Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
10 Ağustos 2024

Hasina'dan sonra Bangladeş

2018 yılında Bangladeş’te bir hafta kadar kalmak nasip olmuştu. Cemaat-i İslami partisinin liderleri Abdülkadir Molla, Muhammed Kamaruzzaman, Ali İhsan Mücahid ve Motiur Rahman Nizami idam çoktan idam edilmişlerdi. Milyonlarca üyesi olan Cemaati İslami hareketi yasaklanmıştı. Bangladeş’in başkenti Dakka’daki ilk günümüzde şehitlerin mezarlarını görmek istemişti. Mihmandarım daha ilk anda bunun asla mümkün olmayacağını söylemişti bana. Bir mezar ziyareti bile yapılabilecek ortam yoktu Bangladeş’te. Azınlığın egemen olduğu, Müslümanların sefil halde olduğu ülkede durum çok vahimdi. Döviz bürosuna girerken sandalyede oturan ve kıyafetinden Müslüman olduğu rahatlıkla anlaşılan bir kişi görmüştük. Müşteriler içeri girerken kapıyı açıyor sonra da kapatıyordu. Durmaksızın tekrar eden bir döngüydü bu. Rehberime iş yeri sahibinin neden sensörlü kapı kullanmadığını sorduğumda, bu yöntemin daha ucuz olduğunu söylemişti. Bir insanın kazancının bir sensörün tüketeceği elektrikten daha kıymetsiz olduğu bir ülke idi Bangladeş. İnsan emeğinin sonuna kadar sömürüldüğü, üzerlerine kilitlenen fabrikalarda yangınlarda kavrulan tekstil işçilerinin acı coğrafyasıydı oralar.

Bangladeş, 1971’de Pakistan’dan zorla koparılsa da kaderleri birbirine hep yakın kalan coğrafyalar oldular. Batı Pakistan’da dönemin Başbakanı Zülfikar Al Butto Butto, 14 Ağustos 1973'te ülkenin Başbakanı olmuş, 1977 yılında General Ziya'ül Hak tarafından gerçekleşen askeri darbeyle devrilmiş ve 1979'da da idam edilmişti. Kızı Benazir Butto 19 Kasım 1988 tarihindeki seçimleri kazanan Butto, ilk kez bir Müslüman ülkenin kadın başbakanı olmuş, çalkantılı yönetim sürecinde inişler çıkışlar yaşamış, suikast girişlerinden kurtulmuş ama 27 Aralık 2007’de öldürülmüştü. Pakistan’da, erkek egemen bir toplumda yıllarca ülkesini demir yumrukla yönetmişti.

Doğu Pakistan iken Pakistan’dan ayrılıp Bangladeş olan ülkede Mart 1991-Mart 1996 ve Haziran 2001-Ekim 2006 tarihleri ülkeyi yöneten Begüm Halide Ziya, Bangladeş’in devet başkanlığını yapan ve darbe esnasında öldürülen Ziyaur Rahman’ın eşiydi. Geçtiğimiz günlerde devrilen Şeyh Hasina Vecid ise Bangladeş’te devlet başkanlığı yapmış Şeyh Mucibur Rahman’ın kızıydı. Mucibur Rahman askeri darbeyle indirilip ailesiyle birlikte öldürüldü. Şeyh Hasina ailesi katledilirken kız kardeşi ile birlikte Almanya’da idi ve ziyaret onu katledilmekten korumuştu. 2008 yılında seçimlerle iktidara gelip 16 yıldır faşist uygulamalara varacak kadar ülkeyi sert yöneten Hasina Vecid Hindistan ile yakın ilişki halindeydi. Cemaati İslami’nin saygın liderlerini asmakta tereddüt göstermedi. Ülkenin her yerine kendisi için “insanlığın anası” olarak gösteren pankartlar assa da yükselen ekonomik kriz, adaletsizlikler onun sonunu getirdi. 1971’deki bağımsızlık Savaşı’nda yer alanların çocuklarına kamuda yüksek kota ayrılmasıyla başlayan gençlik hareketi, iktidar geri adım atsa da durdurulamadı; bardağı taşıran son damlaydı bu çünkü. Yüzlerce kişi olaylar esnasında katledildi. Binlerce sivil tutuklandı. Gittikçe tusunamiye dönüşen dalgaların önünde duramayacağını anlayan Şeyh Hasina Vecid, ülkesinden kaçarak Hindistan’a sığında. Pek çok milletvekili, iş adamı da aynı yolu takip etti. Nobel Barış ödülü alan Muhammed Yunus geçici hükümet için aday gösterildi. Ordu geçiş sürecine ağırlığını koymayacağını hissettirdi.

Tüm bunlar yaşanırken bir anda Hindu tapınakları yakılmaya, münferid şiddet olayları yaşanmaya başladı. Cemaati İslami lideri Şefikur Rahman, üyelerine ve halka tapınakları ve azınlıkları koruma çağrısı yaptı. Cemaat üyeleri günlerce tapınaklar önünde beklediler. Hindu sosyal medya ağları şiddet dalgası havası varmış bibi manipülasyona başlayarak Hindistan’ı Bangladeş’e müdahale etmeye çağırdılar. Hatta daha ileri gidip Rohinyalı Müslümanları soykırıma uğratan, kırıp geçiren Budist rahip Ashin Wirantu’nun “Nezaket ve sevgi dolu olabilirsiniz ama kuduz bir köpeğin yanında uyuyamazsınız. Eğer zayıf olursak, yurdumuz Müslüman olur.” Cümlesini alıntılayarak iç savaş çağrıları da yapıladursun Cemaati İslami yetkilileri süreci soğukkanlılıkla yürütüyorlar. Polislerin çekildiği bölgelerde trafik düzenini Diyobendi medreselerinden talebeleri sağlamaya başladı.

Resmî rakamlara göre ülkenin %90.5’u Müslüman, %8,5’u Hindu. Denklemler ve dengeler Hinduların psikolojik ve ekonomik olarak hiç de azınlıkta olmadığını gösteriyor. Cezayir, Tunus ve Mısır tecrübelerini gören Cemaat liderliğinin, yaşanan süreci serinkanlılıkla değerlendirmesini, kırk yılın tortularını tek başına yüklenmeye çalışmamasını, ekonomik ve siyasi olarak nüfuzunu artırmasını diliyor kardeş Bangladeş halkına refah ve barış içinde bir gelecek diliyoruz.