Hepimiz aynı gemideyiz
Bazı kişiler görüyorum, siz de her yerde görüyorsunuz bu tipleri: Ülkemiz sıkıntılı bir duruma mı düştü, zor bir süreçten mi geçiyor hemen mutlu oluyorlar. Diyelim savaş tamtamları ülkemizde yakın yerlerde hissedilir oldu veya gelen turist sayısında azalma var ya da enflasyon beklenenin üzerinde arttı, döviz yükseldi veyahut ihracat düştü. Hatta vahşi bir terör olayıyla karşılaştık. Bu şekildeki kötü gidişattan memnun oldukları bakışlarından, hal ve tavırlarından anlaşılıyor.
Milletin bir ferdi, bu ülkede yaşayan, bu toprakların ekmeğini yiyen biri nasıl olur da Türkiye’nin zor duruma düşmesinden memnuniyet duyabilir? Bu kişilere sorsan bir de ülkemizi sevdiklerini söyleyeceklerdir. Ancak bunlarınki eleştiri değil suçlama ve kötüleme.
Bunların tek derdi var: Ülkemiz darboğaza girerse bu hükümet ve özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sempati kaybeder, başımızdan ayrılmak zorunda kalır. Bu güruhun tek dertleri bu yanlış ve hatalı bakış açısı maalesef.
Hâlbuki hepimiz Türkiye gemisindeyiz. O gemi su alırsa, Rabbim korusun batarsa hepimiz zarar görürüz. O gemide ısınma sorunu olursa veya yiyecek sıkıntısı baş gösterirse hepimiz etkileniriz. Hele hele bazılarının çok arzu ettikleri gibi iç kargaşa veya karışıklık çıkarsa bütün millet olarak acı çekeriz. Suriye’de, Mısır’da, Irak’ta, Yemen’de böyle olmadı mı?
Sözünü ettiğimiz kişiler bu ülkelerden ibret ve ders almazlar mı? Birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunu görmezler mi? “Ülkem için güzel şeyler yapmalıyım. Kötülemekten daha önemli işler var yapacak. Projelerle, etkinliklerle Türkiye’mize ben de katkıda bulunayım” diyecekleri yere insanımız enerjisini kaybettirecek faaliyetlere neden girerler?
Bir de şu var, çok şükür bu kötü niyetlilerin Türkiye hakkındaki öngörüleri hep yanlış çıkıyor. Bunların daima yanıldıkları görülüyor. Ülkemiz dimdik sağlam adımlarla hedefine doğru yoluna devam ediyor. Ne yazık ki bunlar yine şom ağızla aynı minvalde konuşmayı sürdürüyorlar. Çünkü bunların niyetleri bozuk. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması, ilerlemesi, refahın artması bunların umurunda değildir.
Zaten güzel gelişmeleri görmezden geliyorlar. Sıradan bir polisiye olayı büyütüp genelleştirebiliyorlar. Ülkenin saymakla bitmez güzelliklerine, ortaya konan dev eserlere ise gözlerini kapıyorlar. Hep eleştiri, daima suçlama…
Şimdi de Milli Savunma Bakanımız, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında alnına silah dayanmasına rağmen teslim olmayan, FETÖ’cü hainlerle korkusuzca ve canı pahasına mücadeleye devam eden kahraman Genelkurmay Başkanı Sayın Hulusi Akar’a kötü niyetli saldırılarla meşguller.
Bu tiplere tavsiyemiz: Lütfen önceliğiniz Türkiye olsun. Ülkenizi seviniz ve milletimizin mutluluğu sizin şahsi kinlerinizden, kaprislerinizden, ideolojik saplantılarınızdan önde gelsin.