Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Haziran göç mevsimi ve dergilerde özel sayılar

“sokaktayım

gece leylak

ve tomurcuk kokuyor

yaralı bir şahin olmuş yüreğim

uy anam anam

haziranda ölmek zor!” (Hasan Hüseyin Korkmazgil)

Haziran sıcak, yorgun, nemli günleri, serin, ılık esintili geceleri ile yine geldi. Yazın gelmesi, tatil rehavetinin yavaş ama umutlu bir kuşatması olsa da yaşadığımız zorlu günlerden sonra yine de temkinliyiz. Birden yazın uzun günlerine, serin gecelerine, bereketli ikindi vakitlerine bırakamıyoruz kendimizi. Bu yaz kederler kuşanmış, yaslı, acılı geldi ülkemize ve dünyaya.

Haziran bir göç mevsimi gibidir. Bu mevsimde ebediyete uğurladıklarımız vardır.

“Haziranda ölmek zor!” mısralarını Hasan Hüseyin Korkmazgil, yine 1970 yılının Haziran ayında göç eden usta romancı Orhan Kemal için yazmıştır.

“Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak” Ahmet Haşim’in derin duyarlılıklar yüklü, imgesel yoğunluğu olsa da hayatın içinden akıp gelen şiirlerini ortaokul yıllarında ezberlerdik. 4 Haziran 1933, hazanı, hüznü, gün batımlarını, gecenin tılsımlı yalnızlığını anlatan eşsiz şiirler bırakarak veda eder şair.

“Ayrılıkla başım belada

Gözlerini çevir gözlerime

Yoksa sensiz bu sessizlikte

Deliler gibiyim

Sensiz bu sessizlikte” diyerek naif, derin, imgesel yoğunluğun sarıp kuşattığı nice şiirler ve Müslüman duyarlılığı ile mümin sancıları ile yorumlanmış nice yazılar, kitaplar bırakarak göç etti Cahit Zarifoğlu. Kapkara saçları, kara hüzünlü gözleri ve yakışıklı bir endamı vardı. Yüreğine coğrafyanın hüzünlü kederini dokurken, yetimleri, Afganistan savaşlarını dertlerine dert olarak ekledi. Güzel yazdı, güzel yaşadı, genç ve hep yakışıklı kaldı. Zarif şair diye andık, hüzünlü gözleriyle buluştuğumuzda, o estetik derinliği eşsiz, coşkulu, bazen anlaşılmaz şiirlerini okuduğumuzda ürperdik ve bir güzel adam yaşamış diye dualar gönderdik arkasından. Kısacık ömrüne bereketli bir yazın güncesi bırakan güzel şair: “Anılar defterinde gül yaprağı / Gibi unutuldum kurudum” diye yazmış olsa da gün gün özlemi bir çığ gibi büyüdü. Herkes onu anlama ve okuma telaşına düştü. Şimdi hep yakışıklı ve kara gözlü kara saçlı Cahit Ağabeyimiz sanki her daim eserleri ile bizimle. Salih amellerinden bir amel onun geride bıraktıkları, rahmet olsun güzel şaire…

Ülkemizin en önemli düşünürlerinden ve yazarlarından, Cemil Meriç, 13 Haziran’da, büyük yazarlarımızdan Peyami Safa, Ahmet Muhip Dranas, Nazım Hikmet, Hasan İzzettin Dinamo’ yu yine haziranda ve 16 Haziran’da Ayşe Şasa’ yı ebediyete uğurladık. Tüm önden gidenlere rahmet olsun.

Beden ölür, çürür, cana bakın siz. Kim kiminle yürür, ona bakın siz. Bırakın dönsün dönme dolaplar. Haktan hakikatten yana bakın siz” diyen Abdurrahim Karakoç da 7 Haziran’da Rahmeti Rahman’a kavuşanlardan.

Hece Dergisi Deneme Özel Sayısı

Hece Dergisi, özel sayıları ile büyük bir kültür ve edebiyat hizmetini üstleniyor. Hüseyin Su hocamızın yönetiminden bu güne kadar, Rasim Özdenören hocamızın mihmandarlığında, Ali Karaçalı ve yayın ekibinin gayretleri ile yine aynı özen ve titizlikle güzel sayılara imza atılıyor.

