HDP'nin baraj altında bırakılarak test edilmesi lazımdır
7 Haziran seçimlerinin kampanyası olanca hızıyla devam ediyor. Adaylar sokaklarda seçmeniyle buluşurken, liderlerde meydanlarda ve ekranlarda konuşuyorlar. Şunu rahatlıkla söyleyebilirizki ülkemizde tam bir demokrasi şöleni yaşanıyor.
Değerli Dostlar, bu seçimlerde demokrasi şöleninin yanı sıra siyasettede bir normalleşme var. Örneğin bazı siyasetçiler ellerine tutuşturulan tapelerle meydan meydan dolaşmıyorlar. Örneğin HDP'li siyasiler geçmişteki gibi ayrılık türküleri çığırmıyorlar.
Zaman zaman Sayın Demirtaş'ın katıldığı televizyon programlarına ras geliyorum. O programlarda HDP'nin Eş Genel Başkanı'nın bütünleştirici bir söylem kullandığını görüyorum. Demirtaş, sanki 6, 7 Ekim olaylarının fitilini ateşleyen kendisi değilmiş gibi konuşuyor.
Hayır, Demirtaş ve HDP'nin bütünleştirici söylemlerinden rahatsız oluyor değilim. Aksine bu söylemlerden oldukça memnun oluyorum. Ancak siyasette geçmişte söyledikleriniz ve yaptıklarınız belirleyici bir etkendir. Yani insanlar size oy verirken geçmişinize mutlaka bakarlar.
Dostlarım, PKK bu ülkenin binlerce evladının ölümünden sorumlu bir terör örgütüdür. Bu örgüt yüzünden binlerce insanımız hayatlarının baharında toprağa girmiştir. Siz geçmişte bu örgütle kol kola yürüdüyseniz ve hala yürümeye devam ediyorsanız... Hiç kusura bakmayın, 7 Haziranda bu eli kanlı örgütün kankalığının bedeli karşınıza çıkar.
Bu bedelden öyle bir iki süslü lafla kurtulunmaz... Eğer gerçekten değişti iseniz... Bunun bir testen geçirilmesi lazımdır. Bu teste ancak HDP'nin baraj altında bırakılmasıyla yapılabilir. Görelim bakalım, HDP baraj altında kalıp Meclis'e girmediğinde, seçim kampanyası sırasındaki ılımlı söylemlerine devam mı edecek? Yoksa bıraktığı yerden ayrılık türkülerine mi başlayacak? ?
HDP barajı geçmelidir diye bangır bangır bağıranlar, konuyu birde bu açıdan değerlendirsinler.