Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.03
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Şubat 2022

HDP'li vekilin iğrençliği

28 Şubat sürecinde hepimiz ağır travmalar yaşadık. İslami hassasiyetinden hareketle darbecilerin ve onları destekleyen CHP zihniyeti aleyhine bir tek laf edenlerin başına olmadık şeyler geliyordu. Öyle ki gencecik kızlar hatta 16 yaşından küçük kız çocukları sırf İHL öğrencisidir diye akıl almaz zulümlere maruz kaldılar.

Kendi kızlarımızdan biliriz, 14-15 yaşlarında İmam Hatip Ortaokulu ve İHL öğrencisi oldukları için yerlerde az sürüklenmediler. Binlerce kız öğrenci ÖSYM sınavlarına sadece başları örtülü diye alınmadı. Hepimiz bu hukuksuzluğa itiraz etmiştik lakin Malatya’dan başka sesler geliyordu. Bilhassa o günlerde hepimizi derinden yaralayan Hüda Kaya ve çocuklarının idamla yargılanmaları kabul edilemezdi.

28 Şubat sürecinde Malatya’dan bazı arkadaşlarla Hüda Kaya’yı ve ailesinin başına gelenleri konuşuyordum. Bu arkadaşların Hüda Kaya’nın yaptıkları için “provokasyon ve PR çalışması” demelerini esefle karşılamıştım. Bu arkadaşlarla defalarca bu konuyu konuştuk, her seferinde kanaatlerinde ısrarcı olduklarını gördüm.

2000’li yıllara merhaba dememize az kala konuştuğumuz Malatyalı dostlar, “Hüda Kaya amacına ulaşmak için CHP’li de olur, İran’cı da, MHP’li de, zaten bütün bu ideolojilerle bir şekilde ilişkisi olan biridir” dediydiler de inanmak istememiştim. Sonra Hüda Kaya HDP’ye paraşütle iniş yaptı.

Kimsenin düşüncesine engel olacak halimiz yok hatta sabah dini söylem, öğlene doğru seküler, akşam da karışık ve değişik söylemlerde bulunabilir insan. Ancak böyle insanlar hakkında bizim de söyleyecek sözümüz olmalı ve biz de şimdi bunu yapmaktayız.

Bu yazımızda Hüda Kaya’nın PKK güzellemesi, FETÖ methiyeleri, LGBT savunuculuğu yapması konularına değinmeyeceğiz. Bu yazımızda TBMM üyesi olmuş yaşlı sayılabilecek bir kadın vekilin nasıl böyle iğrençleştiğini soracağız. Cevabını bilen varsa hayrına da olsa söylese memnun oluruz.

İnsanoğludur; bazen hastalanır, kaza geçirebilir, işleri bozulabilir. Bu kadarla kalsa iyi;

Kimileri şerefi, haysiyeti, namusuyla imtihan geçirir,

Kimisi de diniyle, imanıyla, sıdkıyla. Ta ki aramızda halis duygular taşıyan, samimi niyeti ve bir hayatı olanlar ortaya çıksın.

Hastalanır dedik insanoğlu. Hastalanması ayıp değil, günah değil, suç değil. Kimileri sevmedikleri için hastalanan insanın hastalanması ile sevinebilir hatta ölmesini isteyebilir. Tabi ki hastalandığını duyuran insana aşağılık dil kullanarak ölmesini istemek de aşağılıkların hakkıdır.

Gelelim sadede,

60 yaşına gelmiş, çarpık da olsa dini bilgi sahibi olmuş, yetmemiş TBMM üyesi olmuş ve üstelik anne olmuş Hüda Kaya, Türkiye Cumhurbaşkanı hastalanınca 8 milyar insana açık bir platformda cahil aşağılıklar gibi “Dilerim Geçmiş Olmasın” diyor.

Günlerdir tanıdığım PKK sempatizanı insanlar bile bu sözü duyunca, “Çok aşağılık bir söz” dediler.

PKK’nın dili böyle değildi. 30 yıl boyunca bebek, yaşlı, kadın demeden öldüren PKK dil olarak küfürbaz, çirkin sözlü değildi. PKK canice insan öldürürdü ama namusa iftira atmazdı. PKK FETÖ ile kanka olduktan sonra dili de FETÖ’cülerle aynı minvalde bozuldu. HDP’lilerin son yıllarda manevi değerlerimize ters söylemleri olsa da hiçbiri Hüda Kaya gibi iğrençleşmedi. Üç gündür onlarca HDP’li ile konuşuyorum. Hüda Kaya’nın adı geçince “O provokatörü nereden getirdiler? Bu nasıl insan, nasıl kadın, nasıl anne? Bizde böyle bir dil olmaz… ” diye söyleniyorlar.

Hakikaten bu dil HDP’lilerin dili değil. Hüda Kaya bu dili tercih etmişse üzerindeki karanlık perdesini biraz daha aralamış olmalıdır.

Söyletene bak, dedikleri bu olsa gerek.