Haydi Geziciler iş başına...
Biliyorsunuz, bu ülkede üç beş Ağacı bahane ederek, kaos çıkarmaya çalışanlar oldu.
Eğer, o gün İktidar dik durmasaydı, memlekette demokrasi dışı yöntemlere kapı aralanmış olacaktı. Yani, sandıkla gelen, kaosla gidecekti. En önemlisi, milletin tercihlerinin bir kıymeti kalmayacaktı.
Eğer, İktidar bu Gezicilerin sözünü dinleseydi, ülkemiz Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi, büyük yatırımlara kavuşamayacaktı.
Hatırlayın... Bunlar kaos planlarına, önce ağaç diye başladılar. Sonra da İktidarı pazarlık masasına çekmeye çalıştılar.
Gerçi işin rengi, olaylar yaşanmaya başladığı andan itibaren belliydi. Evet, Gezicilerin niyeti, kesinlikle ağaçları korumak değildi.
Kıymetli okurlarım, o günlerde, bunların niyeti ağaçları korumak değil dediğimiz de, bize itiraz edenler oluyordu. Herhalde, o itiraz edenlerde, niyetin ağaçları korumak olmadığını anlamışlardır.
Allah aşkına söyleyin,, dün üç beş Ağaç için, olay çıkaranların, milyonlarca Ağacı kaybettiğimiz bugün yeri göğü birbirine katması gerekmez miydi?
Parkta üç beş Ağaç kesildi diye tepki gösterdiklerini söyleyenler samimi iseler, Ormanlar yanarken de tepki göstermeleri gerekirdi.
Aslında, işin doğrusu budur. Herkes bilir ki, ülkemizin dört bir tarafında kaybettiğimiz milyonlarca Ağaç, Gezi Parkı'nda kesilen üç beş Ağaçtan daha değersiz değildir.
Kaldıki, Ormanları yakanlar çok uzakta değiller. Tespit ve iddialar, bu konuda PKK’yla diğer terör örgütlerini işaret ediyor.
Şimdi gözlerimizi kapatıp hayal edelim... HDP İl Binaları önünde, dağdaki yavrularının nöbetini tutan Anneler gibi, Gezicilerde Ağaç nöbetine başlamışlar.
Hem Kırmızılı Kadın, hem de duran insanlar bu protestolarda yerlerini almışlar... Tabi, protestolar devlet ve millet malına zarar vermeden yapılmış. Ayrıca, Gezicilerin bu eylemlerinde en ufak bir olay çıkmamış.
Benimkisi sadece bir hayaldi...