Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2963.06
BIST 100
9680.86
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
01 May 2021

Her ramazan aynı terane

Azgın azınlığın ne akıllanmaya ne insafa nede iz'ana yönelik olumlu bir hareketini bu ramazanda da göremedim maalesef.

Dünyanın covid belası ile hallaç pamuğu gibi savrulması da işe yaramadı.

Ne olacak bu memleketin hali der misali bende soruyorum, bu zihniyet ne zaman aklını başına alıp içine düştüğü lağım çukurundan kurtulmak için gayret ve çaba içine girer doğrusu merak ediyorum.

Geçmiş yıllardan başlayarak sormayacağım.

Çünkü o ramazanlarda analarımızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirecek kadar haddi aşar ve yüce dinimizi özne olarak dillerine dolayarak edepsizliğin zirvesinde zırvalar dururlardı.

Sağlığa zararında tutunda, Peygamber efendimizin mis kokusundan daha değerlidir dediği ağız kokusuna kadar demediklerini bırakmazlardı.

Bugün şükür eski Türkiye'de yaşamıyoruz ancak eski Türkiye özlemcilerinin fütursuzca savrulmaları nerede ise aynı soysuzlukta devam ediyor.

Kimi covidi bahane ederek ramazan ayı ertelensin derken başka biri teravih namazını 40 rekâta çıkarıyor ve ilave ediyor ne kadar zor bir ibadet.

Sana ne be aceze.

Başını rahmet, ortasını mağfiret ve sonunun cehennemden azadlık olduğuna inanan Müslümanlar bu aya rahmet ve bereket ayı demiş, yüzyıllardır her ramazan ayı daha gelmeden ona hazırlanmak için özel gayretler sarf etmişler.

Eve kapandığımız bu günlerde bile zırvalarından zerre kadar taviz vermeden şimdide geçici olarak yasaklanan alkol satışları için şeriata dine diyanete ağız dolusu hakaretlerle yine dinime dahlediyorlar.

Müslüman kanına susamış bu alçak zihniyetin niyeti keşke üzüm yemek olsa da bende mantık çerçevesi içerisinde değerlendirerek hak verir olsam ama nafile.

Yıllarca Bakırköy akıl hastanesinde aktif olarak çalışmış bir hekim olarak alkol bağımlılığının ne menem bir şey olduğunu bizzat tecrübelerimden biliyorum.

Sosyal içicilik (!) zırvası ile alkol kullanımına bilimsel kılıf geçirmek bir süre sonra ona esir olanların çoğalması ile çoktandır zaten devre dışı. Yapılan bilimsel çalışmaların nerede ise hepsinde büyük riskin bağımlılık olduğu gerçekliği kabak gibi gün yüzüne çıkmış durumda.

Her şeye rağmen minareyi çalanlar bu açık gerçekliğe de kılıf bulmaya inadım inat devam ediyorlar.

Kalbe iyiymiş(!)

Damarları açıyormuş(!)

Strese iyi geliyormuş(!)

mışlar muşlar kimseyi aldatmasın.

Çoğu sarhoş edenin azının da haram olduğunu bize Rabbimiz haber veriyor.

Çatlasanız da patlasanız da bu evrensel gerçekliğe kılıf uyduramaz ve eğer inadım inat demeyi sürdürürseniz de rezil rüsva olmaktan kurtulamazsınız.

Oruçlunun açlığına susuzluğuna ve bunun sağlığa zararlı olduğuna yönelik zırvaları pek dikkate almayacağım.

Çünkü bu zırvalar bilimsel olarak çürütülmüş.

Nobel tıp ödülünü alan iki bilim insanı açlığın ve iki öğün beslenmenin sağlığımız için çok ama çok faydalı olduğu gerçekliğini ispatladılar. Aralıklı oruç, sade beden sağlığımıza değil ruh sağlığımıza da oldukça faydalı.

Peygamberimizin "Oruç tutunuz sıhhat bulunuz hadisi" yüzyıllar önce söylenmiş ve daha yeni yeni nasıl sıhhat bulduğumuzun bilimsel delilleri ile yüzleşiyoruz.

Sarhoşların şeriat korkusu ile bu mübarek günlerde eve kapanmaya mahsus açıklanan alkol yasağından niye bu kadar cıyakladıklarının tek sebebi din düşmanlığı ve aynı zamanda Erdoğan düşmanlığı.

Zaten Erdoğan düşmanlığının zemininde de din düşmanlığı var.

Buldukları her fırsatta azgın azınlığa malzeme üreten din düşmanları rezil olduklarını görecek ne göze, ne de içine düştükleri gayya çukurundaki rezilliği fark edecek kadar da akla sahipler.

Bunlarda bir tanesi de televizyon programında masada bulunan kolonyayı eline alarak içindeki alkol yüzünden kolonyanın yasaklanmasından korkacak kadar işi zıvanadan çıkarınca din düşmanlığı tam da bu dedim.

Alkol yasağına kafayı takanlar içerisinde hekimlerde olunca bu kadarına da pes yahu dedim.

Pes ki ne pes.

Hastalara talkın verirken kendileri salkım yutanlara sadece acıyorum.

Bu kadar alçalmayın.

Bilimi bu işin içine katmayın.

Bir gün rezil rüsva olur yüzünüz kızarır kem küm demek zorunda kalırsınız.

İlimle bilim hiç bir zaman çelişmemiş. Çeliştirenler olmuş ama rezil olmaktan kurtulamamışlar.

Kanıta dayalı bilim zaman zaman kendi kanıtlarında boğulurken ilmin ışığından medet umulmuş ve yola bu ışığın aydınlığı ile devam edilmiş.

Hasılı kelam din düşmanlığı bugünde küçük dillerimizi yutmaya sebep olacak kadar işi azıtmış ve ileri boyuta taşımış. Ağızlarından çıkanı kulaklar duymayınca bu rezillik devam edecek.

Hesabın hasbi olduğu, her şeyin önümüze dökülerek yapıp ettiklerimizden hesap vereceğimiz güne hazırlıklı olmaya çalışalım.

Zırvaların zirvesi bizi korkutmasın.

Çoğu gitti. Sayılı günler hızla geçiyor.

Daha vaktimiz var.

Evlere kapanmayı birazda bu yönden düşünerek kâra geçeceğimiz eylemlerimiz için fırsat günleri olarak bilelim.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.