Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2910.52
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Mart 2015

Haydi Bismillah

İşin bu boyutu ile ilgili çok yazı yazıldı. Genellikle olumlu bulunan süreç;


"acaba bir şekilde sabote edilir mi?" endişelerini beraberinde getirmektedir. Çok da haksız sayılmazlar. Hükümetin pek çok "açılımı" sonradan sabote edilerek akamete uğratılmadı değil. Bu sebeple "iyi niyetli" endişeleri yerinde bulmamız gerek.


Şahsen hükümetin kararlı tutumu endişelerimizi giderici mahiyettedir. Neden olmasın ki? Sayın Başbakan:


"Bedeli her ne olursa olsun bu sorunu kardeşlik duygularıyla çözeceğiz" demişti. Hem de çok önceleri. Altını çizdiğim kelimeleri çok anlamlı buluyorum. Zira iki yönlü bakmamızı gerektiren sözcükler "tesadüfen" bir araya gelmiş değildir.


1. Kararlılık ifade eden bu sözcükler bir başbakanın ağzından çıkıyor ise hesabı-kitabı iyice yapılmış ve öylece karara varılmış demektir.


2. Bir bedel gerektirecek kadar önemli işlerde bedelin neler olacağını Türkiye siyasetini az çok bilenler anlamışlardır. Ülkemizde bu tür kararların alınması bazen siyaseten ve bazen de hayati olarak yok olma tehlikesini -hatta yok olmayı- getirmiştir. Bedel ödemek her babayiğidin işi değil.


Biliyoruz ki "bedel" bir karşılıktır ve o karşılık "bedel"e değmeli. Yoksa çok yazık olur. Ve biliyoruz ki kardeşlik için her "bedel" değer.
Sonunda ülkemizin her kesimi akan kanın durmasını istediği bir açılım olacak. Yeniden yaralar sarılacak...


Yıllardır çeşitli vesilelerle söyledik; kardeşlikten öte yol yok... Ancak her kesin adil, eşit, hakkaniyete uygun şartlarda yaşamaları bu ortamı sağlayabilir. İşte bugünlerde de tam da bu söylediğimiz kardeşliğin tesisi yönünde çalışılmaktadır.

***


Yukarıdaki satırlar 2009 yılında yazılmıştı.


Sonra Habur Süreci,


Malum medyanın provokasyon dolusu yayınları,


Akıl tutulması gibi gelişi güzel KCK operasyonları,


PKK saldırıları, askeri operasyonlar...


Süreç, ülke düşmanlarının istediği şekilde kesintiye uğramıştı.


2013'te başlayan, ama bu kez tamamen yerli olan Çözüm Süreci bin bir ayak oyununa rağmen hamdolsun devam ediyor.


Bugün 21 Mart 2015, bu gün bizler için çok önemli bir gün.


Zira geçtiğimiz günlerde hükümet ile birlikte HDP'nin açıklaması esas bugün yankısını bulacak. Öcalan bu Newroz/Nevruz günü KCK'ya kongreyi toplamasını silahları gömme kararı almasını isteyecek. Bu isteğini yine okunacak mektupla dile getirecek Öcalan.


Diyarbekir ve bölge halkı büyük heyecanla bugünü bekledi,


Türkiye'nin dört bir yanı bugün Diyarbekir'den yükselecek kardeşlik mesajlarını bekliyor.


Çok şey mi bekliyoruz?


Tamamen 'yabancı'ların 80 yıllık kışkırtmalarına son verilmesini istiyoruz, neden çok olsun?


Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 'baldıran zehri de olsa içerim' kararlılığıyla sürdürdüğü sürece dava arkadaşı başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu aynı kararlılıkla sahip çıkıyorsa dualarımızla destek vermek zorundayız.


Biliyorum;


Bizim içimizden, bizden bildiğimiz insanların genlerini hatta DNA'larını bozarak paralelleştirdiler. 'Yabancı' ellerin başaramadığını bizden bildiklerimiz üzerinden başarmak istediler. Tek amaçları Türkiye normalleşmesin, milli irade esas alınmasın ve Türkiye yine vesayetler ülkesi olsun idi. Yani Türkiye Batı'nın uydusu olsun istediler. Bunu da Fetullah Gülen'e darbelerde de sonrasında da tanıdıkları binlerce imkanla başaracaklardı. Çünkü Fetullah Gülen, kendisine tanınan desteklerin yanı sıra, yine kendisine verilen çok özel istihbarat bilgilerini 'ilham, keramet, ilahi bildirim' diyerek gençleri kendisine iman boyutunda bağladı. Yıllar sonra bu gençleri devletin en önemli kurumlarına yerleştirdi. Sorgulamayan, ezberleyen, verilen talimatı vahiyden üstün tutan bürokratların arasına Batı çok profesyonel elemanlarını yerleştirdi. Artık bu adanmış bürokratlar vatana ihaneti ibadetlerin en makbulü belledi.


Öncelikli görevi Çözüm Sürecini bitirmek olan paralel örgüt bu elemanlarıyla bugüne kadar boş durmadı.


Ama hamdolsun aziz millet hepsini püskürttü. Kimin Yezid, kimin Firavun, kimin hoca kılıflı ve kılıklı Allah ile aldatan bir satılık olduğunu millet gördü ve tanıdı.


Bu tanıma sayesinde millet iftira ve yalana prim vermiyor ve süreç kardeşlik dualarıyla sürüyor.


300 yıllık makus tarih ve talihi sona erdirecek bu sürece sahip çıkanlara dua edelim.


Ümmet bugün duada,


Türkiye bugün yeni bir tarih yazacak:


Her şey dava arkadaşlarının kararlılığıyla değişti...