Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Ağustos 2013

Hasta eden teşhisler ve tedaviler

Hekimlik mesleğinin aynı zamanda bir sanatkarlık olduğunu ve şifa vericinin bir aracısı olduğunu defaatle sizlerle paylaşmıştım.Hastalandığımızda şifa aramak için hekimlerimize müracaat etmek ise aslında bir fiili dua. Sağlık sistemimizin devrim olarak kabul edilecek bir çok uygulamaları yanında bazı insanlarımızı hasta ettiği gerçeği ise genellikle göz ardı edilmekte.

Sağlığın ticarileştirilmesi tetkik ve hastalıkları teşhiste aşırı teknoloji kullanımı hastaların muayene ve anemnez bilgilerinin ihmali gibi durumlar sonucu hastalarımız bazen aşırı teşhisin kurbanı olabilmekte.Kan tetkikindeki siyahla işaretlenmiş bir değer mr yada tomoğrafideki bir varyasyon ciddi bir hastalığın işaretiymiş gibi algılanarak telafisi zor durumlarla biz hekimleri karşı karşıya getirebilmekte.Hastalıklar gelmeden sağlığımızın değerini bilmeliyiz. Aslolan hastalanmak olmamalı ki bu çoğunlukla elimizde. Genetik yatkınlıklara bağlı hastalanma oranları maksimum yüzde 20 iken sadece beslenme ile ilgili yaptığımız hatalardan uzaklaşarak yüzde 60 gibi bir oranda hastalıkları yanımıza yaklaştırmayabiliriz.Yüzlerce yıl yaşama şansı olan hücrelerimiz bana bir şey olmaz kolaycılığı ile maalesef genç yaşlarda sayemizde yaşama veda etmek zorunda kalıyor.

Görüntülü ve yazılı basınımızın hatta sosyal medya internet gibi iletişim kanallarının hasta ettiği o kadar çok hasta olduğuna inanan insan ile karşılaşıyor olmam doktor gözü ilede bu günkü makalemin sebebi.Televizyon kanallarının bir kısmının para ile sattığı sağlık proğramlarında verilen sağlık bilgileri maalesef şifa arayan bir kısım insanlarımızın hastalanması için yetiyor da artıyor da..Din ve sağlıkta ticarileşmenin bedelini toplumun tüm kesimleri ödemekte.Sağlık hizmeti veren kişi ve kuruluşların hizmetlerine muhabbeti ve samimiyeti katarak bu hizmeti muhtaç olanlara sunmalıdırlar.Yoksa koskoca bir hiç kazanılır.

Başında karıncalanma baş ağrısı şikayeti olan bir insan verilen genel bilgiler içerisinden cımbızla çektiği bilgiler nedeni ile kolayca beyin tümörü oldum zannına kapılabilmekte.Yada sindirim şikayetli bir insan da mıde veya bağırsak kanseri oluvermekte.

Alıngan hassas bir insanda sempatik aktivasyona bağlı çarpıntı ise bir kalp krizi habercisi gibi yorumlanarak anjio eko gibi tetkiklerle karşı karşıya kalabilmekte. Uyku düzensizliği ve yoğun çalışma koşullarında halsiz ve bitkin düşen bir insan ise ciddi bir hastalık var kuşkusu ile derin incelemelerin muhatabı olabilmekte. Örnekler listesi o kadar kabarık ki bu köşede günlerce aktarsam bitmez.Ama ne dediğim anlaşılıyor sanırım.Çek up adı altında yapılan değerlendirmeler ile hastalıklardan korunmak öteden beri bana pek mantıklı gelmez.İnsan yaratığı statik değil dinamiktir. Biyolojik bedeni yanında astral bedeninde sahibidir. Zihin ve ruh yapısında bilinmeyenler bilinenlerden çok cok fazla.Çoğu şeyde anlıktır.On dakika ara ile yapılan basit bir kan tetkiki bile farklı sonuç verebilir.

Sağlıklı ve hiçbir yakınması olmayan insanlarda yapılan bir çok tetkikte kişinin hasta olması hatta ameliyat olması gerektiği ile ilgili elimizde yüzlerce vaka örneği mevcut.Bel yada boyum mr tetkiki yaptıran sağlıklı insanların büyük bir çoğunluğunda hiçbir şikayeti olmamasına rağmen ameliyat endikasyonu konulabilmekte.

Kan yağları ve kolesterol düzeylerindeki normlarla oynanarak insanlar ilaçlara mahkum edilebilmekte.Kanser tarama testleri ile nice sağlıklı insanlar kanser ön tanıları ile hastane köşelerinde ölüm kalım savaşı verir hale getirilebilmekte.

Teşhis yöntemlerinde sınır tanımayan teknoloji üzerine teknoloji üreten bilim insanları tedavilerle ilgili sunumlarında at gözlükleri ile hareket edebilmekte.Halbuki şifayı arayınız dusturu bize haddi aşmadan her şeyden yararlanabileceğimizin önünü açıyor.Arının bal yapmasındaki vahye uygun mücadelesi biz hekimler de ilham kaynağı olabilir.Haddi aşmadan aşırı teşhis tuzaklarına düşmeden sağlıklı insanları hasta etmeden hastalanmış insanları tedavi eder şifalarına vesile olabilirız diyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle hepinizin Leyl-i Kadir-ini tebrik ederim.

İnna lillah ve inna ileyhi raciun.Üstadımız gazeteci yazar Mustafa Miyasoğlu vefat ermiştir. Ailesine dostlarına ve basınımıza başsağlığı diliyorum. Rabbim rahmet etsin. 3 ağustos 2013 milat