Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Ekim 2015

Her Yeni Başlangıç

Her yeni başlangıç bir yeni ses, bir yeni nefes ve bir yeni hevestir. Bazen her şey bitti dediğinizde aslında her şeye yeniden başlamak üzere olduğunuzun farkına varırsınız. Bazen insana ceza gibi gelen yenilikler aslında birer ödüldür de insan geç farkına varır. Onun için bizim hayır bildiklerimizde şer, şer bildiklerimizde hayır vardır. Neyin içinden şer, neyin içinden hayır çıkacağını biz bilemeyiz. Onu ancak Yüce Yaratıcı bilir. Bu yüzden kaybettiğiniz bazı şeyler için üzülmeye değmez. Belki de her kaybediş yeni bir kazanışın müjdecisidir. Yeter ki sabretmeyi bilelim. Sabır imanın yarısıdır. Sabretmeden meyveler olgunlaşmaz, sabretmeden başarı gelmez, sabretmeden yaralar iyileşmez, sabretmeden baharın çiçekleri bütün tazeliği ile yeniden açmaz. Sabır hayatımızın mihenk taşlarından birisidir. Tam düştüm derken yeniden ayağa kalkmaktır. Tam tükendim derken yeniden var olmaktır. Tam bayatladım derken taptaze olarak yeniden dirilmektir sabır. Yerim değişti, işim değişti, maaşım değişti, statüm değişti diye üzülmeyin. Şahsınızın değişip değişmediğine bakın bunlardan çok. Ben eski ben miyim? Sorusunu sorun kendinize. İlkeler, prensipler, inançlar ve değerleru2026 Sizinle birlikte hala dimdik ayakta ve hayatta kalabilmişler mi ona bakın. Eğer bunlar sizinle birlikte hala ayakta ise, yani siz hala yamulmadıysanız, siz hala dimdik ayaktaysanız ve siz hala var olmaktaysanız gerisini boş verin gitsin. Elbette her bitişin bir başlangıcı, her kışın bir baharı, her gecenin bir sabahı vardır. Yeter ki siz siz olarak kalın, yeter ki siz inancınızı ve hayata karşı direncinizi kaybetmeyin. Gün gelir devran döner, ay geçer, yıl geçer her şey ebediyete doğru büyük bir hızla sürüklenirken bugün sizi aklınca karanlıklara itenler yarın, gün gelir sizin aydınlığınıza muhtaç hale gelirler. Allah var keder yok, bu kadar basit.

1 Kasım Yaklaşırken

Seçimler yaklaşıyor ama ülkede bir seçim havası ve bir seçim heyecanı yok. Doğuda, Güneydoğuda artan terör olayları, Ankara'da patlayan kalleş bomba her birimizin moralini bozdu yüreğini kanattı şüphesiz. Ancak sevinmemiz gereken bir şey varsa o da şu ki bu milletin çocukları oyuna gelmediler ve hala birlik beraberlik duygusu içerisinde bu topraklardaki varlıklarını sürdürüyorlar. Türkiye hala bir iç savaşa sürüklenmediyse elbette bu ülkenin sağduyulu çocuklarının bunda büyük payı var. Ve hala çok büyük çaplı bir ekonomik kriz yaşamadıysak bu bizim için hala bir büyük şans. Ancak tamir etmemiz gereken çok noktamız var. Siyasi parti kimliklerimiz üzerinden verdiğimiz çirkin savaş sona ermeli, bizi biz yapan ortak değerlerde kenetlenmeliyiz. Ötekileştirici bir dilden her zaman uzak durmalıyız. Bir birimize sevgiyle sarılırken ideolojik kimliklerimizi, parti mensubiyetlerimizi bir kenara atmalı sevgimizde de samimi olmalıyız. Türkiyelilik ortak paydasında kenetlenmek belki pek çok çatışmayı-ayrılığı bertaraf edebilir. Bu gemi batarsa hep birlikte batacak, gemi suyun üzerinde yüzmeye devam ederse hep birlikte selamete erişeceğiz. Onun için sağduyuyu elden bırakmamak gerek. Hangi partiye oy verirsek verelim vicdanı, adaleti, merhameti ve sağduyuyu elden bırakmayalım. Buna her zamankinden daha çok muhtacızu2026

Şikayet Yok Beyler!

İktidar şikayet ediyor, muhalefet şikayet ediyor, başkanlar şikayet ediyor, yöneticiler, patronlar yani sorumluluk makamında olan herkes şikayet ediyor. Peki ortada bir sorun varsa bunu çözecek olan kim? Aslında şikayet edenler değil mi? Peki sıradan vatandaş ne yapsın. O kime şikayet etsin. Adam çıkmış demeç veriyor, kendi sorumluluk alanındaki bir konudan dolayı şikayette bulunuyor, sızlanıyor, insanlar da oturmuş bunu bön bön izliyorlar. Yahu neden şikayet ediyorsun ki çözüm makamı sensin! Sonra da kalkıyor emri altındakilere, çözemeyecekleri bir mesele getirdiklerinde, şikayet etmeyin çözün diyor. Artık şunu anladık ki siyasetçinin aklında kırk tilki dolaşıyor kırkı da birbirinden habersiz, kırkı da birbirine dolanmıyor! Böyle yapmayanlar lütfen üzerlerine alınmasınlar. Ama artık şark kurnazlığı yapmaktan, insanları avanak ya da aptal yerine koymaktan vazgeçelim, sahici olalım. Sahicilik Müslümanın en belirgin vasıflarından birisidir.

İlm-i Siyaset

Beni eleştirenler en çok ilm-i siyaseti iyi bilmemekle suçlarlar. Saf olduğumu, içimin dışımın bir olduğunu dolayısıyla bundan da zarar gördüğümü söylerler. Galiba içimdeki yüzüme çabuk yansıyor. Yalan söyleyemiyorum. Söyleyemediğim için mutsuz değilim aksine bundan son derece mutluyum. Ama dostlar, ilm-i siyaset yalan söyleyebilmek ya da olduğu gibi görünmemek değildir. Aslında ilm-i siyaset nerede ne zaman ne şekilde davranacağını, konuşacağını "inceden hesaplamak", olayları, hayatı ve ilişkileri inceden görebilmektir. Bizim bir suçumuz varsa o da dümdüz olmamız, onun bunun peşinde dalkavukluğa bulaşmamamızdır. Eğer bu suçsa varsın suç olsun. Bizi sevenler de böyle sevsinler sevmeyenlerle zaten işimiz olmaz!