HER TARAF KARIŞIK
Ülkemizin dört bir yanı tehlike, risk ve problemlerle dolu. Adeta ateş çemberindeyiz. Hükümetimiz ise büyük bir dikkat ile huzur ve güven ortamı olan Türkiye'ye ateş sıçramasın diye uğraşıyor.
Ülkemizin iç ve dış düşmanları, yurt içinde ve dışında el ele, iş birliği yaparak yangını bize bulaştırmaya çalışıyorlar. Yani ihanette birleşmişler, aralarındaki zıtlıkları ve anlaşmazlıkları bir yana bırakmışlar, "ortak düşman" saydıkları güzel memleketimizi zor duruma düşürmek için el birliğiyle, görüş beraberliğiyle şerde birleşiyorlar.
Ancak milletimizin basireti ve idarecilerimizin sağduyusuyla inşallah bu sıkıntıları aşacağız.
İşte bu sisli havayı dağıtmak için silahlarımızdan biri de duaya başvurmak.
Dua; inanan kişinin Allah'a yakarışı ve yalvarışı, O'nunla direkt ve aracısız iletişime geçişi demek.
Bir ayette şöyle buyruluyor:
"Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?"(Furkan, 77)
Hadis-i Şeriflerde de dua özellikle tavsiye edilmiştir:
"Dua müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur."
"Allah katında, duadan daha kıymetli hiçbir şey yoktur."
Gerçekten bütün gönlümüzle yaptığımız duanın özellikle böyle zor günlerde faydası ve gerekliliği saymakla bitmez:
u00b7 Dua ile sekine, sükunet vardır
u00b7 Dertleri, ümitsizliği, yalnızlığı azaltır
u00b7 Rabbimize bizi daha bağlar
u00b7 Daha cesaretlenir, ümitleniriz
u00b7 Dua her şeyin sahibi Allah'tan istemektir
u00b7 Dua rızkı genişletir, sağlığı düzeltir, bereket verir, hayrı ve iyiliği çeker.
Televizyonda dünyanın dört bir yanında Müslümanların halini görüp de hüngür hüngür ağlayan, acıdan ve üzüntüden yerinde duramayan merhametli insanlara tavsiyelerimden biri de duadır. Onların duası hassaten bugünlerde ne de çok işimize yarar!
Biz biliriz ki ağacın üzerindeki kurumuş yaprak bile Allah'ın izni ve müsaadesi olmadan düşmez.
Olup bitenleri Rabbim görmektedir. Biz O'ndan yardım isteyelim, zulmün hitama ermesini ellerimizi göğe açarak samimiyetimizle ve bütün içtenliğimizle arzu edelim.