Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Her şey çocuğun özgür olmasıyla başlar

Çocuk konusu, insanlık için hayati bir konudur. Çocuğu tanımadan, anlamadan ve onunla ilişkiye girmeden onun adına en iyinin ne olduğuna karar vermeyi ve kararlarımızı çocuğa empoze etmeyi terbiye ve hak olarak görebiliyoruz. Çocuk ve özgürlük arasındaki ilişkiyi konuşmadan, düşünmeden ve tartışmadan çocuğa sınırlar koyuyor ve çocuğu kendi belirlediğimiz sınırlar ve çerçeveler içinde yaşamaya mahkum ediyoruz. Çocuk ve özgürlük arasında sağlıklı ve verimli bir ilişki kurarar çocuk konusundaki anlayışımızı ve algımızı yenilemeye ihtiyaç vardır.

Çocukla kurduğumuz ilişki, çocunlukla özgürlüğe dayanmamakta, baskıya ve korkuya dayanmaktadır. Çocuğu özgür bırakmanın çocuğu çok yanlış yollara yönelteceği şeklinde bir anlayışın üzerimizde çok etkili olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle kız çocuklarının özgür bırakılmayacağı, onların sürekli olarak kontrol altında tutulmaları gerektiğini söyleyen çok köklü kültürel kodlar vardır. “Kız çocuğunu kendi haline bırakırsan ya davulcuya gider, ya zurnacıya gider” şeklindeki atasözü, kız çocuklarına duyulan güvensizliği ve onların hiçbir şekilde kendi hayatları hakkında karar vermelerine izin vermeyen ataerkil ve otoriter bir anlayışı ifade etmektedir.Ataerkilliği ve otoriteryanizmi terbiye adı altında çocuğa dayatıyoruz. Baskının, ataerkilliği ve otoriteryanizmin terbiye olmadığını, çocuğu hiçleştirmek ve birey olduğu gerçeğini yok etmek olduğunu anlamak gerekiyor.

Çocuk, özgür birey olarak eşit muhatabımızdır. Çocuğueşit ve özgür muhatabolarak kabul etmek yerine, onu kendimizden düşük, zayıf, bağımlı ve aciz bir nesne olarak algılıyoruz. Çocuk, tahakküm edeceğimiz bir obje değildir. Çocukla sağlıklı bir ilişki kurmak için, çocuğa tahakküm etme saplantımızdan kendimizi kurtarmalıyız. Çocukla kurulan ilişki, eşit muhatap ilişkisi olmalıdır. Hegemon anne, baba, büyük, öğretmen gibi kurgular çocuklarla ilişki kurmanın önünde büyük engel oluşturmaktadır. Çocuk üzerinde hegemonya ve tahakküm kurma saplantısından ve sapkınlığından kendimizi kurtardıkça, çocukla birlikte bizim de özgürleşmemiz ve olgunlaşmamız mümkün olacaktır.

Çocuk, sürekli hareket halinde olan bir varlıktır. Çocuğun hareketliliğinden endişe duymamalıyız. Çocuğun hareketlilik kapasitesinin ve yeteneğinin gelişimi, onun kreatif, yapıcı ve verimli bir birey olarak gelişiminin önünü açmaktadır. Çocuğu koruma ve kollamayı kendimize görev bilip çocuk üzerinde vesayetçi bir sistem kurmaya gerek yoktur. Çocuk üzerinde kendimizi koruma ve kollama görevi olan kayyumlar olarak atamaya ihtiyaç yoktur. Koruma ve kollama yerine çocuğun hayatını kolaylaştırıcı ve imkan sağlayıcı olmaya çalışmak, çocuğun özgürce gelişimine daha olumlu katkılar sağlayacaktır.

Çocukların bilgileri, bilinçleri ve kavrayışları düşündüğümüzden çok daha zengin ve geniştir. Çocuğun uçsuz bucaksız bir dünyası ve ufku vardır. Çocuk hakkında yapılacak en tehlikeli hata, onu anlamaz diyerek küçümsemektir. Çocuğun en nefret ettiği şeylerin başında ailesinin, çevresinin ve eğiticilerinin kendi doğmalarını, kalıplarını ve kabullerini mutlak doğru olarak kendisine dayatmalarıdır. Çocuk üstünkörü ve yüzeysel bilgilerin üzerine boca edilmesinden hoşlanmamaktadır. Çocuğu ruhen, bedenen, toplumsal ve duygusal açılardan besleyecek, geliştirecek bilgileri ve birikimleri derinlikli ve sahici bir şekilde çocuğun önüne koymalıyız. Çocuk önüne konan bilgileri bir sarraf titizliğiyle değerlendirme, düşünme ve seçme yeteneğine sahiptir. Çocuğun kendi duygu, düşünce ve düş dünyasını kendi ihtiyaçlarına göre oluşturması, onun en doğal ihtiyacı ve hakkıdır.Hayata, tabiata ve insana dair her şeyi, çocuğa nesnellik ve açıklık içinde ulaştırmanın çabası içinde olmalıyız.

Çocuğun büyüklerden, çevreden, okuldan ve aileden gelen her şeyi alan pasif, cahil ve masum niteliklere sahip kontrol edilmesi, yönetilmesi ve yönlendirilmesi gereken düşük varlık olduğu şeklindeki yoz kurgudan kurtulmalıyız.Çocuk, ailenin veya devletin mülkü değildir.Çocuklara gelecek nesil şablonu içinde omuzlarına kaldıramayacakları yükler yükleme ve hayatlarını israf etmelerine neden olma yanılgısından kurtulmalıyız. Herşey, çocuğun özgür olmasıyla başlar.