Haydi inşallah…
Kurduğunuz ahlaklı fikir, kurduğunuz akıllı düzen, kurduğunuz kaliteli kurum ve birlikler geleceğin teminatıdır. Her türden sorununuzun, dört başı mamur oluşunuzun çaresidir.
Dört başı mamur bir
hayat için insanın güçlü, insanlığın kavi olması lazım. İnsan ve insanlık için
lazım olanlar çoğalıyor ancak zaman ölüme doğru su gibi akıp gidiyor. Akan
zaman içerisinde ise insan tamamen aciz, insanlık tamamen zayıf görünüyor.
Bugün bir tarafta
tıka basa doldurulmuş mideler ve midelerden daha fazla doldurulmuş endişelerle
bedenimizi, ruhumuzu, aklımızı, sağlığımızı zorluyor, acziyetimizi
çoğaltıyoruz.
Diğer yandan açlık ve
susuzluktan kırılan, bir günde 50 sent, 1 dolar kazanamayan milyarlarca insan
var.
Beri tarafta savaştan,
adaletsizlik ve edepsizlikten kırılan, sakat kalan milyonlarca insan var.
Ve hepsi aciz
insanın, yetersiz insanlığın vicdanlarında kayboluyor.
Bundan daha acı,
bundan daha zor bir dünya nasıl olabilir ki?
Mutlu, huzurlu, yardımsever
ve hayırlı düzen kurmayı beceremeyen insandan daha aciz kim olabilir ki?
Dünya gelirinin yarısını
sadece birkaç yüz aile elinde tutarken, diğer yarısının yüzde doksanını yine
çok az sayıda insan alıyor ve oradan arta kalan yüzde beşini ter ve emek döken,
ciğeri sökülen bütün dünya insanı paylaşıyor. Ve bu büyük çoğunluktaki insanlar
dünyanın en mutsuzları, dünyanın en huzursuzları.
Sürekli endişe içerisinde
yatağa girip sürekli endişe ile uyanan ruhlar hep bu çoğunluktakiler.
Biz, bir şey anlatmak
istiyoruz ama asıl anlatmak istediğimiz mesele ne?
Dünya gelirinin
tamamına yakınını ellerinde tutan bir avuç çok mutlu azınlık… O bir avuç çok
mutlu insan, bilgiyle dünya akıl ve zekâsının yaklaşık tamamını kullanıyor.
O bir avuç insan;
neredeyse dünyanın tamamını avuçlarında tutabilecek, istedikleri yöne
yönlendirebilecek berbat bir düzen kurmuş.
Çağdaş Deli Dumrul
köprüleri, kurumları hazırlamış, geçenden üç akçe, geçmeyenden beş akçe
alıyorlar.
Çok güçlü kurumlar,
çok güçlü birlikler kurmuş ve şu an dünyayı kötü bir şekilde yönetiyorlar.
Bundan da büyük keyif alıyorlar. Ölümler, açlıklar, susuzluklar,.. vesaire kendilerini
zerre ilgilendirmiyor.
Evimdeyim, işimde
gücümdeyim… Okuyorum, olayları takip ediyorum… Köşeme çekilmiş, hiçbir kötülük
yapmadan günümü tamamlıyorum diyorsunuz…
Gerçekten de şahsen hiçbir
kötülüğe imza atmıyor, kötü işler yapmıyorsunuz amma...
Dünyanın düzenini
bozanlara ne diyorsunuz? Sizin insanlar ve insanlık için daha adil bir iddianız
yok mu?
Kötülüğü zaten onlar
yapıyor da.. dünya gelirinin neredeyse tamamına yakını ellerinde tutanlar
durmaksızın tüm kötülükleri yapıyor da...
Peki, durmaksızın bu
kötülükleri yapanlar, azıcık bir terle bu bozuk düzeni yürütenler, HİÇBİR ŞEY
YAPMADAN DURDURULABİLİR Mİ?
Dünyanın yaşanabilir
bir yer, daha adil bir yer, daha paylaşımcı bir yer olması HİÇBİR ŞEY YAPMADAN SAĞLANAMAYACAĞINA
göre sizden öncekilerin BAZI ŞEYLER YAPARAK başardıkları bilindiğine göre
kalkıp ayağa kalkma ve BİRÇOK ŞEY YAPMA zamanı değil mi?
Geldi de geçmedi mi?
Aslında Yüce Allah’ın
yardımıyla acziyetimizi güçlü, insanlığımızı da kavi yapmak, DAHA YAŞANABİLİR,
DAHA PAYLAŞIMCI VE DAHA ADİL BİR DÜNYA kurmak gayet akıllıca değil mi?
Haydi inşallah…