Her zaman nöbetteyiz!
O korku dolu bakışlarınızı, ihanet maskeli çehrenizi, yalan dolan sözlerinizi unutmadık unutmuyoruz. Köşe bucak kaçsanız da, inlerinize tüyseniz de, sırra kadem bassanız da gözümüz hep üstünüzde. Unutmayın, nöbetteyiz!
80 milyon tetikteyiz
Ey temiz insanlarımızın iyi niyetini hoyratça kullanan sefil adam! Yüreğin yetiyorsa davran! Seni, ne ipini bağlayan o hormonlu devlet, ne ülkene saldırtan istihbarat örgütleri, ne Batıdaki köhne ülkeler, ne de buradaki üç beş tilmizin kurtaramayacak! Zira 80 milyon mümin olarak tetikte, teyakkuzda, nöbetteyiz!
O kapkara gecenin yıldönümündeyiz. Civanlarımız dökülmüştü yollara, türkülerimüz çağrılmıştı ellere, canlarımız boyanmıştı allara... Unutmadık, hiç unutmayacağız. Kızımız kızanımızla, dedemiz bebemizle, sazımız sözümüzle burçlardayız, surlardayız, sınırdayız, bekliyoruz. Ey satılık güruh, nöbetteyiz!
Geceler uzun oldu. Heceler yarım oldu. Niceler şehit oldu. Gaziler kaldı bize yadigar. O korku dolu bakışlarınızı, ihanet maskeli çehrenizi, yalan dolan sözlerinizi unutmadık unutmuyoruz. Köşe bucak kaçsanız da, inlerinize tüyseniz de, sırra kadem bassanız da gözümüz hep üstünüzde. Unutmayın, nöbetteyiz!
Çorap başınıza dolandı
Kibriniz yerlerde süründü. Hesabınız tek tek dürüldü. Günahlarınız hepten saçıldı. Masum bir milletin, mazlum bir ülkenin, şanlı bir tarihin talihiyle oynadınız. Ördüğünüz çorap başınıza dolandı, tuzaklarınız ayağınıza dolaştı. Gördüğümüz kanlı kabus ve hileli bir düş'tü. Mecaliniz varsa gelin, nöbetteyiz!
Kutsal dinimiz İslam'ı süfli emellerinize alet ettiniz. Cemaat, hizmetdeyip ilhada çalıştınız. Maskelerinizle bir milleti aldattınız. Gün geldi etraf ışıklandı, bütün memleket aydınlandı. Hakikat oldu ayan: 'Altın nesil'batarken Büyük Doğu, Diriliş ve u00c2sım'ın nesilleriyle Nesl-i Cedid uyandı. Nöbetteyiz!
Nefesimiz ensenizde
Sanmayınız ki sizi görmüyoruz. Bakışlarımız üzerinizde, nefesimiz ensenizdedir! Bir yanlış hareket bekliyoruz sizden. Bir gaflet, bir ihanet! Bu cennet vatanda saklandığınız bütün inleriniz bellidir, bilesiniz. Üstünüzdeki çullar sizi saklamaz, altına girdiğiniz yorganlar size yar olmaz. Nöbetteyiz!
Mahkemelerde yalan söylerken yüzünüz kızarmıyor. Korkup kaçan ağa babalarınız iftiralardan geri durmuyor. Saklananlar özür beyan etmiyor. Hangi resmi dairelerde olduğunuzu, hangi evlere tıkıldığınızı, hangi çarşı pazarı dolaştığınızı biliyoruz. Bilesiniz ki, herkesin sıkı takibi altındasınız. Nöbetteyiz!
Ruhlarınız illetli sizin
Ne içerideki satılık örgütlerin yardımı size yetişecek, ne dışarıdaki zalim devletlerin inayeti derdinize deva olacak ne de hepinize talim edilen pembe hayaller, tatlı rüyalar kar edecek. İlletli ruhunuzla, zilletli canınızla perişan olacağınız an çok yakın. Tövbe edip özür dileyin. Vakarımızla nöbetteyiz!
