Dolar (USD)
34.59
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2980.86
BIST 100
9657.41
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Mart 2022

HDP ve diğer 6 parti!

“Sırtımızı örgüte dayadık” diyenlerin partisi, şu anda “anahtar parti” konumunda.

Türkiye’nin terör örgütü olarak ilân ettiği bir yapıya “sırt dayadıklarını” gururla haykırabiliyorlar!

Nerede görülmüş böyle bir demokrasi!..

*

Evet, anahtar parti.

İstediğiniz kadar “Sen de çok abarttın ama!” deyiniz, rakamların işaret ettiği gerçek bu.

Millet İttifakı denilen yapının seçim kazanabilmesi, HDP’nin açık desteğini alabilmesine bağlı.

Yüzde 10, yüzde 11, yüzde 12 çok büyük oy oranları.

HDP şu anda 3. Parti konumunda.

İlk beş partinin milletvekili dağılımlarına bakın;

Ak Parti: 285, CHP: 135, HDP: 56, MHP: 48 ve İYİ Parti: 36.

HDP kapatılan partilerin devamı, malûm.

Şöyle bir baktım;

öncü partilerden HADEP, yüzde 4.5 civarında oya sahipmiş.

Arada başka partiler kurulmuş, onlar da üç aşağı beş yukarı buralarda kalmışlar.

HDP, ise tam mânâsıyla sıçrama yapmış; yüzde 13, yüzde 10, yüzde 11 .

Ortalaması yüzde 12 olsun.

Oylarını ikiye, hatta üçe katlamışlar!..

Üstelik, genç seçmen oranı bakımından da kafaya oynuyor HDP.

Bir an için gözünüzü kapatın ve herhangi bir Avrupa ülkesinde, sırtını İŞİD’e dayayan bir partinin bunları yaptığını düşünün!..

Hayal bile edilemez değil mi?

Bırakınız, bu noktalar gelmesini, kurulmasına bile müsaade etmezler şüphesiz!

*

HDP’nin projesi belli.

Bunu bilmeyen yok.

PKK’yı terör örgütü olarak görmüyor, aksine “oraya sırt dayadığını” büyük bir gururla haykırıyorlar.

Kimileri gibi “Ortada kuyu var yandan geç!” filan dedikleri de yok, ne söyleyeceklerse doğrudan söylüyor ve bütün riskleri de alıyorlar.

Anıtkabir’e gitmiyor, milli bayram kutlamıyor, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diyenlere ağız dolusu hakaretler savuruyorlar…

Böyle yaptıkları halde, Atatürk’ün kurduğu Parti’nin, Ana Muhalefet CHP’nin Yönetimi, bunlara saygı ve itaatte eksiklik göstermiyor!

CHP’nin başındaki Sayın Kılıçdaroğlu, 6 genel başkanlı yuvarlak masa toplantısının hemen ardından, “HDP’nin kendileri için ne kadar önemli olduğunun” altını çizme…

HDP’ye “Sizi şimdilik masaya çağıramıyoruz ama gönlümüzde ve hesaplarımızda siz de varsınız, biraz sabrediniz!” örtük mesajını gönderme mecburiyetini hissediyor.

*

Türkiye, son yıllarda terörle mücadelede büyük mesafeler kat etti, sınır ötesi operasyonlar çok önemliydi, örgütün “vurucu gücü”ne sağlam darbeler indirildi.

Bunların hepsine evet.

Amma velâkin, örgütün siyasal uzantısı olan partinin gittikçe yaygınlık kazandığı, oraya gençlerden ciddi oranlarda oy gittiği ve sürecin onların lehine işlediği de bir gerçek.

İşte, 6 partili yuvarlak masa ya da 28 Şubat İttifakı’nın durumu ortada.

Bu partilerden ikisinin, CHP ile İYİ Parti’nin hatırı sayılır oranda oyu var.

Diğerleri, Başkanlık Sistemi sayesinde masada yer alabiliyorlar, malûm yüzde yarım bile önemli oluyor bu sistemde.

Yüzde yarım bile önemliyse, yüzde 12 ile neler yapılabileceğini siz hesap edin!..

*

Yazıyı uzatmamak için, memleketin üstünde demoklesin kılıcı gibi sallanıp duran BM İkiz Sözleşmeler/Azınlıklara Kendi Kaderini Tayin Hakkı meselelerine girmeyeceğim.

Bugün için Türkiye’nin bölünmesi gibi bir tehdit görünmüyor.

Azınlıklara Kendi Kaderini Tayin Hakkı denilen de, bir memleketi bölme hakkını vermiyor hukuken…

Kürtler bu memleketin azınlıkları değil, asli unsurlarıdır.

Amma velâkin, “Batı” meseleye böyle bakmıyor.

Batı “Kürtler azınlıktır!” diyor.

BM hukukunun ne menem bir hukuk olduğu da malûmunuz…

Günün birinde, Türkiye’de karizmatik bir lider olmazsa ve büyük bir otorite boşluğu meydana gelirse, neler olur?

Yazıyı uzatmamak için Ukrayna-Rusya çatışmasına ve iki yüzlü batının takındığı tutuma da girmeyeceğim.

İsrail’in, Suriye’nin Kuzeyi’nde bir “açılım devleti” kurdurmak istediğini anlatmaya kalksam, yerim yetmez.

Her neyse…

Türkiye’nin bugün değilse de, orta vadede çok ciddi, çok yakın bir tehditle karşı karşıya kalabileceğini yeterince anlatabildim galiba.

Anlatamadıysam, iş tahmin ettiğimden de ciddi demektir!