar.

Lütfen ülkemizin problemleri elbette çoktur. Öncelikle üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla yapalım ve eleştirmek yerine ‘Ben çevrem için, Türkiye için, gelecek nesiller için ne yapabilirim?’ sorusunu kendimize yöneltip faaliyete geçelim. Ülkemiz ve aziz milletimizin bizden beklediği budur.