Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Hayat devam ediyor! deprem kaçınılmaz bir gerçek! ve zaman daralıyor!

Malatya 16 Ekim 2024 tarihinde güne depremle uyandı. AFAD, tarafından, saat 10.46'da merkez üssü Malatya'nın Kale ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini bildirdi. Deprem çevre illerde de hissedildi. Dün Malatya’da olan deprem yarın ülkenin bir başka yerinde başka bir büyüklükte yıkıcı bir etki yapabilir. Bu nedenle ülkenin her yerinde depreme karşı hazırlıklı olmak gerekir.

İnsanoğlunun yaşadığı, antik çağlardan günümüze, her toplumun karşılaştığı, çoğu zaman hazırlıksız yakalanmanın cezasını büyük kayıplarla ödemek durumunda kaldığı afetler; Ortaçağ Avrupa’sındaki yaygın inanışa göre “kestirilemeyen, önlenemeyen tanrının gazabı” olarak veya günümüzdeki tabiriyle kaderci bir yaklaşım olarak adlandırılmaktaydı. Halbuki ortada küçümsenemeyecek bir gerçeklik vardır, oda İnsan yaşamı sosyal ve ekonomik olarak afetler sonucunda, büyük zararlar görmektedir.

XX. yüzyılla birlikte toplumsal gelişme, bilimsel ilerleme ve insan yaşamına verilen önemin artmasıyla birlikte toplumların afetlere bakışı değişmeye başlamış, afetlerin tabiri caizse hastalıklar gibi önceden gerekli önlemler alındığında, önlenebileceği veya en az zararla atlatılabileceği anlaşılmıştır

Çoğunlukla önceden bilinmesi mümkün olmayan, öngörülemeyen ve kesinlikle engellenemeyen afetlerin gündelik yaşamın bir parçası olarak kabul etmemiz ve afetlerle birlikte yaşama kültürünü hayatımıza entegre etmemiz gerekir.

Bu da ancak tüm toplum kesimlerinin, afetler konusunda eğitimden geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu amaçla gerçekleştirilecek eğitim seferberliğine, kamu ve özel bütün kurum ve kuruluşların katkıda bulunması gerekir.

Acaba deprem afetine karşı TC. vatandaşı olarak bizler afetlere karşı ne kadar duyarlıyız, neler yapıyoruz, neler yapabiliriz gibi soruları hiç kendimize sordukmu? Artık harekete geçme zamanı gelmedi mi. Türkiye bir deprem ülkesi topraklarının % 92'si deprem kuşağında bulunuyor, nüfusumuzun % 95’i deprem kuşağında yaşıyor. Zaman daralıyor.

Hayat devam ediyor, deprem kaçınılmaz bir gerçek, toplum olarak aslında depremlere karşı hazırlıklı olmalıyız diyoruz diyoruz ama;

Kurumlarımız, Belediyelerimiz, Üniversitelerimiz STK’lar ve özel sektör olarak, afetlerle baş edebilen bir Türkiye için tehlikeleri ve riskleri dikkate alan, afet yönetiminin hazırlık, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme aşamalarında, gerekli önlemleri alarak, afeti yönetecek bir yönetişim anlayışına ihtiyaç vardır.

Hayat devam ediyor, deprem kaçınılmaz bir gerçek, toplum olarak aslında depremlere karşı hazırlıklı olmalıyız diyoruz ama;

Yaşadığımız bu coğrafyada her bireyin, her kurumun birlikte katılımıyla afetlere karşı etkin mücadele için mutlaka yapabileceği bir şeyler vardır. Önemli olan bunun farkına varıp iş işten geçmeden, biran önce harekete geçmek. Zira afetten etkilenecek olan sadece tek tek bireyler değil, topyekûn bütün Türkiye’dir. Bunun farkına varmak ümidiyle,afetsiz günler diliyorum.