Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.98
Gram Altın
2424.89
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Ocak 2019

Hayatı yakalamak!

Her şey zıttı ile kaimdir. Var-yok, ak-kara, kolay-zor, gece-gündüz, güzel-çirkin, sağlık-hastalık, yaşam-ölüm gibi. Biri olmadan diğerinin farkına varmak, önemini anlamak zordur.

Dünya hayatında farklı zamanlarda yakalayınca bu zıtlıkların farkına varıveririz. Gece olunca gündüzü, bazen günün ortasında geceyi özleyiveririz. Yanınızda iken bir sevdiğiniz gidince, ya da yok olunca bilirsiniz kıymetini. Bazen de omuzlarınızdaki yükün ağırlığını boşa çıkınca fark ediverirsiniz.

Bazen soruyorum kendime:

• “Acaba hayatı yakalayabiliyor muyum?”

• “Anın kıymetini bilip doya doya yaşayabiliyor muyum?”

• “Geçmişin tecrübelerini şu anda yoğurup geleceğe taşıyabiliyor muyum?” diye.

Bu sorularda haklı mıyım onu da bilmiyorum. Ama dedik ya, her şey zıttı ile vardır. Ölüm ve ötesini görüp geri dönen de olmadığına göre yaşamın gerçek anlamını idrak etmek zor olsa gerek.

Yaşarken ölüyor muyuz? Yoksa ölmek için mi yaşıyoruz.?

Yaşarken yaşlanıyor muyuz? Yaşamazken mi yaşlanıyoruz? Yoksa yaşlanmak için mi yaşıyoruz?

Zor sorular değil mi? Bazen hayat yolculuğunda kontrolsüzce ilerlerken kenara çekilip hayata ve hayattaki yerimize bir bakıp; “Nereye gidiyorum?” diye sorsak mı acaba.

Hani adam merdiveni dayamış bir duvara tırmanmış, tırmanmış… Ömrünün sonuna kadar…

Azimle, gayretle, aşkla, şevkle, durmadan, yılmadan ve ilk günkü coşkuyla…

Son basamağa gelince bakmış heyecanla, duvarın arkasında ne var diye. O zaman anlamış merdiveni yanlış duvara dayadığını…

Bizim merdivenimiz doğru duvarda mı? Ya da duvar doğru da, merdiven doğru merdiven mi?

Hayatı ve anı yakalamak dileğiyle.