Her İki Kişiden Biri Hizmet Sektöründe Çalışıyor
Türkiye’nin en
önemli sorunlarından biri işsizliktir. Diğer makroekonomik göstergelerden
farklı olarak işsizlik, yalnızca ekonomik bir sorun değil aynı zamanda bireyleri
toplumsal hayattan uzaklaştıran çok katmanlı sosyal bir meseledir.
Ülkemizde
işsizliğe neden olan unsurlardan bazıları şunlardır; üretimden ziyade tüketime
dayalı büyüme modelinin benimsenmiş olması ve bunun sonucunda yeterli istihdam
sağlanamaması, genç nüfus oranının yüksek olması, meslek liselerinden istenilen
verimin alınamaması, üniversitede okutulan müfredatın işveren beklentisiyle
uyumlu olmaması, sermaye birikiminin yetersiz kalması, işgücü maliyetlerinin
yüksek olması, yaşam süresinin uzaması ve buna bağlı olarak emeklilik yaşının
yükselmesi, teknolojik gelişmelere ayak uyduramama, mesai saati kavramının
özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde doğru uygulanmaması, beş kişinin
yapabileceği bir iş için iki kişinin istihdam edilmesi, kırsaldan büyük
kentlere plansız göç vs. Bu listeyi daha da uzatabiliriz.
Bu hafta TÜİK
tarafından açıklanan işgücü verilerine bakıldığında genç nüfusta işsizlik oranındaki
artışın devam ettiği görülüyor. İşsizlik en temel sorun olarak karşımıza çıksa
da genç nüfustaki işsizlik sorunu ayrı bir konu olarak ele alınması gerekiyor.
15-24 yaş
grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puanlık artışla yüzde 26,9, istihdam oranı 0,3 puanlık azalışla yüzde 28,1 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya
göre 0,1 puan azalarak yüzde 38,5 seviyesinde gerçekleşti.
Dikkat çeken
diğer bir husus da sektörlerin istihdamdan aldıkları payın dengesiz bir şekilde
dağılmasıdır. İstihdam edilenlerin yüzde
17,4'ü tarım, yüzde 20,8'i sanayi, yüzde 6,0'ı inşaat, yüzde 55,8'i ise hizmet
sektöründe yer alıyor. Pandemi sürecinden en fazla zarar gören sektör
hizmet olmuştu. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren (lokanta, oteller, AVM,
ulaştırma vs) işletmeler için son bir yıl oldukça sıkıntılı geçmesinin yanı
sıra bu sürecin ne zaman biteceği de belli değil. Hal böyleyken istihdam edilen
her iki kişiden birinin hizmet sektöründe çalışıyor olması son derece riskli. Bu
sektörde ağırlıklı olarak da genç nüfus istihdam ediliyor.
Şubat ayında
istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre tarım sektöründe 52 bin kişi, sanayi sektöründe 166 bin kişi azalırken
inşaat sektöründe 37 bin kişi, hizmet sektöründe 157 bin kişi arttı.
Sanayi
üretiminde her ay güçlü bir artış gerçekleşse de bu durumun istihdam verilerine
aynı ölçüde yansımadığını görüyoruz.
Şubat ayında
sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların toplam çalışanlar
içindeki payını gösteren kayıt dışı
çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı ayına göre 2,8 puan azalarak yüzde 27,4 olarak gerçekleşti. Tarım dışı
sektörde kayıt dışı çalışanların oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 3,6
puan azalarak yüzde 16,7 oldu.
Salgınla mücadele kapsamında yapılan düzenlemeler (kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin ve işten çıkarma yasağı vs) kayıt dışı çalışanları kapsamadığı için bu grupta yer alanların toplam çalışanlar içindeki payı her ay ciddi bir şekilde düşüyor.