Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2965.36
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Şubat 2022

Hepimizin şefkate ihtiyacı var-2

Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, şefkat ve merhametin en güzel örneğidir. Çünkü Allah Resulü sallallahü aleyhi ve sellem; düşmanlarına bile hep anlayışla yaklaşmış; esirlere, kölelere iyi muamele etmiş ve bu iyi muameleyi başkalarına da hep tavsiye etmiştir.

Mekke-i mükerremenin fethedildiği gün, Kabe’nin eşiğinde duran Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem; kendisine akıl almaz sıkıntılar veren, çileler yaşatan, evinden, yurdundan çıkaran; hem mübarek bedenini hem de yüce İslamı ortadan kaldırmak için seferber olan kalabalığa bakarak: “Ey Kureyş topluluğu! Size şimdi nasıl bir muamele yapacağımı sanıyorsunuz,” diye sordu. Kureyş topluluğu, “Sen, âlicenap bir kardeş ve âlicenap bir kardeşin oğlusun! Ancak bize hayır ve iyilik yapacağına inanırız,” dediler. Bunun üzerine Efendimiz aleyhissalatü vessellam şöyle buyurdu:

“Ben de size Yusuf’un kardeşlerine söylediği gibi: “Bugün size hiçbir başa kakma, azarlama yok. Allah sizi bağışlasın. O merhamet edenlerin en merhametlisidir,” (Yusuf 92) diyorum. Haydi gidiniz hepiniz serbestsiniz.” (Siretu İbni Hişam)

Affın en makbulü güçlü iken affetmek, iyiliklerin en güzeli kötülüklere karşı iyilik yapmak, merhametlerin en üstünü de; zulmedenlere merhamet etmektir. İşte, Kâinatın Efendisi de Kureyşlilere bunu yapmıştır!

Sofiyye-i aliyyeden Mevlana Celaleddin-i Rumî Hazretleri, çağlar öncesinden şöyle sesleniyor: ‘‘Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol, cömertlikte ve yardım etmede akarsu gibi ol, hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol!..’’

Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki:

“Kolaylık göster, affa sarıl, iyiliği tavsiye et, cahillerden de yüz çevir.” (Araf 199)

‘‘İyilik ve takva hususunda birbirinizle yardımlaşın!’’ (Maide 2)

‘‘Her kim sabreder ve kusurları affederse, işte onun bu hareketi, ancak büyüklere yaraşan örnek davranışlardandır.’’ (Şura 43)

‘‘Hiddetini yenenlere ve insanların suçunu bağışlayanlara cennet hazırlanmıştır. Allah iyilik yapanları sever.’’ (Al-i İmran 134)

‘‘Habibim Biz, seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.’’ (Enbiya 107)

‘‘Eğer Sen kaba, katı yürekli olsaydın, etrafından dağılıverirlerdi.’’ (Al-i İmran 159)

“Muhammed, Allah’ın peygamberidir. O’nun beraberindekiler ise; kâfirlere karşı çok çetin, kendi aralarında son derece merhametlidirler!” (Fetih 29) Bu, son âyet-i kerimede, Sahabe-i kiramın şefkat ve merhameti övülüp methedilmektedir.

Hazret-i Ali radıyallahü anh şöyle buyuruyor:

“İşlerin en zor olanları şunlardır: a) Her yerde doğruyu söylemek. b) Gizli yerlerde de nefsi kötülük etmekten alıkoymak. c) Sıkıntı ânında cömertlik etmek. d) Öfkeli iken müsamaha edip affetmek.”

Beni Hanife kabilesinin reisi Sümame bin Usal azılı bir İslam düşmanı olup Hazret-i Peygamberi öldürmeyi planlamış fakat yakalanarak huzur-i şeriflerine getirilmişti. Allah Rasülü sallallahü aleyhi ve sellem, mescidin direklerinden birine bağlanmasını emretti. Daha sonra mescide gelerek Sümame’ye ne istediğini sordu. O da:

- Ey Muhammed! Beni öldürecek olursan bir câniyi öldürmüş olursun, eğer affetmek lütfunda bulunursan nimete karşı şükreden bir kişiye iyilik etmiş olursun. Eğer fidye için mal istersen söyle, onu vereyim, dedi. Rasulullah cevap vermeyince Sümame bu sözleri üç gün boyunca tekrarladı. Allah Rasülü hiçbir karşılık istemeden Sümame’yi serbest bıraktı. Bu âlicenaplık karşısında Sümame en büyük İslam ve Peygamber düşmanı iken, müslüman olup en sıcak bir dost haline geldi. (Buhari 4372)

Efendimiz aleyhissalatü vesselam; Taif’te taşlanıyor, Uhud’da şehid edilmek isteniyor, mübarek dişi kırılıyor, Amcası Hazret-i Hamza şehit ediliyor; bunları yapanlara beddua etmesini isteyenlere: “Ben, lanet etmek için gönderilmedim, rahmet olarak gönderildim,” buyuruyor. (Müslim 2599) Başka sıkıntılı bir durumda da şöyle dua ediyor: “Allah’ım kavmimi bağışla, çünkü onlar bilmiyorlar.” (Buhari 3477)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Birbirinizi sevmedikçe cennete giremezsiniz.” (Tirmizi)

“Allah, insanlara merhamet etmeyen kişiye, rahmet etmez.” (Buhari)

“Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin!” (Ebu Davud)

(Devamı haftaya…)