Hasta adam batı!
Kabul edelim ya da etmeyelim tüm sosyal ve siyasi yaklaşımlar ekonomi ile direkt bir bağlantı içerisinde. Tüm olayları etkileyen en önemli olay ekonomi! Bu durum bireysel, kurumsal ya da devlet düzeyinde değişmiyor. Bu durum bir sonuç mu, neden mi? Ekonominin her konunun önemli bir parçası olması Batı zihniyetinin tüm dünyaya sirayetinin bir sonucudur.
Ekonomisini sömürge üzerine kuran ve kendi vatandaşlarına dünyada cenneti yaşatırken sömürdükleri insanlarına dünyada cehennemi yaşatan batı bir açmaza girmiş durumda. Yaptıklarını sorgulamayan ve sorgulatmayan, her olayın merkezine kendilerini alan bu kibirli topluluk içlerinden birkaç kişinin, kendi vatandaşları tarafından öldürülmesi gerçeği ortadayken bu olayı gerekçe göstererek sömürdüğü ya da sömürmek istediği ülkeler ile ilgili olarak yeni yaptırımlar, düzenlemeler hazırlığına başladı. Düzenleme yapmadan diğer (!) insanlara karşı farklı uygulamaları görmeye başladık bile. Ekonomik zenginliği diğer (!) insanların sömürülmesi üzerine kurulu olan bu zihniyet ekonomisinin kötüleşmesi karşısında yine kendi dışındakileri sorumlu tutuyor. Diğer (!) insanların ekonomilerinin kötü olmasının sorumlusu da kendi ekonomilerinin bozuk olmasının sorumlusu da kendilerinin dışındaki diğerleri.
Bu çelişkili ve yanlış bakış açısını anlamayan anlamak istemeyen ve de tüm dünyaya demokrasi, hukuk, silah vb. ne bulursa ihraç eden bu zihniyet tüm dünyanın da hastalanmasına neden olmaktadır. Hastalıktan kurtulmanın reçetesi ise ekonomik zenginliğin de diğer zenginliklerin de hak temeline oturtulması. Aksi takdirde bu hastalık dünyanın tamamına sirayet edecek. Hakkı olmayanı almayı adet haline getiren batı şaşkın. Zira aynen kendisi gibi düşünen ve hareket eden ama kendilerinden olmayan kişi ve grupların ortaya çıktı. Batıya, kendi evlerinde kendi silahları ile saldırdı.
Bu saldırının arkasında başka güçler olsa da kamuoyuna yansıyan kesimi ile ciddi bir kitle batıya saldırıdan hoşnut. Bu saldırıları destekliyor. Zira bu insanlar batının ikiyüzlülüğünü gördüler saldırılarını da gördüler. Şimdi ne olacak?
Öncelikle Türkiye başta olmak üzere bu ülkelerden kanun ithal etmeyi bırakmamız gerekiyor. Batı insanının karakterine ve de yaşam tarzına uygun olarak hazırlanan kanunlar bizim yaşadığımız bir çok sorunun da kaynağını teşkil etmektedir. Ayrıca batı tarzı ekonomik hayattan çıkış yollarını aramamız gerekiyor. Zira ABD'de yaşanan morgate krizi ve batı ülkelerindeki durgunlukta gösteriyor ki batının ekonomisi çalışma üzerine değil sömürü üzerine kurulu. Eğer siz bu sömürüyü ortadan kaldırırsanız o zaman batı diye de bir şey kalmaz. Bunu bilen batı kendisine rakip olabilecek ya da kurduğu düzeni bozma riski olan herkes ile kavgaya tutuşur.
Sonuncu olarak küresel tüm örgütlerin yeniden şekillenmesi gerekmektedir. Zira tüm küresel örgütler mevcut düzenin devamının sigortası olan kurum ve kuruluşlardır. Bu örgütlerin yeniden ve hak üzere oluşturulmaları gerekmektedir. Bunu kim ya da kimler yapacak?
Osmanlının yıkılması süreci batının "hasta adam" yakıştırması ile hızlandı. Şimdi "hasta adam" batı? Osmanlıdaki çürümüşlük sadece ekonomide değildi? Ahlaki, siyasi, sosyal vb. tamamında bir çürüme ve çözülme vardı. Yüzyıllar önce Bizans'ta olduğu gibi. Tarih çürümeye başlayan çözülen toplulukların akıbetlerini anlatıyor bize. Şimdi o akıbete doğru giden batı toplumu. Bu çözülme kaçınılmaz. Umut edelim ki yerine kurulacak sistem hak temelli olsun. Aksi takdirde o sistem de mevcut batı sistemi gibi insan ömrü için uzun ama tarih anlamında kısacık bir sürede yok olacaktır.@CavitTatli