Her hafta bir kâbus
Değerli okurlarım geçen hafta kendini bilmez bir grup aceze Müslümanların bin aydan hayırlı olarak kabul ettiği ve huşu içerinde ihya eylediği kadir gecesinde kutsalı ile dalga geçerek malum şer güçleri hareketlendirmek için pegasus havayollarını kurban etmek istediler.
Havayolu şirketi kendi mensuplarından sapkın esfel bir güruhun had ve hududu aşan bu affedilmez davranışa gecikmeden cevap verdi ve basın açıklaması ile durumdan duyduğu üzüntüyü vatandaşlarımızla paylaştı ama ok yaydan çıktı bir kere.
Bu melum olayı fırsat bilip, bilir bilmez her kafadan bir sesin gürültüsü patırtısı içerisinde din düşmanları salvo halinde dinimize topyekun saldırıya geçti.
Sosyal medyada çalkantısı azalsa da devam ediyor.
Din düşmanlığı tescilli bu sapkın güruh dürüst ve samimi olsa öldüklerinde İnanmadıkları bir dinin kuralları ile gömülmek yerine musalla taşına musallat edilmemelerini vasiyet ederler ama nerede o cesaret.
Cami cemaatinin nasıl bilirdiniz sorularına muhatap olmayı zül kabul eden bu güruhu ben bir kez daha dürüstlüğe davet ediyorum.
Sözünüz ile özünüz bir olsun iyi niyetten yoksun sözde davranışlarınızın kabak tadı verdiğini bilin ve dürüst olun.
Sizin dininize karışan yok.
Sizden de Müslümanlara ve onun kutsallarına saygılı olmanız beklenir ama nerede o kalite ve duruş. Dinimize olan kininizin cemaziyelini bilen bir vatandaş olarak insanlıktan çıkacak kadar savrulmanızı ben anlıyorum anlamasına da daha fazla alçalarak neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz bunu anlamakta zorlanıyorum.
Ağababalarınız bu milleti dininden diyanetinden etmek için çok çaba sarf etmesine rağmen çok şükür millet canını verdi dininden dönmedi. Din bahsi dendiğinde bu millet akarsuları durdurmuş ve din bahsinin şakasının olmadığını eylemleri ile söylemiştir.
Çabalarınızın beyhudeliğini kabul ederek en azından asgari insani duygularınız ile empati yapın. Kendi kutsalınıza yapılmasını istemediğiniz bir eylemi başkalarının kutsalına yapmayın ki, insan olduğunuz tescillensin.
Kadir gecesini içki sofrasında kutlamanın elbette zülfü yâre dokunan tarafı olacak.
Gelişmeleri vatandaşlar olarak takip edeceğiz elbette.
Ülke gündemi bu kâbustan kurtuldu derken yeni gündemleri görünce gelen gideni aratıyor diyesim geldi. Cennet vatanımda cehennem senaryoları yazanları tanıdığım için de hayıflanıyorum.
Nerede ise her alanda bel altı vuruşlarla birlik hamurumuzu sulandıran şer güçlerin oyununa maalesef alet oluyoruz.
Kimi ekonomik olarak tüm dünyayı zora sokan malumun ilamı gelişmelerden medet umarken, kimileri de yeniden ülkemizin yabancı politikasında tercihleri üzerinden atıp tutuyor.
Kökü dışarda güruhun şakşakçıları eşiğinde atıp tutanların sarhoş naralarından medet umarak devleti ve meşru hükumeti hedef tahtasına koyan ve vurun abalıya diyerek acımasızca hırpalayanlar bindikleri dalı kestiklerinin farkına yere çakılmadan varmalılar.
Çakıldıktan sonra cıyaklamanın el eman dilemenin ah vah etmemin pişmanım demenin bir faydasının olmayacağını da bilmeliler.
Cennet vatanda birlik ve bütünlüğümüz yol boyu döşenen mayınlarla tarumar edilmemeli.
Eski Türkiye özlemcileri ülkemizi bir kez daha geriye götürmek için gece gündüz çalışıyorlar çalışmasına da çok şükür eski Türkiye’de yaşamıyoruz artık.
Yeni Türkiye’de yaşamanın verdiği tadı alanlar elbette gericilerin dümen suyuna düşmeden aydınlık yarınlara ve layık olduğunuz muasır medeniyet yolculuğunuza doğru hızla ilerlemeye devam edecek.
Bu yolculuk elbette sancılı olacak ama sonunda nur topu gibi doğan Yeni Türkiye’mizde yaşamaya devam edeceğiz.
Rabbim hayırlı eylesin.
Amin.
