Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2420.55
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

13 Kasım 2013

HDP, radikal demokrasi ve sosyalist strateji

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürt hareketinin ağırlıklı olarak Sol bileşenler ile birlikte kitleselleşme çabasının bir ürünü müdür? HDP'nin bileşenleri ile oluşturduğu ittifakın anlamı bundan ibaret midir?

İslamcı Hüda Kaya ile LGBT bireylerini, kendilerini Türk demokratlar olarak tanımlayanlar ile Kürt siyasi hareketini, Solun irili ufaklı o kadar partisi ile çevrecileri, feministleri bir araya getiren nedir?

HDP ya da bu ittifak, Abdullah Öcalan'ın görüşme tutanaklarında ısrarlı bir biçimde vurguladığı ve gerekliliği konusunda yeterince anlaşılamadığından dert yandığı çatı partisi, blok vb. adlarla bir şekilde ifade edilen ve pratiğe aktarılmaya çalışılan siyasal bir projenin şu an itibariyle somutlaşmış bir tezahürüdür.Öcalan'ın; Sosyalistler, demokratlar, çevreciler, feministler, etnik, kültürel sorunu olan herkes, dini, etnik azınlıkların tümü bu çalışmaya dahil olmalıdır, çağrısının HDP ile ete kemiğe büründüğü söylenebilir.

Ancak bu bilgi bize, HDP'nin nasıl bir siyasal içeriklendirme ile siyasi mücadelesini gerçekleştireceğine dair bir cevap vermez. Bu noktada içeriği anlamamız noktasında kolaylaştırıcı bir açıklama Kandil'den geldi. Cemil Bayık HDP kongresinden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'de bir 'radikal demokrasi' partisine ihtiyaç olduğunu söyledi. HDP bir radikal demokrasi partisi mi?Partinin Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü'nün "Sıradan bir parti değil. Başka bir şey." olarak nitelediği HDP, nasıl bir şey?

Radikal demokrasi sol bir alternatif mi?

Ernesto Laclauve Chantal Mouffe tarafından 'radikal demokrasi', sınıf mücadelesi içerisinde kendisini konumlandıran Solun yetersizliğinden yola çıkılarak kavramsallaştırıldı. Liberal Demokrasinin krizini ve postmodern koşulların hususiyetlerini de dikkate alarak, radikal demokratik bir politika olarak açımlandı. Türkiye'de "Hegemonya ve Sosyalist Strateji" ismiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlanan kitap, Laclau ve Mouffe'nin 'Radikal demokrasi' ile ilgili temel metni olma özelliğine sahip.

Solun 'tanıma' meseleleriyle uğraşması gerektiği konusunda ısrarcı olan Laclau ve Mouffe, böyle bir siyaseti 'radikal demokrasi' olarak kavramlaştırdılar. Solun 'kimlik siyaseti' diyerek hafife aldığı 'kültürel mücadele' cephesinin öneminin altını çizen ikili, böyle bir radikal demokratik siyaset biçiminin Sol için en acil hedef olduğunu ilan ettiler.

Peki, bir Sol strateji olarak radikal demokrasi neyi öngörüyor?

Laclau ve Mouffe bunu; farklı boyunduruk altına alma biçimlerine karşı verilen çeşitli demokratik mücadeleler arasında bir eşdeğerlilik zincirini yaratmak, cinsiyetçilik, ırkçılık ve cinsel ayrımcılığa karşı mücadeleler ve çevre mücadelelerinin, yeni bir sol kanat hegemonik projede, işçilerin mücadelesiyle eklemlenmesi, olarak ifade ettiler.

Bu tespitin HDP uyarlamasında, diğer unsurların eklemleneceği yer büyük ölçüde Kürt kitleselliğine dayalı Sosyalist blok olarak ortaya çıkmaktadır.

Radikal demokrasi kuramı, Margaret Thatcher ve Ronald Reagan ikilisinin temsil ettiği, Liberal politikalar ile muhafazakarlığın bir alaşımı olarak ortaya çıkan yeni-muhafazakarlığa karşı, Sol için hegemonya kurucu bir mücadele biçimi olarak geliştirildi. Solun hegemonya kurucu bir noktaya gelebilmesini buna bağlayan Laclau ve Mouffe bu durumu,yeni-muhafazakar saldırı karşısında bir demokratik eşdeğerlikler zincirinin kurulması, bugünkü koşullarda Solun hegemonya mücadelesinin koşullarından biridir, diyerek ifade ettiler.

HDP radikal demokrasi partisi olabilir mi?

Laclau ve Mouffe radikal demokrasiyi bir kuram olarak kurgularken bugüne kadarki Sol mücadeleye dair esaslı eleştirilerde bulunmuşlardı. Hatta bu eleştirileri sebebiyle Sol ortodoksinin hışmına uğramışlardı. Laclau ve Mouffe, radikal demokrasinin Sosyalist bir strateji olarak hayata geçirilmesinin bir ön koşulu olarak; Solun politik tasavvurunda gerçekleşmesi zorunlu değişimlerin radikal büyüklüğünü anlamanın önemine, vurgu yapmışlardı.

HDP ve Sol bileşenleri tasavvurlarında radikal büyüklükte bir değişimi ne ölçüde gerçekleştirmişlerdir? HDP bileşenlerinin radikal demokrasiyi ne ölçüde içselleştirdiği ve radikal demokratik bir politikayı ne ölçüde uygulama yeteneğine sahip oldukları şu an için belirsizliğini korumaktadır. Ancak HDP Eş Genel Başkanlarının ifade, demeç ve konuşmalarından HDP'nin radikal demokrasi partisi olduğu yönünde tatminkar bir işaret çıkmamaktadır. Bu ise Kürt hareketinin ağırlıklı olarak Sosyalist blok ile genişletilmiş bir ittifaka girdiği izlenimini vermektedir. Durumun kalıcı mı değişken mi olduğunu ise zaman gösterecektir.

Altan Tan'ın HDP eleştirisinin anlamı

BDP'li ve İslamcı kimliği ile bilinen Altan Tan'ın HDP'ye yönelik eleştirisi bu noktada anlam kazanmaktadır. Kuramsal anlamda yerli yerinde duran pek çok şey, Türkiye gerçekliğine aktarıldığında, hesapta öngörülemeyen bir açıkla karşılaşabiliyor. HDP'li pek çok isimin bu açığı öngöremediği bir noktada Altan Tan, HDP'nin radikal demokratik kurgusunun içeremediklerini; dolayısı ile HDP ile Türkiye gerçekliği arasındaki öngörülebilir açığı görmüştür diyebiliriz.