Her şeye rağmen kardeş kalabilmek
Kurt kuzu hikayesini bilenimiz çoktur. Aç kurtların kuzu avına çıktığı günlere doğru gidiyoruz. Etrafta dolaşan kuzu postuna bürünmüş kurtlara yem olacak kuzular olmamamız gerekiyor. Referandum sürecinin barış ve kardeşlik içerisinde geçirilmesini istemeyen güruhun umulmadık tuzaklar peşinde oldukları bilgisi bana kadar ulaştı.
Milletin sesinin soluğunun beş para etmediği yılları iyi bilenlerdenim. Yaşayarak şaşkınlık içerisinde takip ettiğimiz kara günlerde yaşatılan zulümden nasip almışlığım var. Ancak tarih böyle hassas bir meselede tekerrür etmese ülkemiz ve insanlık için hayırlı olacak sanki.
Nasip olursa 16 Nisan da önümüze konacak sandıklara özgür iradelerimizle giderek reylerimizi kullanacağız. Bu ülke ne seçimler gördü, ne badireler atlattı . Yüz karamız olan 1946 seçimlerini yaşamamış olmamıza rağmen yaşatılan rezaletler hala kulaklarımıza küpe. O oylamada açık oy gizli tasnif yapılmıştı.
Aynı rezaleti 12 eylül cuntasının dayattığı 1982 yılı kasım ayındaki anayasa oylamasında da yaşamıştık. Bir nevi oda açık oy gizli tasnifti. Genç ve idealist bir hekim olarak tüm baskı ve yıldırmalara rağmen kullandığım hayır oyumun bedeli fazlası ile ödetilmişti.
Bu gün hiçbir baskı altında olmadan ülkemin geleceğinin hay'rına oyumu EVET olarak kullanacağım inşallah .Daha şimdiden başlatılan ve giderek tadı kaçan ,birlik ve bütünlüğümüzü zedeleyici algı pazarlayıcılarına karşı kardeşlik duruşumuz ile cevap vermemiz gerekiyor..
Şifahi bir toplumuz. Okumayı yazmayı pek sevmiyoruz. Dolduruşa getirilme hızımızda dünya ortalamasının üstünde. Hal böyle olunca zekası yüksek aklı kıt kimseler içimizde cirit atarak ortalığı toz duman edebiliyor. İş işten geçtikten sonra oyunun farkına varmak bazen geç olabilir.
Özellikle devletimizin tüm kademelerindeki bürokratlarımız el birliği ile bu günlere gelmemizde çok önemli bir misyon üstlenen bu gazi millete hizmette hak ve hukuktan sapmadan görevine ibadet aşkı ile devam etmeli.
Şöhret, servet ve şehvet duygularını dizginleyemediğimiz sürece hüsranda olan kaybeden oluruz. Her ne olursak olalım. Kul hakkı gibi hesabı öbür dünyada görülecek bir hesapta hataya düşmeyelim.. Bize güvenen insanları EVET mührüne davet edebilmek için yüzümüz olsun.
Acillerimiz sos veriyor
Hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmek en doğrusu. Ancak insanoğlunun hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığı dünyası bazen hastalıklarla, yada hastalık algısı ile kararabiliyor.
Öyle olmadık sebepler ile bazen kendimizi acillerde bulabiliyoruz. Acillerimizdeki kalite arttıkça gerekli gereksiz kullanımında da artmaların kaçınılmaz sonucu sistemin tıkanması.
Her şey ayan beyan ortada. Bu sıkleti bu terazi çekmiyor. Böyle devam ederse de çekmeyecek. Daha fazla zarar görmeden acillere gidişin yolu ve yordamına çeki düzen verilmeli. Her önüne gelen, yada aklı esenin acillerde soluğu alması, sistemi daha da kilitleyecek.
Mevcut şartlar zorlanmaya devam edilirse, dünyaya göğsümüzü gererek övündüğümüz sistemin içinde batabiliriz. Benden hatırlatması. Sağlık ordumuz düne göre daha donanımlı. Teknolojinin sihirli gücü ile kötü kullanımlar ve suiistimaller önlenerek gerçek acilliklerin önündeki tüm engeller basit tedbirlerle kaldırılabilir.
Aile hekimlerimizin maharetli elleri bu işin çözümünde işimizi oldukça kolaylaştırabilir. 112 çağrı sisteminde yapılacak küçük rötuşlar bile acillere akan selin önüne set çekebilir. Pilot olarak başlatılacak uygulamalar rantabl oldukça yaygınlaştırılabilir. Hasta hakkı koruyalım derken bilmeyerek de olsa gerçek hastaların haklarını yiyor olabiliriz.
Takdir, tekdir
Güzel ülkeme yakışan ve yakışmayan gündemlerle sık yüz göz oluyoruz. Fatma Dilara kızımıza bu çağda reva görülen uygunsuz davranışa sessiz kalmayan tüm kurumlara ve CHP genel başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum.
İsminin baş harfleri A. K olan akıldane ile Manisa Ak Parti il başkan yardımcısı Ozan Erdem'i ise tekdir ediyorum. Sağlık ve mutluluk dileklerimle.