Hayır mı Şer mi?
İslam insanlığa ne getirmişse, onda tüm insanlığın hayır ve maslahatı vardır. Neyi de yasak etmişse, onda da tüm insanlık için birçok şer ve kötülükler vardır. Bunu en bariz delili, Resulullah'ın (sav) bi’seti öncesindeki cahiliye hayatıyla devri saadetin birbiriyle karşılaştırılmasıdır. Bilgi çağının zirvesinde olmamıza rağmen, birçok insan, birkaç tuşa basıp o dönemi inceleme ve karşılaştırmada tembellik yapabilir. Ama çağdaş cahiliyede yaşanan şer ve mefsedetin kavranması pek zor değildir.
İşte
batı kültürünün insanlığı getirdiği bataklık ve karanlık… Fıtratı bozulmamış
olan her adem oğlu, şu asrımızda yaşanmakta olan ahlaksızlıkların çirkinliğini
hemen anlayacaktır. Bu rezaletlerin bir yansıması da “Noel” denen muammadır. Her
yıl ahlaksızlıkta, israfta, savurganlıkta ve şerde çıtanın biraz daha yükseltildiğini
endişeyle ve dehşetle seyretmeden başak bir şey yapamıyoruz.
Çarşı, sokak, parklar, oteller
ve AVM’lerde Noel rezaletleri artarak sürerken, artık batıdaki gibi evlerimizin
içine de dolup taşmaya başladı. Başta AVM’ler olmak üzere birçok toplumsal
alanda “Noel ağacı”, “Noel süslemesi”, “Noel indirimi” adı altında,
nesillerimize kokuşmuş batı kültürü empoze edilmeye çalışılıyor.
Sadece batıda değil, tüm dünyada
ve tabi ki İslam ülkelerinde de birçok AVM’de para kazanmak uğruna ‘Noel
süslemeleri’, ‘Noel ağacı’, ‘Noel indirimi’ gibi uygulamalar bu kültür
erozyonuna ön ayak oluyorlar. Özellikle son birkaç yıldır bu duruma daha çok
özen gösteriliyor. Tüm İslam alemine ve tabi ki ümmetin son kalesi Türkiye’ye de
dört bir yandan savaş açılmıştır. Ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve gerekse
askeri açıdan saldırı ve hücumlar gerçekleştiriliyor.
Durum bu iken Müslümanların
yılbaşında yakacakları mumlar, süsleyecekleri ağaçlar, kaldıracakları kadehleri
İdlib’te öldürülen çocukların ruhuna mı kaldıracaklar? Kafir Rusya’nın, zalim
Esad’ın Müslümanları katletmesine mi? Yemen’de, Filistin’de, Libya’da, Irak’ta,
Doğu Türkistan’da ve daha birçok yerlerde sürgit devam eden zulümlere mi mum
yakacaklar? Müslümanların bu oyuna gelmemesi ve bu gaflet uykusundan bir an
önce uyanmaları gerekiyor. Aksi halde yarın geç olabilir.
Eğer bu Noel bir peygamberin
doğum yıldönümünü kutlamak ise, peygamberin doğum yıldönümü böyle bin bir
haramlarla iç içeme mi olur? Herkes bilir ki, tüm peygamberler; Allah'a (cc)
kulluğun, hayrın, faziletin, erdemin ve güzel ahlakın temsilcisidirler. Adem
(as) dan Resulullah'a (sav) varıncaya kadar tüm peygamberlerin durumu böyle
olduğu gibi Hz. İsa’nın (as) durumu da böyledir. O Halde hiç kimse Noel adı
altında yaşanan rezaletlere dini bir kılıf dikmeye kalmasın. Zira Allah (cc)
katında tek din olan İslam, tüm şer, çirkef ve ahlaksızlıklarla savaş
halindedir. Bu savaş ilk insan ve ilk peygamber Adem’den (as) kıyamete kadar
böyledir.
İşin en
ironi yanı ise tüm şer ve çirkefin temsilcisi olan batılılar, İslam’ı “orta çağ
karanlığı” kendi kokuşmuş kültürlerini de “çağdaşlık” “özgürlük” “uygarlık”
“muasır medeniyet” ve daha nice cilalarla parlatarak insanlığa yutturmayı
başarmalarıdır. Onlar kapkara olan şerlerini hayır ve aydınlık olarak lanse
ediyorlar da biz Müslümanlar, güneş gibi aydınlık olan hak davamızı, olduğu
gibi insanlığa sunamıyoruz.
Ebu’l Hasan en-Nedvî’nin
“Müslümanların Gerilemesiyle Dünya Neler Kaybetti” kitabı, sadece ismiyle bile
çok mesajlar veriyor. Bizim bu vb. benzeri eserleri çok daha iyi bir şekilde
değerlendirerek insanlığa acilen uyarmamız gerekiyor. Sadece kendi neslimiz
değil tüm insanlığın acil olarak batı kültürünün dayattığı karanlıklardan kurtarılması
gerekmektedir. LGBTİQ+ “Noel” “karnavallar” “faşingler” ve artık güpegündüz,
sokak ortasında işenen fuhuş rezaletlerine karşı ses verecek hareketler
başlatılmalıdır.
“(Elbette) İyilikle kötülük asla bir olmaz. Sen (insanları
Hakka davet ederken, şahsına yapılacak) kötülükleri en güzel şekilde
karşıla (ve savuşturmaya çalış). O zaman (bir de bakarsın
ki) aranızda düşmanlık bulunan kimse bile, sanki sıcak ve sadık bir
dost oluvermiştir.” (Fussilet 41/34)