HEM VATANDAŞ HEM DEVLET SOYULUYOR(II)
Önceki yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Sahte fatura düzenleyen ve kullananların tespitin de bazı yanlışlıkların ve haksızlıkların yapıldığını biliyoruz. Hiç günahı olmadığı halde 'naylon fatura kullandığı' gerekçesiyle çok sayıda mükellefin mağdur edildiği de bir gerçek.
Yine de bu durum genel görünümü değiştirmemektedir.
Nitekim 2 milyon 377 bin faal KDV mükellefin aylık beyannameleri tetkik edildiğinde, ya hiç vergi ödemedikleri ya da çok cüz'i tutarda ödediklerinin görülmesi 'verginin buharlaştığı' tezini teyit etmektedir.
Bütçe gelirleri içinde önemli bir yer işgal eden KDV'sini kurumsallaşmış birkaç bin mükellefle beyaz eşya, elektronik cihaz, petrol ürünleri, motorlu taşıt satıcılarının ve ithalatçıların mecburen ödediğini not edelim.
Diğer bir soygun da KDV iadelerinde yaşanıyor.
İhracat gibi iade doğuran işlemlerde sahte belge kullanarak devletten iade alındığı haberleri sık sık basına yansıyor.
Ya basına yansımayanlar?
Şimşek'in açıklamasına göre geçen yıl 23 milyar lira KDV iadesi yapılmış.
Aynı dönemde beyana dayalı gelir vergisi tahsilatı 5 milyar, kurumlar vergisi tahsilatı ise 31 milyar liradır. Yaklaşık sayıları 4 milyonu bulan serbest meslek ve ticaret erbabı ile kira geliri elde edenlerin ödediği verginin 4,5 katından fazlası iade adı altında mahdut sayıdaki kişilere ödenmiş.
Bu tutar 630 bin şirketin ödediği verginin de yüzde 75'ine tekabül ediyor.
Şüphesiz vergi iadesinin tamamı için olumsuz değerlendirmede bulunmakla haksızlık yapmış oluruz ama sahte belge kullanımının bu kadar yaygın olduğu bir düzende hazinenin zarara uğratılmadığını düşünmek de safdillik olur.
Bir parantez açıp şunu da belirtelim; bu kaos ortamında dürüst mükellefler cezalandırılmakta, 'kurunun yanında yaş da yanmaktadır'.Çözülmesi gereken bir sorun olup, ayrı bir yazı konusudur.
Peki, sahte belge kullanımı neden bu kadar yaygın?
Cevabı yazının içinde.
Yine de bir cümleyle şöyle özetleyelim; amaç vatandaşın ödediği vergiye el koymak ve hazineden haksız yere kazanç sağlamak.
Katma Değer Vergisi Kanununda yer alan indirim ve iade mekanizması insanları bu suça teşvik etmektedir.
KDVK 1985 yılı başında yürürlüğe girdi.
Bu tarihten önce sahte belge kullanımı çok nadir görülen vakalar iken, bu kanunla birlikte patlama yaşanmıştır.
Maliye Bakanlığının teknoloji destekli iyi niyetli çabaları son zamanlarda olumlu neticeler vermekte ise de, sistem kökten değişmediği sürece tam bir başarıya ulaşma şansı yoktur.
O yüzden Katma Değer Vergisi'nde indirim mekanizması ve onun uzantısı iade sistemi süratle gözden geçirilmeli, bu soyguna dur denilmeli.
