Hazin Bir Veda; Yasin Asma
Geçen haftaki köşe yazıma, sabır abidesi güzel dost Yasin Asma’yı konuk daha doğrusu konu etmiştim… Sevk-i ilahi ile evinde ziyaret ettiğim bu güzide kardeşimin her anı ibret ve hikmet yüklü yaşamından kesitler sunmuştum…
Ne hazindir ki, ziyaretimizden
tam bir hafta sonra emr-i hak vaki oldu… O güzel dost, rahmet-i Rahman’a yolcu
oldu… Dar’ul bekaya hicret etti… Rabbi rahiminden kendisi için af ve mağfiret,
kederli ailesi ve dostlarına sabr-ı cemil diliyorum…
Şimdi ondan bize kalan muhteşem
bir makaleyi sizinle paylaşmak istiyorum…
KİM MİLYONER OLMAK
İSTER?!
GERÇEK ZENGİNLİK
Rahat
nefes alabildiği ve hiç bir sağlık sorunun olmadığı halde, sahip olduğu
"GERÇEK ZENGİNLİĞİN" farkında ol(a)mayıp,
hayattan
abartılı bir şekilde şikayetçi olanlara eyvahlar olsun.
"Dünya
hayatının örneği, ancak gökten indirdiğimiz, onunla insanların ve hayvanların
yediği yeryüzünün bitkisi karışmış olan bir su gibidir. Öyle ki yer,
güzelliğini takınıp süslendiği ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini
sanmışlarken (işte tam bu sırada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiştir de,
dün sanki hiçbir zenginliği yokmuş gibi, onu kökünden biçilip atılmış bir
durumda kılmışız. Düşünen bir topluluk için Biz ayetleri böyle birer birer
açıklarız." (Yunus Suresi, 24)
Atalarımız
şöyle demiştir:
"Kaybetmeden
kıymet bilinmez"
Ayrıca
Peygamber
Efendimiz (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Beş
şey gelmeden evvel şu beş şeyi ganimet bilip değerlendir:
İHTİYARLIK
GELİP ÇATMADAN EVVEL GENÇLİĞİN,
HASTALIKTAN
EVVEL SIHHATİN,
FAKİR
DÜŞMEDEN EVVEL VARLIKLI OLMANIN,
MEŞGULİYETTEN
EVVEL BOŞ ZAMANIN VE ÖLÜM GELMEDEN EVVEL HAYATIN KIYMETİNİ BİL VE BUNLARIN
HAKKINI VER!”
(Hâkim,
Müstedrek)
Adana
da az veya çok İslami hassasiyete sahip hemen herkesin tanıdığı bir arkadaşım
bir gün beni ofisimde ziyaret ettiği sırada içinde bulunmuş olduğu ekonomik
sıkıntısını dile getirirken şöyle bir ifade kullandı
"İçinde
bulunduğum bu maddi sorunlardan dolayı BÖBREĞİMİ SATACAĞIM"
"Bu
konuda ne diyorsun" dedi
Benim
de kendisine verdiğim cevap şu oldu;
"SEN
SANA AİT OLAN BİR ŞEYİ SATABİLİRSİN. SANA AİT OLMAYAN BİR ŞEYİ SATAMAZSIN".
Neredeyse
hayatının tamamını iki yakayı bir araya getirmekle uğraşan bu kardeşin
kendisine verilen " GERÇEK ZENGİNLİĞİN " farkında olmayıp bir anlık
gaflet ile bu sözü söylediğine inanıyorum.
Bu
girişten sonra Siz değerli arkadaşlarım ve bu sitenin müdavimleri ile
benim sağlık durumumu ve hastalığımın seyri ile ilgili son durumu paylaşacağım
ve BENİM DURUMUMDAN DERS ve İBRET ALIP HAYATA DAHA POZİTİF BİR GÖZLE BAKMANIZI
SAĞLAMAYA ÇALIŞACAĞIM.
Çünkü
şuna inanıyorum ki Rabbim Allah azze ve celle tarafından bende sizin için
ders ve ibret alacağınız "AYETLER" olduğuna inanıyorum.
Siz
bana bakarak hayata daha pozitif ve müspet bir bakış açısı ile daha güzel,
sorumlu ve nimetlerin kıymetini bilen bir yaşam süreceğinize inanıyorum.
Bu
fakir şu anda okumakta olduğunuz bu yazıyı çok zor şartlarda 1 kelimeyi
anlaşılana kadar defalarca tekrarlamak sureti ile, bu da yeterli olmayınca
karşıma geçip benim için özel olarak hazırlanan harf tablosundan tek tek
harfleri göstererek kelimeyi böylece adeta kan ter içinde kalarak tamamlaya
biliyoruz.
Bu
harf tablosunu şu anda çok yoğun kullanmasamda ileride sadece bu tablo
sayesinde iletişim kurup derdimi anlatabileceğim.
Bu
fakir 5 yıldır dünyada çaresi, tedavisi olmayan ALS HASTALIĞI ve MOTOR NÖRON
olarak da bilinen illet bir hastalık ile mücadele ediyor.
Hastalığımın
son durumu şu şekildedir.
EL
ve AYAKLARIMI hiç bir şekilde KULLANAMIYORUM.
Hatta
kullanmak bir yana üzerime konan sineği kovmaktan aciz bir vaziyette hareket
kabiliyetimi tamamen yitirmiş durumdayım.
Bu
fakir;
NEFES
ALIP VEREMİYOR.
Bunu
solunum cihazı ile boğazıma açılmış olan delik aracılığıyla suni olarak
sağlamaktayım.
