HAYATTA TESADÜFE YER YOKTUR
Yeni seçilmişti, hayırlı olsuna gidememiştim, giden dostlara mazeretimi ve tebriklerimi iletmelerini istemiştim. Bu yüzden mahcuptum, görünce yeniden özür ve tebriklerimi iletecektim.
Haftalar sonra gördüm, hal hatır sorduktan sonra ben mazeretimi söylemeden "Hocam tebrik ve dualarınızı aldım, çok teşekkür ediyorum" dedi ve devamında, "Çözüm Sürecinin sağlıklı yürümesi için Akil Adamlarla yetinmek doğru değil, Ak Parti dahil kimse bu konuda etkinlik, panel, konferans düşünmüyor, bu konuda üniversite zaten bu dünyada yaşamıyor gibi davranıyor. STK'ların çabası değerli, ama özellikle ülkenin batısına sürecin ehemmiyetini kitlelere ulaştırma konusunda ciddi sıkıntı var. HDP süreci sadece Kürdistan'da anlatıyor. Sizin Platform olarak hem bölgede hem de İzmir, Manisa, Aydın gibi illerde Çözüm Süreci ile ilgili toplantılarınızı takip ettim, çok yararlı geçmesi sevindiriciydi. Bu çalışmayı yaymaya yönelik hükümetten de destek alarak bir şeyler yapamaz mısınız?"
Kendisine teşekkür ettikten sonra bu tür ziyaretlerde bulunurken hükümetten zerre-i miskal destek almadığımız gibi, ziyaretlerden sonra da hükümetten bir teşekkür bile gelmediğini söylediğimde "Yapmayın Hocam, ben bu gayretinizi gittiğim her ilde duyuyorum, herkes takdir ediyor, hükümet hiç ilgilenmedi mi?" diye sordu. Ben, "Biz de kendi BARONLARIMIZA takılıyoruz, perdeleniyoruz, karartılıyoruz" deyince "desenize dert aynı" dedi iç çekerek.
Tahir Elçi hakikaten barıştan yanaydı. Kamuoyu onu "Bazı eylemleri terör olsa da PKK terör örgütü değil" sözlerinden tanıyor. Tahir Elçi Baro Başkanı olmadan önce de sonra da barış sevdalısıydı. Kürt sorunu ile ilgili de farklı düşünüyorduk, ama barış için çırpındığının şahidiyim.
Tahir Elçi yine barış vurgularının hakim olduğu son basın açıklamasında vuruldu. Kaza mı, arada mı vuruldu, tasarlanmış mıydı bilmiyoruz. Olay olup bittiği için temennim cinayetin planlı olmamasıdır. Ölüm her haliyle acı, ama tasarlanarak gerçekleşmemesi az da olsa hafifletir acımızı.
Şimdi hükümete düşen arkasında kim olursa olsun, kasıt ve planlanmış bir saldırı olup olmadığı ortaya çıkarılmasıdır. Planlanmamış ise de kimin silahından çıktığı tespit edilsin. Elbette bu şartlarda çok zor, Başsavcılığın bütün hassasiyetlerine rağmen ilk iki gün olay yeri incelemesinin bile sağlıklı yapılamadığı bir saldırıdan bahsettiğimin farkındayım. Bu zorluklarla beraber mutlaka ama mutlaka fail ortaya çıkarılmalı. Bu olayın aydınlatılması hayati önem taşıyor. Faili meçhul kalması o kurşunun Türkiye'nin 78 milyonuna sıkılması kadar tehlikelidir. Olayın seyri ile ilgili TESADÜF nitelemeleri yetkililer tarafından dikkate alınmamalı. Biliyoruz ki hayatta şans, uğur/suzluk gibi tesadüfe de yer yoktur.
Beni ölümü kadar medyanın tutumu üzdü. Aydın Doğan Medyası'nın "saldırgan sakallıydı" vurgusurahmetli Tahir Elçi'nin de sakallı oluşunu önemsemeyişi ibretlikti. Diğer birisinin "saldırganın tekbir getirdiği, orada bulunanları da tehdit ettiği" şeklindeki yalanları insanoğlunun hangi derekelere düşeceğinin belgesiydi.
Ama Akit Gazetesi bizleri ağır yaraladı. Böyle bir olaydan sonra o manşeti izaha benim nefesim yetmiyor. Çünkü Akit hakikaten karşılığı olan bir gazete. Bütün ömrü boyunca silahı bir mücadele yöntemi olarak kabul etmeyen Tahir Elçi hiçbir şekilde o manşeti hak etmemişti.
Çıktığım bir açık oturumdan sonraki gün Tahir Elçi ile Diyarbakır Ulu Camii önünde karşılaşmıştık. Ezan bitmek üzereydi ve ikindi namazını cemaatle kılmak için acele ediyordum. Ayaküstü, "Namaz için acele ediyorsun, Allah kabul etsin, akşam programınızı sonuna kadar izledim, İslami geleneğe mensup sizlerin 'şiddet karşıtı duruşunuzu' takdir ediyorum." demişti. Teşekkür edip ayrıldığımda ardımdan "ji mere ju00ee dua bike/bize de dua et" diye seslendi Tahir Elçi.
O gün dua etmiştim, şimdi o duamı tekrarlıyorum, Rabbim, bu yangınımıza İbrahim AS için gönderdiği sudan yağdır, bütün Resullerin AS uğruna mücadele verdikleri özgürlük, adalet ve hakkaniyetin tesisi için bizlere nusretini yağdır. Bizleri dünyayı talan eden-etmek için yeni planlarını devreye sokan yağmacı, emperyalist saldırganlardan muhafaza eyle.
Bu konuda kimsenin değinmediği yönleriyle bir yazı daha yazacağım. Diyarbakır'ı en iyi bilenlerden biri olmam hasebiyle yazacağım yazı olayın aydınlanmasına da katkı sunacak ümidini taşıyorum.