“Canımı Tanrı’ya, gövdemi mezara, adımı gelecek çağlara ve yabancı uluslara bırakıyorum” diye anlamlı ifadelerde bulunan Francis Bacon ve aklımıza ilk gelen Montaigne denemenin tür olarak kalıcı misyon üstlenmesinde kuşkusuz en önde gelen dünya çapında yazarlardandır. “Denemeyi edebiyatın pervasız ve yaramaz bir türü olarak tanımlamak istiyorum” diyerek önsöze kendince anlam yükleyen usta yazar usta denemeci Rasim Özdenören’in editörlüğünde kapsamlı, pek çok yazarın denemesinin incelendiği her anlamda yazıların kaynak olarak bulunduğu emek ürünü eşsiz bir sayı meydana gelmiş. Emeği geçen herkesi kutluyoruz.

Yedi İklim Dergisi Cahit Zarifoğlu Özel Sayısı

Yedi İklim Dergisi, kendi izleğini sürdüğü Mavera Dergisi’nin öncü yazarlarından Cahit Zarifoğlu için anlamlı bir özel sayı hazırladı Haziran ayında. Daha önceden de bir özel sayı Yedi İklim Dergisi’nin vefalı, anlamlı bir anma olarak edebiyat arşivlerinde yerini almıştı. Dostlarının gözünden anlatılan şair, Rasim Özdenören’nin: “Lise birde tanıdığım Cahit, daima ömünüzden, bir silüet gibi geçen bir tipti. Fakat, öyle bir siluet ki, bazı kimseler için silik damgasını vurabileceğimiz, bu çevresine ilgisizlik durumu, Cahit yönünden saygı uyandıran bir tavırdı” gibi ifadelerin bulunduğu anlamlı yazıların yer aldığı Olgun Keser’in hazırladığı bölüm gibi pek çok yönleriyle şairi anlatan yazıların mektupların bulunduğu çalışmalar da dergide yer alıyor. Alaeddin Özdenören: “Çok ince bir tekniği vardı, şiir gibi güreş tutardı” diye bahseder naif şairden.

“Çalışmak ve üretmek zorundaysak bu sadece dergi ve kitaplar olmamalıdır. Dileriz omuz omuza duran Müslümanlardaki duyguyu da üretebilmeliyiz ve bunu tek düşmanı olan kibri, kendi içimizdekinden başlayarak öldürmeliyiz. Yemin ederim ki gerisi boş bir yankılanmadır.” Diyerek, duyarlı, sorumlu ve anlamlı mektuplar yazar Nabi Avcı’ya.

Cahit Zarifoğlu’na ilk özel sayı 33 yıldır kesintisiz yayınlanan Yedi İklim Dergisi tarafından yapılıyor, ayrıca 33 yıl Yedi İklim’inde yaşını gösteriyor. Ali Haydar Haksal Hocam, İçimin Sessizliğinde Yankılanan Günler: “Cahit Ağabey’in hastalandığını Mustafa Ruhi’den öğrenmiştim. Âlim (Kahraman), ben ve Mustafa Çelik gitmek üzere anlaştık. Cahit Ağabey ajanstan aramış, Mustafa kendisine gitmek istediğimizi söylemiş. “Gerek yok iyiyim ben yanınıza geleceğim” demişti. Ruhi’nin, “Morali çok bozuk” demesi üzerine gene de gitmek istiyordum. Cumartesi Yedi İklim toplantısından sonra, Âlim’le kendisine gidiyoruz. Kapıyı bize Cahit ağabey açtı. Kendisini görünce ürperdim.” Diye o günlerden bahseder. Pek çok yazının ve mektubun bulunduğu özel sayı Cahit Zarifoğlu okurları için büyük önem arz ediyor.

Muhit Edebiyat Dergisi de Cahit Zarifoğlu için özenli, donanımlı güzel bir sayı hazırladı. Rabbim tüm bu çabaları güzel yaşayan, güzel yazan, güzel insan için dua eylesin. Emeği geçenlerden Rabbim razı olsun.

Şiar Edebiyat Dergisi bu ay yine çok özel bir sayı ile okurlarıyla buluştu. Mûsiki’yi kapağa taşıyan sayıda, Genel Yayın Yönetmeni Serap Kadıoğlu’nun Ahmet Özhan’la yaptığı çok özel bir söyleşiyle birlikte pek çok okunası şiir ve yazı, öykü yer almakta.