Hatırlatmalara ''istişare'' yaz
Tek başına karar almaya, kendi kararlarını almaya bile dahildi oysa, bir başkasına danışmak. Bir dosta, bir büyüğe ve hatta küçüğe, bilenlere, bilgelere, bilgeliğe… Mevzuyla ilgili olana. İhtisası, tecrübesi olana…
İstişare ne iyiydi. Biz unuttuk.
Sadece onu ilgilendiren konularda bile, danıştıktan sonra tüm danışma sonuçlarını soğumaya bırakır ve yine tek başına karar almış olurdu insan. Çok şahsi bir mevzuya dahi yakışabilir bir şeydi. Bir başkasını ve toplumu ilgilendiren konularda zaten kesin olarak yapılmalıydı. Fakat onda bile yapılmamaya, -ben karar aldım oldu- da değil, -ben yaptım oldu- emrivakilerine dönüştürüldü beraber yaşanan hayatlar ve toplumsal hayat. Ne aileler, ne dostluklar, fikir öbekleri, sivil veya resmi kurumların işleyişi bile gerçek bir istişare, birbirine danışarak yol almayı başaramaz hale geldi. Bugün gelinen noktada, anlaşmazlıkların bu kadar çoğalmasında istişaresiz kalmanın çok büyük etkisi var.
Bu sebeple istişareyi hatırlamakta yarar var.
En az yanlışa, doğruya, en doğruya ulaşmanın bir yolu hâlâ var!
İstişare…
Ortak bir amacın aynılık çatısı altında, olabilecek bütün farklı fikirlere yer yererek, bütün farklılıkları kapsayacak bir aynılığa/birliğe, hep beraber koşmaca…
İstişare en az yanlış yapmanın, ya da en doğruya yaklaşmanın güzergahıdır.
İstişare, olabildiğince en az yanlış yapmayı sağlar. Yani en doğruya yaklaşmayı… En doğruya ulaşmak için bir umuttur.
Hayatı özellikle kendilerini ilgilendiren konularda insanların görüşlerini ala ala, danışarak yürütmek. Elbette kendine danışmak güzel en başta. Fakat ya bilmiyorsa ya yanılırsa insan? İşte daha az yanılmak için danışmaktır istişare.
Birbirine danışmadan gelen dayanışma gücü…
Güçsüzlük değil, güçleri birleştirerek daha sağlam basmaktır, geleceğe…
İstişare hayatı hazırlıklı yaşamaktır.
İstişare; herkesin kendi hayatına sahip çıkmayı öğrenmesidir. Hayatı için, yapacakları için durup düşünmesini, bir fikir sahibi olmasını ve bunu herkesin içinde açıklayabilmesini, kendisini ifade edebilmeyi öğretir.
Herkes yaşayacağı tahmini sonuçların bilincinde olarak yaşar.
Çünkü nedenlerini birlikte; konuşarak, görüş alışverişi yaparak oluşturmuşlardır.
Çünkü istişare; kendi başına kalmak ve sonuçları bir başına yüklenmek değil de, daha yaşanacak olan yaşanmadan evvel, henüz nedenlerin oluşma aşamasında, ilerde olacak sonuçlara hep birlikte şimdiden müdahale etmek ve böylece dayanışarak yaşamaktır.
İstişare bir yerde gün doğmadan günün doğumuna, olayın gerçekleşmesinde etki-katkı sahibi olmaktır. Bu durumda gün çoğunlukla herkesi mutlu edecek şekilde doğar. Güneşle karşılıklı bir bilmişlikle gülümsersin, gelecek sana tanıdık gelir. Olanlardan olacaklarken haberin vardır. Farklı öngörüleri zamanında görüşmüşsündür. Olayların ön özlemesi yapılmıştır. Sanki gün, senin gecenden doğmuştur; bellidir. Ulaştığınız sonuçlar hep birlikte belirlediğiniz nedenlerin beklenen doğumlarıdır. İstişare hayatı hazırlıklı yaşamaktır. Sürprizler daima vardır. Olağanlığa hakimsen onda da sorun yoktur zaten.
İstişare hayatı birlikte/birlikle yaşamaktır.
Danışmak kendi fikrin kadar başka fikirlerin de varlığını kabul etmekle başlar. Kendi aklının tek üstün akıl olmadığının bilincidir bu. O olgunlukta yer bulur kendisine. Başka başka akıllar bir araya geldiğinde ortaklaşa akleder/düşünür insanlar. Çok akıllıca kararlar doğar böylece.
Gelecek olanı önceden hep birlikte belirleyen bir toplum kolay kolay pişman olmaz.
İstişare pişmanlık yaşamamak için çok akıllıca, çok akılla davranmaktır. Sonuçlar bir bir gerçekleşirken birlikte hazırlanan nedenler hatırlandıkça hayat ve olaylar, başa gelenler bütün bir toplum tarafından sahiplenilir. İnsanlar daha önce, zamanında söz sahibi oldukları her ne ise ona: “ben bilmiyordum, benim haberim yoktu ki, yapılırken bana mı danışıldı, kimse bize bi’şey sormadı ki, kendi başlarına karar alırken iyiydi, şimdi kendileri çeksinler sonucu …” gibi cümleler kurmaz ve sözlerinin sonuçlarını bizzat sahiplenirler.
İstişare; yalnızlığı yok eder. Birbirine danışmamış, birbirinden habersiz kaba kalabalığın yerine, birbirinin ne düşündüğünden, kafasının içinde, kalbinin gizinde ne olduğundan haberli, bilinçli bir kalabalığın birlikteliğidir.