Bu
fakir;
YEMEK
YİYEMİYOR
Göbeğimin
hemen altında açılmış olan PEG deliği sayesinde şırınga (enjektör) ile mama
vererek besleniyorum. Beslenmeme engel olan; dilimdeki ve yutak kısmındaki
kasların erimesi ve bundan dolayı yemek yeme eylemini yapamıyorum.
Bu
fakir;
KONUŞAMIYOR.
Şu
anda bazı kelimelerin anlaşılabilmesi için çok çaba sarfediyorum ve olağanüstü
bir efor sarfediyorum. Buna neden olan diyafram yetersizliği ve dilimdeki
kasların erimesi sorunudur.
Bu
fakir;
KOKU
ALAMIYOR.
Buna
neden olan şeyin anlayabildiğimiz kadarıyla kendim nefes alıp veremediğim için
solunum cihazından dolayı koku alma yeteneğini kaybetmiş durumdayım.
Bu
fakir;
AĞLAYAMIYOR.
Ağladığım
sırada GÖZYAŞLARIMIN ACI ve YAKICI olması nedeniyle ayrıca diyafram olmadığı
için ağlama sırasında yeterli solunumu sağlamak zor olduğu için kısıtlı da olsa
ağlayınca cihaz sürekli uyarı veriyor.
Bu
nedenle ağlamaya göz yaşımın yakıcı olmasından dolayı son vermek zorunda
kalıyorum.
Bu
fakir;
GÜLEMİYOR.
Ağız
içindeki kaslar erimiş olmasından ve yeterli diyafram olmayışından ayrıca
çenemin kaymış olmasından dolayı gülme eylemini gerçekleştiremiyorum.
Sevincimi
yüzüme yansıtamıyor sadece tebessüm ediyorum.
Bu
fakir;
UYUYAMIYOR
Boğazım
yeni delindigi sırada yoğun bakımda yatarken bir gün Prof. Dr. Şebnem hocam
eşime “uzun bir zaman geceleri uyuyamayacak” diye söylemişti.
Bunda
hastalığın kendi etkisi ayrıca psikolojik durumun da etkisinin olduğunu
söylemek mümkündür.
Ayrıca
her gece "cennetim" olan ANNEM ile birlikte sabaha kadar uyu(ya)madan
türlü zorluklar içinde sabahlıyoruz.
Ve
her sabah sabahlayabildiğimiz için RABBİMİZE HAMD EDİYORUZ.
Çünkü
gece geçirdiğimiz zaman içerisinde acil durumlar için çocuklarımı kaldırıp
birtakım müdahaleler yaptıktan sonra kısmen rahatlayıp geceye kaldığımız yerden
devam ediyoruz.
Bulunmaz
ve tarif edilemez bir nimet olan uykuyu uyuyabilmek için doktorların bana
verdiği ilaçları siz sevgili dostlarım bir doz alsa 3 gün kendine gelemez.
Fakat
ne yazık ki bu ilaçları aldığım halde 1 saat bile uyuyamıyorum.
Umarım
uykunun ne kadar önemli bir nimet olduğunun şuurundasınızdır.
SADECE
BİR GECE UYUYABİLMEM İÇİN NELERİMİ VERMEZDİM Kİ...!!!
Bu
fakirin;
AĞZI
AKIYOR
Ağız
içindeki tükürük kasları eridiğinden ağız içinden ve burundan gelen akıntıya
engel olunamamaktadır.
Bu
fakir;
OTURAMIYOR
Vücuttaki
kaslar eridiğinden ve uzun süreli oturuşlarda kalça kemiğinin baskısından
dolayı ciddi sıkıntılar oluşmaktadır.
Bundan
dolayı sık sık pozisyon değiştirmek durumunda kalıyoruz.
Bu
fakir;
BOYNUNU
TUTAMIYOR
Vücudun
tamamında olduğu gibi boyun kısmınında dik durmasını sağlayan kasların
erimesinden dolayı hastalığın ileri derecedeki aşamasını gösteren boyun düşmesi
oldukça ciddi sıkıntılar yaratıyor.
Tüm
bu sıkıntıları alt alta, üst üste, yanyana koyduğumuzda öyle bir manzara
çıkıyor ki, o manzarayı şu şekilde ifade etmek istiyorum:
NE
ENGELLİSİ KARDEŞİM, BİZ ENGELLİ YA DA (arızalı bir ifade ile ) ÖZÜRLÜ
DEĞİLİZ KARDEŞİM, BEN ve BENİM GİBİ ALS HASTALARI HASBELKADER YAŞAYAN
ÖLÜLERİZ" be kardeşim…
Umarım
bu fakirin derdini ve sıkıntılarını okuduktan sonra sahip olduğunuz
" GERÇEK ZENGİNLİĞİN " farkına vararak bu zenginliğin şükrünü eda etme
noktasında çok iyi bir hisse almışsınızdır. Şayet bu zenginliğin farkına
var(a)mayarak ufak tefek maddi veya manevi sıkıntılardan dolayı hayatı yaşanmaz
bir hale getirip bu durumu çevresine yansıtan bir insansanız size
seslenmek istiyorum:
Yukarıda
saymış olduğum ve hayatımı çileye çeviren bu sağlık sorunlarımı para karşılığında
bana verecek olan var mı?!
Ve
soruyorum " KİM MİLYONER OLMAK İSTER?!
Bu
yazdıklarımı
1001
kişi okusa
101
kişi anlamaya çalışsa
11
kişi anlayıp
1
kişi de bize hayır duasında bulunsa bahtiyar olacağım
En
kalbi selam ve muhabbetlerimle…