HDP ile FETÖ'nün dilbirliği
En son Savcı Mehmet Kiraz şehid edilince Fetullahçılar aynı ses tonu, aynı mimiklerle, aynı vurgularla "paralelci diyerek işi bilen polisleri, komiserleri darmadağAn ederlerse böyle olur tabi..." diyerek konuya yorum! getiriyorlardı.
Özellikle arayıp da bulduğum Fetullahçılarla konuştum. Herkes önce 'kendisi gibi' konuşuyor, gayet normal ses tonuyla sohbet ediyoruz. Sohbetin bu menfur hadise ile ilgili kısmına geldiğimizde birden bire her şey tuz-buz oluyor ve derhal kayıt formatına geçip "paralelci diyerek işi bilen polisleri, komiserleri darmadağAn ederlerse böyle olur tabi..." diyorlardı.
Adamlara bu ezberletilmiş, bundan başka cümle kurma kabiliyetleri yok, yetkileri yok, hakları yok. Merak ettim, acaba başka biri ne diyecek, cümleye ne ilave edecek diye.
Yok, "paralelci diyerek işi bilen polisleri, komiserleri darmadağAn ederlerse böyle olur tabi..."
Bıkmıyorum, diğer birini arıyorum, sohbetin DHKP-C'nin cinayetine geldiğimizde bütün bildikleri, bütün benliği RESET sanki, "paralelci diyerek işi bilen polisleri, komiserleri darmadağAn ederlerse böyle olur tabi..."
Allah'tan umut kesilmez diyorum, İstanbul'dakiler farklı olur diyorum. Acelem olmasına rağmen akıllı bir kaç söz işitmek için 30 yıldır tanıdığım, 1990'dan itibaren Fetullah Gülen'i ve Gülenciliği kendisiyle tartıştığım bir doktor ile buluşup konuşuyorum. Ne de olsa yılların doktoru, ama sıra şehid Savcıya geldiğinde; "paralelci diyerek işi bilen polisleri, komiserleri darmadağAn ederlerse böyle olur tabi..."
Dayanamadım,
Yahu bunu hangi geri zekalı size belletmiş ise kasıtlı olarak yanlış belletmiş, darmadağAn değil darmadağın.
Yeminle söylüyorum, Dr. arkadaş biraz düşündü, on saniye sonra gözlerini kapattı. Bir on saniye de öylece kalakaldıktan sonra kendisini tatmin edememiş olmalı ki cebinden bir not çıkardı ve "haklısınız 'darmadağAn'mış" dedi, ben de yahu darmadağAn değil, darmadağın olacak deyip ayrıldım.
Bunu neden mi anlattım? Az sabır.
Nisan ayı ortalarında Diyarbakır'a gelen misafirlerimizle şehri dolaşıyorduk. HDP'li ve HDP'ye yakınlıklarıyla bilinen bazı siyasetçilerle konuştuk. Konuşmalarımızın ana konusu Çözüm Süreci iken HDP'lilerin ilk cümlesi "ABD biletini kesti, artık AKP bitti" oluyordu. Oradan başka bir yere gidiyoruz yine HDP'ye yakınlığı olanlarla konuşuyoruz. Kendilerinin ilk cümlesi şaşırtıcı bir şekilde "ABD biletini kesti, artık AKP bitti" idi. 1, 2, 3, 4, 5 derken HDP'ye yakın kimle konuştuysak "ABD biletini kesti, artık AKP bitti" demesin mi? Kelime kelime aynı; "ABD biletini kesti, artık AKP bitti."
Şehirde yürümeye devam ediyorduk, misafirlerimden biri eskiden beri tanıdığı Fetullah'çı biri ile karşılaştı, selamlaştı. Misafirimiz geçmişten tanıdığı Fetullah'çı arkadaşıyla konuşurken ben de kulak misafiri oldum. Paralelci Fetullah'çının ilk cümlesi ne oldu biliyor musunuz?
Tabi ki biliyorsunuz; "ABD biletini kesti, artık AKP bitti." İşte bu cümle bana yetti. Derhal telefona sarıldım, Diyarbakır'da bulunan ve benimle selamı kesmeyen bazı Fetullah'çılarla (bunlar haşhaşi ve paralelci olmayanlardan) görüştüm. Konuşmamıza başlarken ilk cümleleri "ABD biletini kesti, artık AKP bitti" oldu.
Allah Allah dedim. Hem HDP'liler hem kanlıları Paralelciler aynı cümleyi ve hemi de bir tek harf bile değiştirmeden kuruyorlar ise bunda bir iş var dedim. Yanımdaki misafirler de aynı şaşkınlığı yaşadılar.
Derken 24-25 Mayıs günü aynı cenahtan insanların dili yine aynileşmişti. Bu sefer konuştuklarımız mod a mod "Tayyip kesin gitti, AKP bitti" diyorlardı. Fetullahçı ile konuşuyoruz "Tayyip kesin gitti, AKP bitti" diyor, HDP'li ile konuşuyoruz tek harf değişikliği yok "Tayyip kesin gitti, AKP bitti" diyorlar. Biz nelerin olup bittiğini bilmiyorduk. Yani " ŞOK veee son haber"den habersizdik.
Bu şaşkın! durumdan yine bu cenahtan birisinin şu sözleriyle kurtuldum:
"Ahmet Ay Bey, sizinkinin ipini çektiler." (Bu "sizinki" Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan oluyor)
Ben Ahmet AY isem ve bana altın tepsi üzerinde böyle şahane bir pas ikram edilmiş ise bu pası hiç ıskalar mıyım? Döndüm pası atana biraz da kibirli anlaşılacak eda ile:
Bizler ip, yular, tasmalık olmadığımız için bunları kullanmayız; ipi, yuları, tasması ABD ve başka mahfillerde olanlar korksun diyerek röveşata ile topu 90'a taktım.
Peki de bu kanlı iki düşman cenahın dili bu iki konuda neden aynileşti dersiniz?
25 Nisan 2015 günü KAMİKAZE yapan paralel imamlara bağlı ve yetkileri, ilgileri "dam üstünde saksağan" gibi olan hakimler, aralarında Hidayet Karaca'nın da bulunduğu MİT Tırlarını durduran, hukuksuz dinleme ve casuslukla suçlanan 75 paralelci tutukluya tahliye demişti.
Sonradan öğrendik ki Mayıs ortalarında Ekrem Dumanlı Diyarbakır'da HDP ve KCK'lılarla görüşmüş. Bu görüşmeden önce başlayan dostane mesajlar görüşme sonrası bu konuda "dilbirliği"ne dönüşmüş ki "ABD biletini kesti, artık AKP bitti" ve "Tayyip kesin gitti, AKP bitti" şarkısı iki mahalleden de aynı formatta yükseliyordu.
Anlaşılıyor ki Ekrem Dumanlı ABD-PENSİLVANYA'dan getirdiği bu "bilgiyi" görüştüğü HDP'lilere vermiş: "ABD biletini kesti, artık AKP bitti &Tayyip kesin gitti, AKP bitti."
Garibim! Selahattin Demirtaş da madem "dinciler" gidiyor ben de kahraman olayım diye din ve Diyanete saldırıya geçti.
Selahattin Demirtaş aaaazıcık tefekkür etseydi, son bir buçuk yıldır paralelcilerin söylediği hiçbir şeyin çıkmadığını görecekti.
Kürt bir teyzenin dediği gibi;
Ka aqıl?