Siz ki doğru yolun sapık kolu oldunuz. Tertemiz bahçeleri bırakıp bataklığa saplandınız. Milletinize değil ecnebilere, ümmetinize değil ağyaresığındınız. Metal soğuğu robot gençlerinizi dişsiz medeniyete teslim ettiniz. Hem siz yandınız hem de masumları yaktınız. Artık sonsuza kadar nöbetteyiz!
Öyle çirkefliğe bulanıp kirlendiniz ki çeşmeler sizi temizleyemez. Öyle çamur deryalarına saplandınız ki nehirler sizi ak pak edemez. Öyle büyük günahlara karıştınız ki okyanuslar mülevves bedeninizi durulayamaz. Dağlar ahmaklığınıza şaştı, ovalar alçaklığınıza güldü. Çöl sabrını kuşandık, nöbetteyiz!
Böyle bir ihanet yok
Maziye baktık böyle ihanet yok. Yeryüzünü dolaştık böyle garabet yok. Şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy sorduk, böyle vicdansız insan yok. Aileyi yok sayan, kutsalları dejenere eden, değerlerimizi küçümseyen, kabullerimizi reddeden bir garip sürü oldunuz. Aklınızı cebe atıp kullanmadınız, nöbetteyiz!
"Su uyur düşman uyumaz." derler. Düşman uyusa da hainler bekler durur, biliriz. Bekler ki, ekmeğini yediği, suyunu içtiğini, hayrını gördüğü, sevgisini topladığı, ilgisiyle karşılaştığı, yardımlarını aldığı bir kutlu milletin, bir yüce ümmetin kalbine hançer saplasın diye. Alpler tepelerde bekliyor.Nöbetteyiz!
Sanmayın ki yorulduk. Uzak Asya'dan Malazgirt'e ulaşan, bu ovadan Anadolu'ya geçen Alplarslanların torunlarıyız, korkmayız. Gözbebeğimiz Kudüs'ü Haçlılara dar eden koca yürekli, 'Şarkın Sevgili Sultanı' Selahaddin-i Eyyübu00eelerin ahfadıyız, çekilmeyiz. Ertuğrul Gazilerin yolundayız, nöbetteyiz!
Yedi düvelle gelin!
Bedirlerden Niğbolu'ya koşan, Endülüs'ten İstanbul Fethi'ne ulaşan, Mohaçlardan Sakaryalara taşan nice kutlu seferin, nice parlak zaferin cesur sahipleriyiz. Az kuvvetle çok güçlü düşmanları alteden ecdadın ardındayız. Çanakkale'de kükrer, İstiklal Harbi'nde büyürüz. Yedi düvelle gelin, nöbetteyiz!
Azıcık azığımızla, toprağa kurulmuş çadırımızla, al bayrağı dalgalandıran kalemizle, ezanı sayha sayhayayan minaremizle, bizi iri tutan, diri yapan, güçlü kılan samimi imanımızla, sarsılmaz güvenimizle, yılmaz azmimizle, yorulmaz bedenimizle, tükenmeyen ümitlerimizle, velhasıl bütün varlığımızla nöbetteyiz!
Tek yumruk olduk
Bilesin ki, Başkomutanımız Cumhurbaşkanımızla, esnafımız memurumuzla, talebemiz çobanımızla, işçimiz köylümüzle, polisimiz askerimizle biriz, beraberiz. Gamda, sürurda, sevinçte, tasada birlikteyiz.Dirilir, uyanır, şahlanırız. Tek yumruğa dönüşürüz. Meydanlara iner, yollara düşeriz. "Ya Allah Bismillah Allahü Ekber" nidalarıyla inlerinize girer, gökkubbeyi o beyinsiz başınıza yıkar geçeriz. Şunu asla unutma: Artık hep nöbetteyiz!
