Dolar (USD)
32.50
Euro (EUR)
34.65
Gram Altın
2492.10
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

28 Aralık 2021

Hayvan terörü!

HAYVAN terörü yaşanıyor ülkemizde. Her gün sokak köpeklerinin veya iki ayaklı hayvanlar tarafından sahiplenilmiş ama beslenilmesi yasak olan vahşi köpeklerin bir insana yaptığı saldırı haberiyle başlıyor günlerimiz.

Gözümüzün önünde dört yaşında çocuğa kocaman bir köpek saldırıyor, üç dört yetişkin adam çocuğu köpeğin ağzından zor alıyor. Bu değişik zihniyet "köpekler durduk yere saldırmaz " ona ne yaptılar acaba?” diyebiliyor.

Bir yerde insanlar evlerinden saldırıya uğrayabileceği korkusuyla çıkıyorsa, çıkarken on türlü tedbir alıyorsa, çoluk çocuğunu hemen yan sokaktaki bakkala bile yalnız gönderemiyor, çocuk her dışarı çıktığında, ailesi acaba dönüşte köpekler saldırır mı korkusu yaşıyorsa o şehirde insanların can emniyeti kalmamıştır. Devlet insanların can emniyetini sağlamak zorundadır. Sokaktaki hayvan özgür yaşasın derken insanlara hapis hayatı yaşatmak zulümdür.

İki yüzlü tavarlar!

Ülkemizdeki özellikle seküler, laik ve solcu kesimin bu konulardaki ikiyüzlü tavrı kemikleşmiş ve siyasi bir tutum haline gelmiş adeta.

Kadın hakları savunuculuğu diye yola çıkıp meseleyi İslam düşmanlığına getiren, aileyi hedefe koyan ve hatta “erkeklere ölüm” dövizleriyle sokaklara dökülecek kadar şirazesinden çıkmış anlayışla aynı bakış açısı.

Hayvan haklarını savunduğunu söyleyen kesimlerin çoğu insanların yaşadığı vahşete duyarsız kalıyor. Bu duyarsızlıklarını “örtmek-gizlemek” için böyle bir yolu benimsiyorlar belki de.

Bir psikopatın bir sokak köpeğine yaptığı saldırıyı günlerce gündem yapıp merhamet tellallığına soyunan kesimden, psikopat bir manyağın Suriye’li olduğu için yakarak öldürdüğü insanlara veya bir köpeğin saldırısında paramparça olan el kadar çocuğun acısını hissettiklerine dair bir tek kelime duyamıyoruz mesela.

Önce merhamet olacak

İnsana merhameti olmayanın hayvana merhameti olur mu? İnsan sevmeyen hayvan sevebilir mi? Bu tiplerin çoğu hayvan beselemeyi sadece bir statü, bir süs aracı olarak görüyor aslında.

Bizim için her canlı değerlidir ve hiçbir canlıya durduk yere zarar verilmez, zulüm yapılmaz. Merhametsiz davranılmaz. Fakat hayvan insandan daha değerli de görülmez.

İnsan ile hayvan eşit değildir! Bir insanın hayatına kast ediyorsa orada insan hayatını korumak esastır.

Varlık skalası, insan, hayvan, bitki ve cansız varlıklar olarak belirlenmiştir. İnsanın zarar gördüğü yerde hayvan öne çıkamaz. Hayvanın zarar gördüğü yerde bitki… Bu zihniyet hayvan ile insanı aynı kefeye koyuyor ve “Senin hakkın varsa onun da hakkı var” diyerek durumu eşitliyor. Elbette her canlının hayat hakkı vardır. Lâkin insan hayatını tehlikeye sokan unsurlara karşı tedbir almak hayvanlara karşı olmak değildir. İnsan ile hayvanı eşitlemek yanlış bir anlayıştır. İnsanla hayvan nasılsın eşit olur?

Batı’da bırakın hayvan haklarını, kadınların şeytan mı insan mı diye tartışıldığı, kendilerinden başka her milleti aşağılık sınıf olarak gördükleri zamanda hayvanlar için vakıflar kurmuş, saraylar inşa etmiş, hayvanlara zulmedilmesini yasaklamış bir medeniyetin çocuklarıyız biz. Allah’ın yarattığı her canlıya “merhamet etmeyene merhamet edilmez” düsturuyla merhamet gösteren ecdadın çocukları.

Bu noktada insan hayatını tehlikeye sokan, insanların korku dolu hayat geçirmelerine sebep olan özellikle sahipli Pitbull ve benzer vahşi cinslerleler birlikte, sokakları işgal eden köpekler konusunda acilen ve etkili bir şekilde tedbir alınmalıdır.